Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni çuval içinde derede bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayet davasında mahkeme dün gece ara kararını açıklamış, anne Yüksel, ağabey Enes, amca Salim Güran’ın ve itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın tutukluluklarının devam edeceği ifade edilmişti.
Türkiye’nin yakından takip ettiği davada önemli detaylara ışık tutan Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, karar sonrası bir açıklama yaptı.
Eren “Narin’e söz vermiştik. Maddi gerçeğin tüm yönleriyle açığa çıkması ve Narin için adaletin sağlanması için hukuk mücadelesi sözümüzü bir kez daha yineliyoruz" dedi.
Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Eren, şu ifadelere yer verdi:
Diyarbakır Barosu Başkanıyken Diyarbakır Barosu adına Narin’e söz vermiştik. Bu amaçla, Baromuzda yıllardır çocuk ve kadın hakları alanında çalışan ve benzer dava dosyalarda deneyim kazanmış avukatlarımızdan bir çalışma ekibi oluşturduk.
Öncelikli çabamız kendi sosyal çevresinde katledilen sekiz yaşındaki bir çocuğu katledenin/lerin tespiti, yargılanması ve hakettikleri cezayı almalarını sağlamaktı. Bu amaçla Narin nezdinde bütün çocuklarımızın yaşam hakkına sahip çıkmak, çocuklarımızın yaşam hakkının korunması için sağlıklı politikaların geliştirilmesine de katkı sunmaktı.
Bugün itibariyle üç günü aşan ilk duruşma sürecini tamamlamış olduk.
Başta büyük bir fedakarlık ve emekle Narin dosyasında birlikte sorumluk aldığım ekip üyesi meslektaşlarım olmak üzere; destek, dayanışma ve katılma talebi ile duruşma salonunda hazır bulunan TBB Başkan ve yöneticilerine , Baro Başkanlarına, Baro ve STK temsilcileri ve avukatlarına; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili meslektaşlarım ile duruşmanın her anında salonda yerlerini alarak bizleri yalnız bırakmayan Diyarbakır Barosu üyesi meslektaşlarıma ve Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerine; halkın haber alma hakkı için duruşmayı anbean takip eden basın emekçileri ile duruşmayı gözlemci sıfatı ile takip eden tüm siyasi parti temsilcilerine ve milletvekillerine teşekkür ediyorum.
Dosyada maddi gerçeğin açığa çıkması için her cinayet dosyasında olduğu gibi duruşma esnasında zaman zaman hassas içerikte konulara değinmek zorunda kaldık. Bu mesleki mecburiyetle duruşma esnasında dillendirmek zorunda kaldığımız hassas içerikli konulardan dolayı üzdüğümüz ve incittiğimiz herkesten bizi anlamalarını diliyor ve şahsım adına her şeye rağmen yine de özür diliyorum.
Kamuoyu tarafından takip edilen ve katılımın üç gün boyunca da oldukça yüksek olduğu bir duruşma sürecini, mevcut fiziki koşullar rağmen tüm taraflar açısından önemli bir sorun yaşanmadan tamamlanmasına katkısı olan yargı görevlilerine de teşekkür ediyoruz.
Maddi gerçeğin tüm yönleriyle açığa çıkması ve Narin için ADALETİN sağlanması için hukuk mücadelesi sözümüzü bir kez daha yineliyoruz.