Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaretiyle başlayan gelişmeler Saadet Partisi'nde derin krizlere neden oldu. Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, bu görüşmelerin hemen ardından yönetim değişikliği için harekete geçti. Oğuzhan Asiltürk, kendi gözetiminde bir liste hazırlayıp kongre başkanlığına sunacaklarını ifade ederek, "Erbakan hocamızdan sonra, Saadet Partisi'nde görev yapan kardeşlerimiz, sâdece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlâki ve mânevî değerleri savunduğu için, Saadet Partisini destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde Milletvekili çıkaracak kadar oy aldığımız illerde, seçim işbirliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, aynı oyu alamadığımız için Milletvekili çıkaramadık" dedi.
Asiltürk, "Güçlü bir Saadet Partisi teşkilatı oluşturmak ve gençleri, Millî Görüş'e kazandırmak için, benim gözetimimde, geniş istişarelerle bir liste hazırlanacak ve kongre başkanlığına sunulacak" ifadelerine yer vermişti.
GENEL BAŞKAN VEKİLİ ATANDI
Yaşanan sıkıntılar, parti içindeki krizi giderek büyütmeye başladığı bir dönemde, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, gündemdeki konuların değerlendirildiği haftalık basın toplantısına çıkmamasıyla daha da büyüdü. Sürpriz bir şekilde Genel Başkanvekilliği'ne atanan Sabri Tekir kameraların karşısına geçti. Dikkat çeken gelişmelerden ön önemli gelişme ise parti tarihinde ilk kez genel başkanvekili atanması oldu. Siyasi kulisler, "Neler oluyor"un cevabını ararken bu kez "Temel Karamollaoğlu'nun Saadet Partisi Genel Başkanlığı'nı bırakma kararı aldığı" iddiasıyla şaşkına döndü. İddialara göre, "2016 yılında gerçekleştirilen 6. Olağan Kongre'de Saadet Partisi genel başkanlığı görevine getirilen Temel Karamollaoğlu'nun genel başkanlığı bırakma kararı aldı."
YENİ ANLAYIŞTAN RAHATSIZ OLDULAR
Siyasi kulislerden haber sitemlerine uzanan gelişmeler üzerine harekete geçen Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun istifa edeceği öne sürülen haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Aydın, açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Partimizin toplumsal uzlaşıya, demokrasiye ve siyasete yaptığı katkılar Türkiye'nin geleceğine yönelik son derece önemli adımlardır. Partimize yönelik karalama kampanyalarının ve yalan haberlerin asıl sebebi de kutuplaşmaya karşı uzlaşıyı, hukuksuzluğa karşı hukuku, adaletsizliğe karşı adaleti savunan bu anlayıştan rahatsız olunmasıdır."
KARARI ERDOĞAN VERECEK
Karamollaoğlu, son olarak katıldığı bir programda, seçim tarihi üzerinde değerlendirme yaparak şunları söylemişti: "Karar verecek tek bir kişi. Meclis'te bu kararı verecek çoğunluk yok. O zaman Sayın Cumhurbaşkanı, 'Gidelim derse gideceğiz, gitmeyelim derse gitmeyeceğiz.' Kararı kendisi verecek. Yalnız bazı gelişmeler Cumhurbaşkanı'nın aniden hadi bakalım hodri meydan deme ihtİmalini de gündeme getiriyor. Şimdi mesela Seçim Kanunu gündemde." Seçim kanunu, ancak çıktığı tarihten 1 sene sonra uygulamaya girer. Daha önce giremez. Eğer o kanunu değiştirerek seçime gitmek istiyorlarsa, bu demektir ki gelecek temmuzdan önce seçim olmaz. O kanun farklı sebepten dolayı geliyorsa o zaman bugünkü kanunlarla sonbaharda seçime gitme kararı aldığı taktirde Cumhurbaşkanı'nın önüne engel çıkaracak bir güç yok."
MİLLET İTTİFAKI'NDAN AYRILACAKLAR
Saadet Partisi'nde yeni genel başkanın seçileceği olağan kongrenin, yıl sonuna doğru gerçekleştirilmesi bekleyen muhalif kanat, mevcut Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun aday olmayacağını ileri sürüyorlar. Cumhur İttifakı'yla dirsek temasında olan Karamollaoğlu karşıtları, yeni parti yönetiminin, CHP ve İYİ Parti'nin yer aldığı Millet İttifakı'nda olmayacağını açıkça