Umut Can Halavart / Günboyu
Türkiye''de 21 Aralık 2021 tarihinde uygulanmaya başlanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, seçim atmosferine girilmesiyle birlikte gün aşırı değişiklik kararlarıyla karşı karşıya kalmakta.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın döviz işlemlerine yönelik kısıtlayıcı hamlelerinin ardından yatırımcılar için yeni bir yol olarak sunduğu KKM, alınan son kararların ardından giderek cazibesini yükseltmiş durumda. Öyle ki ilk olarak 25 Ocak''ta verilen karar ile Döviz Dönüşümlü KKM hesaplarına yönelik bankaların uygulayabileceği üst faiz sınırına son verilirken, 31 Mart''ta alınan kararda doğrudan TL mevduat ile açılan KKM hesapları için de faiz tavanının uygulanmayacağı ilan edildi.
TCMB''nin bu hamleler ile KKM''nin vergi mükelleflerine getirdiği yükü azaltmak ve bankaların elini taşına altına sokmasına sağlamak istediği belirtilirken, yatırımcının da büyük bir ilgisini çeken yeni kararların ardından KKM hesaplarındaki toplam mevduat 1 trilyon 701 milyon liraya ulaşarak tüm zamanların en üst seviyesini görmüş oldu.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİ NELER BEKLİYOR?
Türkiye''de ekonomi yönetimine yönelik tartışmalar devam ederken, uluslararası piyasalardaki birçok fon yöneticisinin de gözü kulağı 14 Mayıs''ta yapılacak seçimlere çevrilmiş durumda. Ekonomistler, seçimleri kazanma iddiası bulunan Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı arasında ekonomi politikalarında taban tabana farklı bir görüşün hakim olduğuna dikkat çekerken, Türkiye ekonomisine yön verecek gelişmelerin de sandıktan çıkacak karara göre 180 derece değişiklik gösterebileceğini iddia etmekte.
ABD merkezli bankalar başta olmak üzere çok sayıda uluslararası finans kuruluşunun sunduğu raporlara göre Türkiye''de seçim sonuçlarına göre muhtemel iki senaryo çizilirken, Cumhur İttifakı''nın kazanması halinde dolar/TL partisinin tarihi yükselişine kaldığı yerden devam etmesi öngörülüyor. Buna karşın ekonomist Alaattin Aktaş, yapılan analizlere kısmen katıldığını belirtmiş olsa da, Türkiye''de dövizin geleceğine yönelik net ifadeler kullanılmasından kaçınılmasını tavsiye etti.
20 yılı aşkın süredir iktidarda olan AKP hükümetinin de seçimleri kazanması halinde bambaşka bir ekonomik politikaya yönelebilme ihtimaline dikkat çeken Aktaş, buna karşın Millet İttifakı''nın sandıktan zaferle çıkması durumunda Türkiye''de dolar kuru başta olmak üzere ekonomik göstergelerde ne gibi farklılıklar olabileceğine işaret etti.
Ekonomim.com''daki köşesinde kaleme aldığı "KKM''ye hücum!" başlıklı yazısında Aktaş, Merkez Bankası''nın döviz işlemlerine yönelik kısıtlayıcı hamleleri ve Kur Korumalı Mevduat teşviklerinin vermiş olduğu sonuçları rakamlarla analiz ederken, dolar sahiplerini yakın gelecekte nelerin beklediğini de detaylıca yazıya döktü.
İşte Aktaş''ın yazısından öne çıkanlar...
✔ DTH dönüşümlü hesaplar için faiz tavanı kaldırılınca hızlı bir artış gösteren KKM''ye şimdi yeni bir doping!
✔ Doğrudan TL ile açılan hesaplardaki faiz tavanının da nisan ayıyla birlikte kaldırılmasından sonra KKM''deki artışın daha da hızlanması beklenmeli.
✔ Faiz yükü bankalara yüklenip kur yükü hafifletildiği için KKM''nin kamu açısından olan riski görece azaldı.
Kur korumalı mevduat mart ayının son haftasında 28 milyar lira daha artarak 31 Mart’ta 1 trilyon 701 milyar liraya ulaştı. KKM’de, çıkışın başladığı 6 Ocak’tan mart sonuna kadar kaydedilen artış 331 milyar lirayı buldu.
Kur korumalı mevduatta asıl çıkış ocak ayının sonunda başlamıştı. DTH dönüşümlü KKM’de faiz tavanı 25 Ocak’ta kaldırılmıştı. KKM o tarihlerde (27 Ocak) 1 trilyon 407 milyar lira düzeyindeydi. İşte 27 Ocak’tan 31 Mart’a kadar geçen iki aydaki artış 294 milyar liraya ulaştı.
ARTIŞ DAHA DA HIZLANACAK
Kur korumalı mevduatta son iki ayda yaşanan artıştan çok daha hızlısını muhtemelen nisanla birlikte görmeye başlayacağız.
Doğrudan TL ile açılan hesaplardaki faiz tavanı 31 Mart’ta yayımlanan bir kararla kaldırıldı. Dolayısıyla nisandan itibaren artık KKM’de faiz tavanı hiç yok; ne DTH dönüşümlü hesaplarda, ne TL ile açılan hesaplarda...
İlk veriler, TL ile açılan hesaplardaki faizin de yüzde 25’lere oturduğunu gösteriyor.
ETKİ BİRKAÇ YÖNLÜ
TL ile açılan hesaplardaki faizin fiilen yüzde 11.50’den yüzde 25’lere çıkarılmış olması birkaç yönden etki yapacak.
Öncelikle daha önce KKM hesabı açtırmış ve yüzde 11.50 faizi (haklı olarak) beğenmeyip sistemden çıkmayı düşünenler fikirlerini değiştirecek ve vade dolduğunda hesaplarını yenileyecek.
İkincisi, bankada normal TL mevduatta durup yüzde 25-30 arası faiz alanlar, şimdi hem bu faizi almaya devam edip hem de muhtemel bir kur artışının getirisini kaçırmamak için TL mevduattan KKM’ye geçecek.
Belki başka alanlardan da KKM’ye yönelme olacak veya olmaya başladı bile. Örneğin borsadan...
Dolayısıyla kur korumalı mevduatta zaten üç aydır kesintisiz süren bu hızlı artış, nisanla birlikte çok daha belirginleşecek.
KKM''NİN YÜKÜ DAHA AZ OLACAK
Şu günlerde seçim sonrasına ilişkin kur senaryoları adeta havada uçuşuyor. Ağırlıklı tahmin, seçimden hangi ittifak galip çıkarsa çıksın kurun çok hızlı artış göstereceği yönünde. Acaba?
Seçimi Millet ittifakının kazanması halinde kurda bir artış değil, ters yönde bir hareket bile görülebilir.
Sandıktan Cumhur ittifakının galip çıkması halinde kurda kesinlikle artış olacağı söylenebilir mi, o da tartışılır. Kur artışı bu durumda biraz daha muhtemeldir ama kesindir demek zor.
Bu apayrı bir konu ve başka bir gün ele alacağım.
Kur artışının KKM’ye etkisine gelince...
Eğer faiz tavanı kaldırılmasa ve KKM’ye hala yüzde 11.5 tavan faiz uygulanıyor olsaydı, muhtemel bir kur artışında Hazine ve Merkez Bankası’na çok büyük bir yük bineceği ortadaydı. Ne var ki, faiz tavanının kaldırılması ve oranların yüzde 25-30 dolayına çıkması, “kur artışı-faiz” farkının daralması sonucunu doğuracak ve böylece kamuya daha az yük binecek. Tabii ki kur artışı faizden daha fazla olursa, o bile belli değil.
Dolayısıyla seçimi hangi ittifak kazanırsa kazansın, döviz kuru (ekonomiye olacak diğer etkileri bir yana) KKM yönüyle fazla yük oluşmaması için olabildiğince fazla artırılmadan götürülmeye çalışılacak.
DÖVİZDEN KUR KORUMALIYA...
Kur korumalı mevduatta yaşanan artış, doğal olarak döviz tevdiat hesaplarında bir çözülme getiriyor.
Vatandaş bankadaki döviz hesabını KKM’ye döndürmeyi tercih ediyor. Böylece hem KKM’ye miktara bağlı olarak yüzde 30’a ulaşan faiz almak mümkün oluyor, kurun faizden daha fazla artması halinde bu artıştan da yararlanılabiliyor.
Merkez Bankası verilerine göre yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı mart ayının son haftasında 3.1 milyar dolar daha azaldı. Bu azalmanın 2.3 milyar doları tüzel kişilerin, 802 milyon doları ise gerçek kişilerin hesabındaki azalmadan kaynaklandı. Merkez Bankası’nın bu hesaplaması parite etkisinden arındırılmış artış ya da azalışı gösteriyor. Dolayısıyla bakiye tutar üstünden yapılan hesaplama ile buradaki farklar aynı olmayabiliyor.
Yine Merkez Bankası verilerine göre mart ayı sonu itibarıyla bankalarda yurt içi yerleşiklerin 183.7 milyar doları var. Bu tutarın 110.7 milyar doları gerçek kişilerin, 72.9 milyar doları ise tüzel kişilerin.
Yaklaşık 184 milyar dolar...
Tutarın büyüklüğü, önümüzdeki dönemde de DTH’deki çözülmenin ve KKM’deki artışın süreceğinin bir işareti sayılabilir.