Merkez Bankası'ndan dolar kurunu altüst edecek karar! Piyasalarda deprem etkisi

14 ve 28 Mayıs 2023 tarihli seçimlerin ardından Türkiye'de ekonomi modeli değişirken, yeni ekonomi yönetiminin başında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan yer aldı. Bu dönemde resmen parasal sıkılaşma sürecine başlandı.

Yılın ilk günlerinde Hafize Gaye Erkan'ın görevine son verilirken, onun yerine TCMB Başkanlığına atanan Fatih Karahan ile birlikte parasal sıkılaşma sürecinde vites yükseltildi. Geçtiğimiz yıl yüzde 8.5 politika faiziyle başlanan süreçte, faiz oranları yüzde 50'ye kadar çıkarıldı.

MERKEZ BANKASI HAKKINDA ŞOK İDDİA

Türkiye'de yüksek enflasyon seviyesine rağmen mevcut faizlerin yetersiz olduğunu belirten birçok ekonomist vardır. Bu ekonomistler, faiz artışlarının devam etmesi gerektiğini savunan taraftadır.31 Mart seçimleri sonrasında ise dolar/TL paritesi ve altın fiyatlarını etkileyebilecek açıklama, eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşçu tarafından yapıldı.

Şenol Babuşçu, TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın yurt dışı ziyaretleri nedeniyle erkene alınacak olan 20 Ağustos 2024 tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimi yapılacağının planlandığını iddia etti.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Babuşçu, "Para Politikası Kurulu 20 Ağustos‘taki toplantısında faiz indirimi planlıyor olabilir… NAS ekonomisine geri dönüş. Faiz düştü, enflasyon düşüyor söylemi yine…" ifadelerini kullandı.

DOLAR KURU VE ALTIN FİYATLARI İÇİN ALTÜST EDİCİ ETKİSİ OLACAK

Babuşçu'nun açıklamalarıyla birlikte ekonomi piyasalarında faiz indirim sürecine dair değerlendirmeler ön plana çıktı. Birçok ekonomist, yılın son çeyreğinde veya 2024 boyunca faiz indirimi beklentilerinin yerine, daha karamsar yorumlara yol açabileceğini belirtti.

Uzmanlar, Türkiye'de yıllık enflasyonun %70'in üzerinde seyretmesine rağmen politika faizinin yüzde 50 seviyelerine indirilmesinin, ekonomi modelinde değişiklik anlamına gelebileceğini ifade ettiler. Bu durumun, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan güvenini zedeleyebileceği ve çıkış yapmalarına neden olabileceği endişeleri dile getirildi.