Cumhuriyet Gazetesi yazarı Murat Ağırel, kara para aklama ve vergi kaçırma iddialarıyla tutuklanan Dilan ve Engin Polat çiftinin güzellik merkezleri ve değirmenin suyunu değerlendirdi. Pelin Çini'nin sorularına yanıt veren Ağırel, "Bu güzellik merkezleri meselesinde süreç uzadıkça insanlarda "kaynayacak, üzeri kapanacak, en tepedeki isme ulaşılamayacak" duygusu oluşmaya başladı” dedi.
Ağırel,“Güzellik Merkezleri ve Değirmenin Suyu” buyursunlar deyip anlatmaya başladı:
Murat, biliyorum "Beni kimse susturamaz, elimde belge olduğu sürece devam ederim" diyorsun ama bu güzellik merkezleri meselesinde süreç uzadıkça insanlarda "kaynayacak, üzeri kapanacak, en tepedeki isme ulaşılamayacak" duygusu oluşmaya başladı.
Ben kimseyi hedef alarak başlamadım bu işe Pelin. Her zaman söylüyorum, gazeteci yarı kamu görevlisidir. Halkın bilmesi gerektiği şeyleri onlar adına öğrenir, araştırır ve sunar.
Bazen düşünüyorum da Dilan Polat o altınlı kahveyi içmeseydi biz bugün bunları hiç konuşmayacaktık gibi ve buna kızıyorum. Altınlı kahveye gelene kadar her şey aslında gözümüzün önünde oldu ve biz sustuk...
Kahveyi bilmem ama o uçağa binmeseydi ya da biraz daha sakin yaşayabilseydi bu böyle giderdi. Dilan hanımın sosyal medya merakı ve likelanma isteği tüm sistemi ele verdi diyebiliriz. Ama şunu da belirtmem lazım. Bugün onların karşısında duran, onları eleştiren isimlerin birçoğunun da zamanında onlarla yan yana olduklarını gördüm. Bir zamanlar onlarla çekilişler yapanlar şimdi onları eleştiriyor. Bu da ayrı bir husus. Aslına bakarsan bir kişi değil koskocaman çürümüş bir sistemle karşı karşıyayız.
Peki yetkililer bunu nasıl fark etmez?
Zaten sorun o. Bak sen şuradan bir çikolata çalsan ve burası seni şikayet etse yargılanırsın. Ben vergimi aksatsam hemen yakalanırım ama burada devletin milyonlarca TL'si el değiştiriyor ve kimse fark etmiyor. Bu devlete olan güveni, adalete olan güveni de zedeleyen bir durum. O sebeple üzerine gidilmesi gerekli ve sonuna kadar herkes incelenmeli.
Bir başka değişle değişmenin suyu nereden geliyor o bulunmalı diyorsun.
Aynen öyle. Biz bunun için uğraşıyoruz. Derdimiz piyonlar değil ki en tepedeki isimler.
Aklında birileri var gibi konuştun…
Evet var ama belgelerim olmadan konuşmam ben. O yüzden adım adım evraklarla ispatlayabildiklerimi açıklayarak devam ediyorum bu yolda. Benim tek kriterim var. Akşam yastığa başımı koyduğumda vicdanım sızlıyor mu sızlamıyor mu? Kalemin namusu vardır Pelin. Onun adına sormaya devam edeceğim, ipin ucu nereye varırsa varsın.
Nevşin Mengü'nün yayınına Dilan Polat'ın avukatı bağlandı ve kara para ile alakalı sorular sorulmadığını söyledi. Bu, çok kafa karıştırdı...
Baştan alalım. İlk önce Çağlayan Adliyesi'nde Masak bir ön inceleme başlatıyor ve hem tedbir hem de yurtdışı yasağı konulmasını talep ediyor. Çağlayan buna gerek görmüyor ve dosyayı Anadolu Adliyesi'ne sevk ediyor ve kısa süre sonra Anadolu Adliyesi'ne gelen bir şikâyet üzerine soruşturma başlıyor.
- O kısa süre dediğin 'meşhur 10 gün' değil mi?
Evet hazırlık yapılan süre. Sonradan incelenince ortaya çıkıyor ki her beş dakikada bir para çekiliyor. Milda Gayrimenkul’ün hesaplarından. Böyle böyle 500 milyon TL transfer edilmiş. Mernis adreslerinin değiştirilmesi üzerine de kaçma riskleri olduğu için tedbir ve yurt dışı yasağı geliyor. Bu da her gün izlediğimiz hikâyenin başı zaten.
- Peki avukatın açıklamasına geri dönelim. Kara para ile alakalı soru sorulmadı demesi böyle bir şaibe olmadığı anlamına mı geliyor?
İnsanların anlamadığı şey şu. Masak raporu öyle kolay çıkan bir şey değil yani şu an soruşturma devam ettiği için yani Masak raporu tamamlanmadığı için savcılık ancak gelinen noktalara dair sorular sorabiliyor. Masak raporu dediğimiz şey çok kapsamlı bir şey. Öyle on günde bir ayda çıkmaz. Kaldı ki burada dört ayrı rapor çıkacak çünkü dört ayrı şirket için soruşturma açıldı. Para girdi çıktılarına bakılıyor üzerine bir de kendi aralarında ilişkisi olup olmadığına bakılacak. Yani 'kara para olayı yok' demek anlamsız. Her avukat bilir ki iddianame çıkana kadar sorgulama devam eder. Yani Polat'ların sorgulanması devam edecek. Masak raporu çıktıktan sonra sorgulanıyor olsalardı şu an bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık.
- Senin bildiğin son durum ne peki?
Emniyet diyor ki kaynağı belirsiz para girişi var, sahte fatura var. Suç örgütü kurmak var, yasadışı bahis ile alakası olabilir. Bana gelen ihbar mektupları da oldu. Ben onları emniyete teslim ettim, yazışmalarımın hepsini verdim. Engin Polat'ın Gürcistan'da Kıbrıs'ta kimlerle görüştüğünü açık açık anlatan bir ihbar bu, delilleri ile tabii. Şu an bu dosyada gizlilik söz konusu ama Pelin bak göreceksin bu iş çok büyüyecek. Gürcistan'da kaçak olan bir hanımefendi var mesela onunla ilgili gelişmeler olacak. Sonra bir avukatın ifadesi var. Timur Soykan'a ulaştı. O da savcılıkta. Ofisine getirilen 850 bin dolardan bahsediyor. O sürede yok edilmesi için götürüldüğünü iddia ettiği. Kısacası Pelin araştırma çok yönlü sürüyor. Şu an bunların hepsi ve belki bilmediğimiz birçok şey savcıda. Yani kimse aklanmış falan değil. Ve bana sorarsan da sosyal medyada şaşaalı hayatlarını, paralarını, arabalarını paylaşan diğer tüm güzellik merkezlerinin ve sahiplerinin de detaylı şekilde incelenmesi gerek.