Mehmet Metiner Yeni şafak gazetesinde kaleme aldığı yazısında su noktalara temas etti: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Erzurum'da AK Parti Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'nda yaptığı önemli konuşmayı dinlediğimde aklıma şu soru geldi: "Niçin bu söylenenler bir türlü pratiğe geçirilmiyor?" Bir şey defalarca söyleniyorsa ortada bir sorun var demektir. Defalarca söylendiği halde yerine getirilmiyorsa çok daha büyük bir sorun var demektir. Asıl ikincisine artık temelli bir neşter atmak lazım. Başkan Erdoğan'ın dikkat çektiği sorun ne? Kibirlenme-böbürlenme. Milletle inatlaşma.
MİLLETLE İNATLAŞMAK OLMAZ
Aynen aktarıyorum: "Kibir, böbürlenme bize yakışmaz. Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak söz konusu olamaz." Kimse kusura bakmasın ama diyeceğimi lafı oraya buraya çekmeden dümdüz diyeyim: AK Parti'de her düzeyde ciddi bir kibir-böbürlenme sorunu var. Dahası ve en fenası, bu kibir dolayısıyla milletle inatlaşma da var. Bu her iki sorun milleti fena halde rahatsız ediyor. AK Parti'ye oy veren hasbi ve samimi insanların gönül dünyasında gücenikliklere yol açıyor. Reis'in varlığı olmazsa bu her iki olgu çoktan AK Parti'yi siyasal ve sayısal bir yıkıma duçar kılardı.
KENDİNİ DEVLET GİBİ GÖREN
Bulundukları ilçede veya ilde kendini devlet-hükümet gibi gören, devlet-hükümet adına görevli herkese de emrindeki memurlar gibi bakan, milletle hemhal olmayan, özellikle de milletin yoksul-gariban evlatlarıyla ilgilenmeyen, AK Parti'yi bugünlere taşıyan hasbilere karşı dışlayıcı davranmakta beis görmeyen, "küçük olsun benim olsun!" anlayışıyla hareket edip partiyi küçülten unsurlar AK Parti'ye ziyadesiyle zarar veriyorlar.
TENEZÜL EDİP DÖNMÜYORLAR
Reis'im! Mademki cesaretimizi kuşanmaya çağırdınız bizi. O vakit mutlaka denilmesi gereken bir şeyi diyerek bitireyim. Pek çok değerli bakanlarımız ve parti yöneticilerimiz var. Arandığında hemen ulaşılabilen, gönderilen mesajı görür görmez anında dönüp arayan mütevazı insanlardır bunlar. Lakin milletin acil bir sorunu için şahsi cep telefonlarından aranıp not bırakıldığı halde tenezzül edip bir türlü dönüş yapmayan bakanlarımız ve yöneticilerimiz de var. Burnundan kıl aldırmayan, sürekli meşgul ve yoğun oldukları için lütfedip dönüş yapmayan başkaları da cabası… Küçük iktidar hesaplarıyla sizi beklentisiz sevenleri gücendirenleri saymıyorum bile…