Pınar Gültekin'in katil zanlısı Cemal Metin Avcı'dan iğrenç savunma!

Muğla'da üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin'i öldüren fail Cemal Metin Avcı ile ' yardım ve yataklıt' eden kardeşi Mertcan Avcı'nın yargılanmasına başlandı. Duruşmada kan donduran ifadelerde bulunan Avcı, Pınar Gültekin'i darbettikten sonra nasıl katlettiğini anlattı.

Pınar Gültekin'i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı'nın yargılanmasına başlandı. Duruşma öncesi açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, ''Başka faillerin de olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Duruşma öncesi açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, ''Başka faillerin de olduğunu düşünüyoruz. Ayten ve Selim Avcı ile Gökhan Orhan'la ilgili şikayetçi olmuştuk ancak beklemediğimiz bir şekilde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Karara itiraz ettik ancak başvurumuz reddedildi'' ifadelerini kullandı.

Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı, Gültekin'in yakınları, baro temsilcileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, kadın hakları derneği üyeleri ve taraf avukatları katıldı.

"TEK BAŞINA YAPMADIĞI DÜŞÜNCESİNDEYİZ"

Duruşma öncesi Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin ve annesi Şefika Gültekin'in avukatı Rezan Epözdemir açıklama yaptı. Avukat Epözdemir, Avcı'nın anne, baba ve ortağının da cinayetin failleri arasında yer aldığını düşündüklerini belirterek, "Soruşturmanın başından bu yana cinayetin tek başına işlenemeyeceğini söyleyerek, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini savunuyorduk. Çünkü bu durum hayatın olağan akışına aykırı. Birçok talebimiz değerlendirildi ve Mertcan Avcı tutuklandı. Ancak cinayetin tek başına işlenemeyeceğini düşünüyoruz. 183 santimetre boyundaki maktul, cenin pozisyonunda varile yerleştirilmiş, boğazında ip var. Önce odunla sonra benzinle yakılmaya çalışıldıktan sonra üzerine beton dökülmüş. Bunu bir kişinin paletle dereye atması fizik kurallarına aykırı. Başka faillerin de olduğunu düşünüyoruz. Ayten ve Selim Avcı ile Gökhan Orhan'la ilgili şikayetçi olmuştuk ancak beklemediğimiz bir şekilde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Karara itiraz ettik ancak başvurumuz reddedildi. İç hukukumuzda başka bir mekanizma kalmadı. O yüzden Adalet Bakanlığı'na kanun yararına bozma başvurusu yaptık. Bakanlık bu başvuruyu yerinde görürse kararı Yargıtay'a taşıyacak. Eğer müspet bakılmazsa Anayasa Mahkemesi'ne başvurup sonrasında AİHM'e başvurmayı düşünüyoruz" diye konuştu.

METİN CEMAL AVCI'NIN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Habertürk'ten Uzay Kesmen'in haberine göre, Pınar Gültekin'in çantasından çıkardığı bıçakla boğazına hamle yaptığını iddia eden sanık Cemal Metin Avcı, "Şaşırdım dirseğimle kendimi korumaya çalıştım. Dirseğim kesilince vurdum, yere düştü, kafasını yere çarptı. Düştükten sonra bir tane daha vurdum. Kafasının altından kan akıyordu. Donup kaldım. Nabzına baktım nefes almıyordu. Tepki yoktu. Boğazına sarıldım, sıktım" dedi.

"VARİLE KOYDUM BAŞTA YANMADI"

"Olayları ailemin öğrenmesinden, Muğla'nın öğrenmesinden korktum" diyen Avcı, "Yarım saat dondum kaldım. Hiçbir şey yapamadım. Aslında hemen polisi ambulansı arasam böyle olmayacaktı. Ama çok korktuğumdan yapamadım. Sonrasında aklıma şey geldi. Bunları yaparken de bilinçsizlik vardı. Orada yaylada çöpleri hurdaları yaktığımız varil vardı. Varili eve soktum. Sonra Pınar'ı varile sokacaktım. Elimden kaydı. İp vardı. İpi boğazına doladım. Bir ipi de ayağından. Varile ters koydum Pınar'ı. İçine odun koydum. Yakmaya çalıştım. Pınar'da yaşam belirtisi yoktu. Bayağı odun koydum yanmadı. Hiç yakalanmayacağımı düşündüm bu şekilde" diye konuştu.

Eve gidip kanlı tişörtünü yıkadığını anlatan Cemal Metin Avcı, "Pınar'ın telefonu vardı, bıçağı vardı. Arabaya koydum eve gittim. Üstümü değiştirdim. Kanı deterjanla çitiledim" dedi.

"BENZİN DÖKTÜM, BİR ANDA PARLADI"

Mahkeme başkanının "Raporlarla anlattıklarınız uyuşmuyor. Eşiniz neredeydi?" sorusu üzerine sanık, "Eşim işteydi. Ondan sonra oradan çıktım. Akyaka'ya doğru gittim. Pınar orada oturduğu için Akyaka'ya girmeden geri döndüm. Pınar'ın telefonunun sim kartını kırıp attım camdan. Benzinlikten benzin aldım. Yayla evine gittim. Varili bahçeye çıkardım, evde yanmamıştı, duman altı oluyordu. Üzerine benzin döktüm. Bir anda parladı" dedi.

Olayın ardından kardeşini arayıp yaylada depoda sayım yapmaya çağırdığını öne süren Cemal Metin Avcı, şöyle devam etti:

"O geldi. Eşim aramıştı, tartışmıştık. Kardeşime 'Benim eve geçmem lazım, sen sayımı bitir' dedim. O sıra varil bahçede için için yanıyor. Hiç yakalanmayacağımı düşündüğüm için en azından olay günü akşama kadar sayım yaptığım imajı vermeye çalıştım. Kardeşim de tanık olacaktı bana. Gittim ben geri geldim. Yayla evinde bahçede varile biraz daha odun ekledim. Akşam 23.00 gibi tekrar geri gittim. Varil hala yanıyordu. Üzerine su döktüm söndürdüm. Sonra, varili aşağı indirdim. Bira deposunun içine soktum varili. Kapattım kilitledim tekrar iş yerine döndüm. Çocuklar dedi dolapta bira kalmadı, bira alalım dediler yaylada depodan. Kardeşime de gel dedim bana yardım et. Kardeşim motorla yaylaya gitti. Ben de arabayla geldim. Depoya ben girdim. Biralar alındı vs. Çocukları bıraktım sonra evlerine. Pınar'ın telefonunu, eşyalarını, bıçağını sonra farklı farklı yerlere attım."

Ertesi gün varili palete koyup yayladan araçla çıktığını ve bir yamaca gittiğini anlatan Avcı, "Orada inşaat artıkları da vardı. Paleti çektim arabadan. Bir anda çekince yuvarlandı varil. Paleti geri koydum arabaya. Sonra evde üstümü değiştirip işyerime gittim. Çalıştım. Jandarma beni ifadeye çağırdı. Elinde bana dair bir şey yoktu. İfade bittikten sonra dayanamadım. En son her şeyi anlattım. Varilin olduğu yere gittik, sonra kelimesi kelimesine anlattım" dedi.

Kaynak: AA/Haber Türk

 

Gündem Haberleri