Covid-19 hastalığında Omicron varyantının, orijinal Wuhan varyantına göre 60 farklı mutasyon içerdiğini, bu kadar çok mutasyon içermesinin Güney Afrika’daki HIV’li hasta sayısının çokluğuyla açıklanabileceğini dile getiren Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Mert, Omicron varyantı hakkında uyarılarda bulundu.
Omicron varyantının şu anda Güney Afrika’daki varyantların yüzde 90’ını oluşturduğunu, önceden baskın olan Delta varyantının yerini almaya başladığını belirten Prof. Dr. Gürkan Mert, enfeksiyon hızlı yayılsa da hastaneye yatışların şu ana kadar az olmasının hastalığın seyrinin diğer varyantlara göre daha hafif olduğunu gösterebileceğini ifade etti.
BULAŞMA HIZI DAHA YÜKSEK
Omicron varyantının, dik bir yayılım hızına sahip olmasından daha önceki 3 dalgaya kıyasla daha hızlı bir bulaş özelliğine sahip olduğunun gözlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Mert, “Enfeksiyon hızlı yayılsa da, hastaneye yatışların şu ana kadar az olması hastalığın seyrinin diğer varyantlara göre daha hafif olduğunu gösterebilir. Ama bu durumun hastalığı geçirme oranlarına ve aşılamalara bağlı olarak ülkeden ülkeye farklılık göstereceği aşikârdır” diye konuştu.
YENİDEN COVID GEÇİRME OLASILIĞINI ARTIRDI
Bazı ülkelerde Delta varyantının geniş bir yayılım gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Mert, şu bilgileri paylaştı: “Buradan elde edilen antikorların ve hücresel immunite yanıtlarının Omicron yayılımını etkilemesi olasıdır. Peki aşılama oranları yüksek olan veya hastalık geçirme yaygınlığı olan ülkeler için tehdit oluşturabilir mi? Maalesef şu ana kadar eldeki veriler Omicron’un alameti farikasının reinfeksiyon yani hastalığı yeniden geçirme veya yetersiz antikor seviyeleri olan aşılanmış bireylerde aşı koruyuculuğundan kaçma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Yeniden hastalanma oranları 3. dalgada hastalananları yüzde 40, ikinci dalgada hastalananları ise yüzde 60 oranında etkileme riskine sahip. Araştırmalar yakın zamanda hastalığı geçirenlerin doğal olarak Omicron’a karşı göreceli daha şanslı olacağını göstermektedir.”
BELİRTİLER FARKLILIK GÖSTEREBİLİR
Omicron varyantının özel klinik belirtileriyle ilgili örnekler vermek için çok erken olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mert, “Çünkü yüksek hasta sayısına sahip İngiltere ve Güney Afrika’da bile virüs henüz özel hasta gruplarında değildir. Gençler arasında yaygın ve onlarda belirtiler silik olabiliyor. Özel gruplar dediğimiz önceden kalıcı rahatsızlığı olan, yaşlı ve immunite problemi yaşayanlarda hastalığın gidişatına ait veriler çok yaygın değil, hastaneye yatışlar konusunda bir değerlendirmede bulunmak için ise en az 3 haftaya ihtiyacımız var.
Elimizdeki sonuç çıkartılabilecek veri ise Güney Afrika’daki 18 yaş altı çocukların, diğer varyantları göre yüzde 20 daha fazla etkilendikleri ve hastaneye yatışlarına neden olduğu yönünde.
Ciddi vakalarda çocukların hastaneye yatma nedenleri genellikle bronşiolit (hava yolları iltihabı) ve zatürre, aşırı sıvı kaybı ve ishal. Hafif vakalarda belirtiler ise boğaz iritasyonu, burun akıntısı, baş ağrısı ve 3 gün içinde kendiliğinden düşen ateş olarak gözleniyor” ifadelerini kullandı.
3.DOZ BİONTECH AŞISI ÖNERİLEBİLİR
Prof. Dr. Mert, Omicron’a karşı aşılama konusunda ise şu bilgileri aktardı: “Omicron için 2 doz Biontech aşısı, hastaneye yatışa karşı önceki dalgalar kadar olmamakla beraber bütün yaş gruplarında halen etkin görünmekte, bağışıklıktaki düşüşün nedeni muhtemelen spike proteinlerdeki yoğun mutasyondan kaynaklanmış olabilir.
Biontech ve Sinovac, 100 gün içinde gerekirse bu durum ile ilgili güncellemenin yapılacağını belirtti. Şu anda korunma için 2. doz Biontech’ten 3 ay sonra 3. doz Biontech aşısının uygulanması önerilebilir. Aşısız kişilerde ise bu varyantın ne gibi sonuçlara yol açacağına dair elimizde net bir veri yok, yani enfeksiyon sonrası aşırı immun duyarlılık gelişme ve yoğun bakım oranları, sonrasında entübasyon safhaları konusunda henüz bir bilgimiz bulunmuyor.”
PCR TESTİ İLE SAPTANABİLİR Mİ?
Mevcut PCR testleriyle varyant analizi yapılabilmesi için test yapan laboratuvarın gen sekanslaması ve genotiplendirme yapması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mert, aksi takdirde Omicron veya Delta varyantının belirlenemeyeceğini vurguladı.
DAHA AZ ZARARLI VARYANTLAR DAHA UZUN ÖMÜRLÜ OLUYOR
Virüslerin dolaştıkça mutasyona uğrayacağının altını çizen Prof. Dr. Mert, “Virüsler, mutasyona uğradıkça kötü mutasyonlar canlı ile birlikte yok olurlar, dolayısıyla daha az zararlı virüsler daha uzun süre yaşarlar.1914 influenza salgınındaki influenza ile daha sonraki yıllarda görünen grip virüsü aynı değildir. SARS Cov-2 virüsü de değişe değişe patojenitesini yitirecektir ama bu hastalandırıcılık özelliği azalmış virüs Omicrondur demek için henüz erken. Belki iyimser senaryoya basamak oluşturabilir” dedi.
MUTLAKA AŞI OLMALIYIZ
Omicron varyantının artık ülkemize geldiğini belirten Prof. Dr. Mert, “Omicron, bir süre sonra istemesek de hâkimiyet kuracaktır. Bu nedenle korunmak için en iyi yöntem halen aşı olmayanların aşılarını yaptırması, aşılarını yapanların rapel dozlarını yaptırmalarıdır. Aşının yanında klasik korunma önlemlerine uyum da halen önemini yitirmemiştir.
Hastalığı önlediği veya hafif atlatmamızı sağladığı düşünülen takviyelerin etkileri sınırlıdır, bunlardan büsbütün medet umulmamalı, ancak gerektiğinde hekime danışılarak kullanımların faydalı olabileceği bilinmelidir.
D ve C vitamini, farklı suplement kullanımında ve kan sulandırıcı kullanımında uzman görüşüne başvurulmalı, doz ayarlaması yapılmamış, kulaktan dolma, klinik çalışması olmayan, hastalığa karşı etkisiz takviyelerin sadece cebimize değil, sağlığımıza da zararlı olabileceğini göz ardı etmemeliyiz” şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARDA DAHA ETKİLİ OLABİLİR"
Sonuç olarak Omicron’un hızlı bulaşan bir varyant olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mert, “Hastalığı geçirenlerde yeniden Covid-19 görülme sıklığı, diğer varyantlara göre daha yüksektir. Çocuklarda diğer varyantlara göre daha etkilidir. Omicron nedenli hastaneye yatış oranları günümüz itibarıyla hem çocuklarda hem yetişkinlerde düşüktür ancak vaka sayılarının artması durumunda net sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Varyant PCR yöntemiyle saptanabilmektedir. Aşı ile korunma halen en etkili yoldur. 2 doz Biontech sonrası en erken 3 ay sonrası 3. Doz Biontec, Biontech olamayıp Sinovac ile aşılananlar için ise son aşılamadan en az 3 ay sonra 4. doz Sinovac daha iyi korunma sağlar” diyerek sözlerini noktaladı. (DHA)