Bir yazımda şöyle demiştim: "Her ölüm hüzünlüdür, ama şu dünya hayatının satır arasında saklı bir hazine gibi eli böğründe yaşamaya ve yaşatmaya azmetmiş ruhların gidişinden daha kara bir haber olur mu ki?"
Bir yerde, Tarih ölüsü dirisi kaybı ve kazancı ile rakamları biriktirirken, Edebiyat, Mahzuni'nin ifadesi ile "yaşamaya geldim ben de dünyaya" diyebilen bireyin bütün uğultulu hesaplarla dolu bir manada kendisi de bir hesap olan zamana karşı haykırışıdır.
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
Benden Can Yücel'e ait şu şiiri bir cümle ile özetlemem istense yine şu anonim dize ile cevap verirdim:
"Ne kadar özledim insanlık seni"
İnsan olmak demek bütün sermayesini hayat sermayesi ile yoğuran, severken, fedakarlık yaparken ne sevileceğini ne de hatırlanacağını önceden hesaplamadan yaşama güdüsüne sahip olabilendir bir yerde.