Olay, 26 Ekim günü saat 21.30 sıralarında Karatay ilçesi Erenler Mahallesi Sebil Sokak'ta meydana geldi. Ahmet Ünver, oturduğu sitenin bahçesinde bina önüne park ettiği 06 YRV 60 plakalı otomobilinin sağ arka kapısında çizikler olduğunu fark etti.
Öfkelenen Ünver, apartman görevlisi Adem Topbaş'a, "Otomobili çizmişler. Neden bakmıyorsun da çizdirdin? Benim arabamı sürekli kontrol et. Kimin çizdiğini bul. Biz sana para veriyoruz, niye arabamızı korumuyorsun? Gel şu güvenlik kameralarına bakalım. Kimin çizdiğini bulalım'' dedi. Topbaş da ''Bu benim görevim değil. Ben sadece apartmanlardan sorumluyum'' diye cevap verdi.
EŞİ GİTMESİNİ İSTEMEMİŞ
Tartışmanın ardından evine giren Ahmet Ünver, balkondan Topbaş'a, küfretti. Küfürleri duyan Topbaş da eşi Muhbet Topbaş'a, ''Ben gidip şu kameraya bakayım. Olay çıkartacak” diyerek evden çıktı. Bu sırada, 4 yaşında bir kızı olan ve 20 gün önce de ikinci çocuklarını dünyaya getiren Muhbet Topbaş, ''Gitme. Sana bir şey yapmasından korkuyorum'' dedi. Evden çıkan Topbaş, kameraya bakmak için Ahmet Ünver'i çağırdı. Apartmanın bodrum katındaki güvenlik kamerası kayıtlarına bakmaya inen Topbaş ve Ünver arasında çıkan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüştü. Göğsünden 2 ve bacağından da 1 bıçak darbesi alan Topbaş kanlar içinde apartmandan çıkıp site içindeki bakkala kaçıp sığındı.
BOĞAZINDAN BIÇAKLAMAK İSTEDİ
Peşinden gelen Ünver burada da Topbaş'a saldırmak istedi. İş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarına yansıyan görüntülerde Ünver'in yere yığılan Topbaş'ın boğazını kesmek isterken iş yeri sahibinin engellediği görüldü. İhbar üzerine çağrılan ambulansa Konya Şehir Hastanesi'ne kaldırılan Topbaş, doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.
Kaçan Ünver de kısa sürede polis tarafından yakalandı. Gözaltına alınan Ünver'in ilk ifadesinde, ''Ben 'gel şu kameraya bakalım' diye rica ettim. Bodrum kata geldi. Küfretti. Elinde bıçak vardı. Müdahale edince bıçak yere düştü. Yere düşen bıçağı alıp savurdum” dedi. Ünver, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
"GÜVENLİK KAMERA KAYITLARINI GÖSTERMEK YÖNETİCİNİN GÖREVİ"
Öldürülen Adem Topbaş'ın ağabeyi Erdal Topbaş, kardeşinin iyi niyetinin kurbanı olduğunu belirtti. Güvenlik kamerası kayıtlarını site yöneticisinin göstermesi gerektiğini belirten Topbaş, ''Bu şahsın arabası çiziliyor. Daha sonra Adem’i arayıp 'Gel kameralara bakalım' diyor. Hem mesai saati dışı olduğu hem de Adem’in yetkisi olmadığı için inmek istemiyor.
Kamera görüntülerini göstermek yöneticinin görevidir. Daha sonra Adem’e mesaj atıyor. Adem, telefona bakmayınca evinin balkonun çıkıp kardeşime yönelik küfretmiş. Kardeşim de kimseyi rahatsız etmesin, diye iyi niyetinden dolayı anahtarı alarak kamera odasına gidiyor ve sonra da bıçaklı saldırıya uğruyor. Adem’in üzerinde zaten hiçbir şey yok kameralarda zaten görünüyor" dedi.
"YOKLUK İÇİNDE BÜYÜDÜK"
Erdal Topbaş, ''Biz 4 kardeşiz. Köyde yaşıyoruz. Annemiz ve babamız yok. İşimizde gücümüzdeyiz ve yokluk içinde büyüdük. Adem, evlendikten sonra Konya’ya taşındı. Yaklaşık 3 yıldır olayın olduğu yerde çalışıyordu. Sitede 64 daire var. Kimse Adem’den şikayetçi değildi. Olay, sadece otomobilin çizilmesinden kaynaklandı. Başka bir sebep yok. Kardeşim 3,5 yıllık evliydi. 2 çocuğu vardı. Kızının ismi Elif, oğlu Boran ise 20 günlüktü. İkisi de yetim kaldı. Eşi ise olayın ardından çocuklarla birlikte Siirt'teki ailesinin evine yerleşti.'' Dedi.
"KARDEŞİMİN KATİLİNİN EN AĞIR CEZA ALMASINI İSTİYORUM"
Olayın ardından tutuklanan Ahmet Ünver'in en ağır ceza almasını istediğini belirten Topbaş, '' Eş, dost yardımıyla kendi aramızda toparladığımız parayla bir avukat tuttuk. Hukuki süreci onunla takip edeceğiz. En ağır cezayı da almasını istiyoruz.
Adalet yerini bulsun. Buradan hakimlerimiz ve savcılarımıza sesleniyorum; bu caninin hiçbir canlıyla aynı odada bulunmaması lazım. Bugün bize yapan yarın bir başkasına yapar. Biz gariban köyde yaşayan insanlarız. Biz sesimizi duyurmak istiyoruz. Adaletin yerini bulacağına da inanıyorum" diye konuştu. (DHA)