Nadira Kadirova'nın AKP Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde ölümüyle ilgili hukuki süreç, Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.
Halk TV'den Ali Isıyel'in haberine göre, avukat Prof. Dr. İlyas Doğan, etkin soruşturmanın temel ilkelerine uyulmadığı gerekçesiyle, AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
"OLAY YERİ TUTANAĞI ÖZENSİZ"
AYM'ye verilen dilekçede olay yeri tutanağının özensizliği vurgulandı. Olay yerinde hazırlanan tutanakta Kadirova'nın cesediyle tabanca arasında 150 santimetre (1,5 metre) olduğu belirtilmişti. Daha sonra bilgisayarda hazırlanan krokide ise bu mesafe 57 santimetre olarak ifade edildi. AYM başvurusunda intihar eden bir kişinin 4,5 kilogram ağırlığındaki bir silahı bu mesafeye fırlatmasının olağan olmadığı belirtildi. Avukat İlyas Doğan'ın görüştüğü farklı silah uzmanları, bu mesafenin en fazla 25 ila 40 santimetre arasında olabileceğini vurguluyor.
FOTOĞRAFTAKİ ÇELİŞKİ
Olay yeri tutanağında Kadirova'nın sırtını kalorifere dayadığı iddia ediliyor. Kaloriferle tabancanın yeri arasındaki mesafe ise dikkat çekici. Avukat Doğan, olay yerinde çekilen fotoğrafta 1,5 metre olduğu görülen mesafenin daha sonra bilgisayarda çizilen krokide 57 santimetre olarak belirtilmesini çelişki olarak değerlendiriyor.
Olay yeri fotoğrafında sehpa ters çevrilmiş abajur devrilmiş görünüyor. Avukat İlyas Doğan, bu sahnenin olası bir boğuşma ihtimaline işaret ettiğini belirtiyor.
Tutanakta duvardaki kurşun deliğinin yerden yüksekliğinin 80 santimetre olduğu kayda geçilmiş. Ancak Avukat Doğan, olay yeri videosunda, bu yüksekliğin 120 santimetre olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Avukat İlyas Doğan, tutanakta dikkat çeken hususları şöyle anlattı:
Tutanaklarda ateş açısının tespiti yer almıyor. Kadirova'nın telefonunda birden fazla mesajın olmasına rağmen olay yeri videosunda bu yer almıyor. Kan birikintisinin ters çevrilmiş sehpanın altında olması dikkat çekiyor. Pencere pervazının kenarındaki kan izi açıklanmıyor. Tabancanın çapı yazılmamış. Parmak izi örneği alınmamış. AYM'ye başvuru için hazırlanan dilekçede bu hususların dikkate alınmaması, etkin soruşturmanın temel ilkelerine uyulmaması olarak değerlendirildi.
"SIRTINI DAYADIĞI İDDİA EDİLEN PETEKTE KAN YOK"
Olay esnasında Nadira'nın sırtını odadaki kalorifer peteğine dayadığı iddia edilmişti. Olay yeri fotoğrafında ise, kalorifer peteğinde herhangi bir kan izi görülmüyor. Kan birikintisi, Nadira'nın cesedinden, yani kalorifer peteğinden 1,5 metre uzaklıktaki ters çevrilmiş sehpanın altında görülüyor. Avukat Doğan, sırtını dayadığı kaloriferde kan izinin olmamasını çelişkili bir durum olarak değerlendiriyor.
"PSA BULGUSUNUN ÜZERİNE GİDİLMEDİ"
Adli Tıp raporunda, Nadira'nın kanında literatürde tecavüz amaçlı kullanılan bayıltıcı bir ilaç olarak bilinen ketamin bulunduğu ifade edildi. Raporda, Nadira'nın rahminde prostat spesifik antijen (PSA) denilen erkeklere özgü bir materyal de bulundu. Bunun dikkate alınmadığını belirten Avukat İlyas Doğan, olası bir cinayet failinin tespitinin önüne geçilmiş olabileceğini savundu. Doğan, evde yaşayan tek erkeğin de Şirin Ünal olduğunu belirtti.
Bir başka nokta ise tanık sıfatıyla ifadesi alınan kişilerin, söz konusu ifadeleri Şirin Ünal'ın avukatının nezaretinde vermesi. Doğan, dava sürecinin başlangıcından bu yana, dosyaya 'intihar' olarak yaklaşılmasını peşin hükümlülük olarak değerlendirdi. AYM'ye verdiği dilekçede, cinayet ihtimalinin üzerinde durulmamasını yaşam hakkının ihlâli olarak değerlendirdi.
"HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI"
halktv.com.tr'ye konuşan Avukat İlyas Doğan, Nadira'nın 4 gün önce İngilizce kursuna yazıldığını ve hostes olmak istediğini belirterek "Bunları yapan bir insanın hayat amacı var demektir" sözleriyle intiharın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürdü.
Öte yandan Nadira'nın namaz kıldığını ve bunun da dini inancı kuvvetli olduğunun göstergesi olduğunu vurgulayan Doğan, "Ahiret inancı olan insanların intihar oranının daha düşük olduğunu biliyoruz" diye konuştu.