Bakanlığın bu teftişi başlatmak için referans aldığı davayla ilgili açıklamasının detayları şöyle: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne DİAYDER referansıyla PKK terör örgütü irtibatlı ve iltisaklı kişilerin yerleştirildiğine yönelik İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan tespitler sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki iddia ve tespitler de bahse konu özel teftişin kapsamındadır”
Gerçek Gündem'den Fırat Fıstık'ın haberine göre; Bahsedilen DİAYDER’in açılımı, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği. Derneğe üye 23 kişi hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
"İBB'DE ÇALIŞTIKLARI İDDİA EDİLDİ"
İlk gözaltılar 3 Temmuz’da yaşanmıştı ve o tarihten itibaren dosyada gizlilik kararı var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi fakat henüz kabul edilmiş değil.
Dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen üç gün önce, 24 Aralık’ta başta DHA olmak üzere Yeni Şafak ve Takvim gibi gazetelerde, farklı ve yeni bilgilerle iddianame haberleştirildi. Haberleştirilen kısımda ise dernekle İBB arasında ilişki olduğu, örgüt üyesi olduğu öne sürülen kişilerin İBB’de çalıştığı iddia edildi.
Yargılanan kişiler İBB’de gassal olarak çalışıyor. Haberlerde yer alan bilgilere göre İBB tarafından DİAYDER’e alışveriş kartlarının verildiği, takvim için İBB ile görüşme yapıldığı öne sürülüyor.
İDDİANEMEYİ AVUKATLARDAN ÖNCE BASIN MENSUPLARI GÖRDÜ!
Dava avukatları ise dosyanın üzerinde gizlilik kararı olmasına rağmen içerisinde çoğu yanlış olan bilgilerin basına sızdırıldığını söylüyor. Dahası, iddianame, henüz dava avukatlarına dahi verilmiş değil. Yani müvekkilleri olan avukatların dahi inceleyemediği iddianame bir şekilde bazı gazetelere ve ajanslara servis edilmiş durumda.
Bu haberler üç gün önce yayınlandı ve dün İçişleri Bakanlığı bu davayı da referans göstererek İBB’de bazı personellerin terörle iltisaklı, irtibatlı olduğunu iddia etti, özel teftiş başlatıldığını duyurdu.
Dava avukatları, haberlerdeki bilgilerin doğru olmadığının, çarpıtıldığının altını özellikle çizerken delillerin dahi henüz kendilerine gösterilmediğini ifade ediyor. Üstelik DİAYDER, hala faaliyet gösteren, ohal döneminde bile kapatılmamış bir dernek.
DİYADER DAVASI KULLANILIYOR ŞÜPHESİ
Bu durum da İBB’ye yönelik planlanan operasyonda DİAYDER davasının kullanıldığı şüphelerini arttırıyor. Avukatlar, henüz soruşturma aşamasında olan dosyayla ilgili hiçbir kişinin kesin bir ceza almadığını belirterek, “Belki de 3-4 yıl sürecek bir dava, basına sızdırılarak peşin hüküm veriliyor. Masumiyet karinesi denen bir şey var. Öncelikle bu çiğneniyor. Ceza alsalar dahi Yargıtay’ın onaması lazım. İstinaf süreci var, Anayasa Mahkemesi süreci var. Daha iddianame dahi kabul edilmemişken bu yapılıyor” diyor.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR
Avukatlar, bu durumla ilgili suç duyurusunda bulunacaklar. İddianame değerlendirme aşaması ise bir hafta içinde sonuçlanacak. Bundan sonra kovuşturma süreci başlayacak.
DİAYDER, 2011 yılında yapılan ‘alternatif cuma namazları’ etkinliğiyle biliniyor. Bunun yanı sıra HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışması yaparken derneği ziyaret etmişti. Yine DİAYDER üyeleri, daha önce kürtçe vaaz verdikleri gerekçesiyle gündeme gelmişti.