Miras kavgalarına son veren bu karar, ebeveynlerin vefatından sonra miras konusunda adil bir paylaşım yapılmasını sağlıyor. Anlaşmazlık yaşayan kişilerin sorunları çözüme kavuşuyor ve bundan sonra da kardeşler arasında adil bir şekilde paylaşım yapılması sağlanmış olacak.
Anne ve babanın vefatı durumunda açılan dava sonucunda miras kardeşler arasında eşit şekilde paylaştırılıyor. Bu paylaşım, taşınmaz malların el değiştirmesi ya da satılması durumunda bile geçerli. Mahkeme, bu tür durumlarda da kardeşlerin hakkını geri iade edebilme yetkisine sahip olacak.
HİSSELİ TAPU NEDİR?
Birden fazla kişinin hak sahibi olduğu tapu türü, alım satım gibi işlemlerde çeşitli zorluklara neden olabilir. Bu zorlukların önüne geçmek için hisseli tapu hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.
Hisseli tapu, birden fazla kişinin adlarının ve haklarının bulunduğu tapu türüdür. Taşınmaz mal, tek bir kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişiye de ait olabilir. Bu durumda, taşınmaz malın tüm ortaklarının isimleri hisseli tapuda yer alır.
Elbirliği mülkiyeti ve paylı mülkiyet olmak üzere iki farklı türde hisseli tapu bulunur. Elbirliği mülkiyetinde, paydaşların hak sahipliği oranları belirtilmez ve paydaşlar kendi aralarında bu oranları kararlaştırmak durumundadır.
Paylı mülkiyet durumunda ise hissedarlar arasındaki hak sahipliği oranları belirtilir. Hisseli tapusu olan kişiler, kendi hisse paylarını istedikleri gibi satabilirler. Ancak bu satışlarda diğer hissedarların önalım hakkı bulunur. Yani, hisse satılacaksa öncelikle diğer hissedarlara teklif edilmelidir. Eğer diğer hissedarlar satın almak istemezse, hisse üçüncü kişilere satılabilir.
Hisse sahibi, noter kanalıyla diğer hissedarlara satış teklifi göndermelidir. Diğer hissedarlar teklifi kabul etseler de etmeseler de, hisse sahibi için sorun sona erer. Kabul edilen fiyat üzerinden noter huzurunda bir sözleşme düzenlenir ve tapu devri gerçekleştirilir.
Eğer diğer hissedarlar fiyatı kabul etmezse, mahkeme yoluyla payın satışı talep edilebilir. Ancak bu süreç uzun ve masraflı olabilir, bu yüzden hissedarlar öncelikle uzlaşma yoluna gitmelidirler.