Çorlu Tren Katliamı’nda oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz hakkında ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Öz, “Mücadelem 802 gündür yanımda olmayan oğlum için" dedi.
Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren katliamında oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz’e ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Davası 09.02.2021 tarihine duruşmam ertelendi.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasında oğlunu kaybeden Mısra Öz ''Kamu görevlisine hakaret'' suçlamasıyla hakim karşısına çıktı.
Mısra Öz'ün attığı tweetler nedeniyle mahkeme heyetine hakaret ettiği öne sürüldü. Hakkında ''kamu görevlisine hakaret'' davası açıldı. 17 aydan 49 aya kadar hapis cezası istenen Mısra Öz, kazanın gerçek sorumlularını karşısında görene kadar davanın peşini bırakmayacağını söyledi. mahkeme ana davadaki tutanakları isteyerek duruşmayı 9 şubat 2021'e erteledi.
Çorlu'da İki yıl önce meydana gelen tren kazasında 25 kişi hayatını kaybetti. Davada tutuksuz 4 sanık için "taksirle ölüme neden olmak"tan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mısra Öz, sosyal medya hesabından, "Gerçek sorumlular yerine beni yargı önüne çıkartmak daha kolaylarına geldi" ifadelerini kullandı.
Öz'ün paylaşımı şöyle:
"Bugün beraat gelmedi.
09.02.2021 tarihine duruşmam ertelendi.
Gerçek sorumlular yerine beni yargı önüne çıkartmak daha kolaylarına geldi.
Utanç kendi adıma değil. Türkiye’deki adalet sistemine..
Mücadelem 802 gündür yanımda olmayan oğlum için."
NE OLMUŞTU?
Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı’ya gitmek üzere hareket eden, 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu yolcu treni, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak, devrilmişti. Yaşanan katliamda 7’si çocuk, 25 kişi yaşamını yitirmiş, 328 kişi de yaralanmıştı. Davanın Adalet Sarayı Konferans Salonu’nda yapılan ilk duruşmasında kazazedelerin aileleri yer olmadığı gerekçesiyle salona alınmamış ve aileler darp edilmişti. Asıl sorumluların yargılanmadığını ifade eden aileler sık sık ‘gerçek sorumluları yargılayın’ çağrısında bulunmuştu.