Bu hafta memleketteydim. Zamanımın çoğunu eş dost ziyaretlerine ayırdım. Önce kabristanda annemi, babamı, ağabeyimi ve geçmişlerimi ziyaret ettim. Hepsine selam verdim. Onlar için dua ettim.
Sonra köye geçtim. İlk gördüğüm de tabii ki yeğenim oldu. "Dayı, günlerdir iyi haber arıyordun. Al sana iyi haber!" dedi gazeteyi uzattı, manşeti neredeyse gözüme sokacaktı:
Türkiye 2022 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 oranında büyüdü.
Nasıl mutlu oldum anlatamam. İç sesim casusluk yapmadan hemen aradım Emekli Öğretmen''i: "Duydun mu büyümemizi… Bir de yandık bittik türküsü söylüyordun. Ne oldu?" dedim, kahkahayı da bastım.
"En yukarıdan en aşağıya kadar hepimiz(!) ekonomistiz maşallah! ''Büyüme nedir, zenginleşerek büyüme nasıl olur, fakirleşerek büyüme nasıl olur?'' sorularının ne anlama geldiğini bile biliyoruzdur kesin! Ben -ekonomi konusunda cahil olduğumdan- ekonomi uzmanı bir öğrencime sordum. ''Hocam, uzman bilgisine mi sahip olmak istiyorsun, kafanda somutlanmasını mı istiyorsun?'' cevabını verdi. Ben de ''Ne yapayım uzman bilgisini?'' dedim. ''O zaman dinleyin Hoca''m!'' dedikten sonra şunları anlattı:
Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız Nebati, 07 Haziran''da: Bu sistemden dar gelirliler hariç firmalar, ihracatçılar kâr ediyor." demişti. Bunun anlamı şu:
2021 yılında çalışanlarımızın, yani işgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %32,9 iken…
2022 yılında İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %25,4 oldu.
YANİ ÇALIŞANLAR %7,5 DAHA AZ PAY ALDI.
İşte fakirleşerek büyüme budur.
İsterseniz anlatın Köşe Yazarı''nın yeğenine, anlayabilirse tabii…
Bu arada alfabenin ilk harfi haber kanalındaki ihracat rekorlarından söz ederse, hemen ithalat rakamlarını sorun.
Hani, aralık ayında ne olduğu belli olmayan yeni sistemimizle…
Faizler düşecek,
İhracat patlayacak,
İthalat yerlerde sürünecek,
VE EN BÜYÜK HEDEF CARİ FAZLA VERECEKTİK YA!
"Faizler düştü, ihracat da patladı, üç hedeften ikisi tuttu. İşte başarı!" derse;
''Banka faizleri düşmedi ki, gir Google''a bak. İhracat artıyor ama ithalat daha çok artıyor, İhracatın ithalatı karşılama oranı giderek azalıyor. Cari açık büyüdükçe büyüyor.'' diye açıklamalara girmeyin. Artık onunla bu konuları konuşmayın, değerli vaktinizi daha fazla harcamayın!
Bu arada ben, danışmanlık yaptığım belediyeye elektrik, doğalgaz, benzin ve motorine bir yılda %200-300''lere varan zamlara rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı''mızın "Bilhassa Büyükşehir Belediyelerinin suya ve ulaştırmaya uyguladıkları fahiş(!) zamlara bakın!" uyarısından etkilenmemeleri için "Bütün maliyetlerimiz çok büyük oranlarda artsa da nasıl zam yapmayabiliriz?" konulu bir çalışma yapıyorum. Bir çözüm bulursam kesin Nobel alırım. Sizin yeğene benim için bir sorar mısınız?
Tüm temel girdilerde büyük zamlara oranla minimum artışlara gitmek zorunda kalan belediyelerimiz için hiç zam yapmama doğrultusunda bir çözümü var mı?
Varsa ve bana bildirirse söz onu da Nobel''e ortak yapacağım."
***
Emekli Öğretmen bunları anlattı ve gitti.
Ve ben yeğenimle baş başa kaldım yine!