Elde ettiği belge ve görüntülere ilişkin konuşan Öztürk, "Hiç deniz suyu gelmemiş bu inanılmaz bir şey. O kadar suyun hepsi yeraltından gelen sular. Bunların kaynaklarını belgeledik ama gece saat 04.17''de olan depremin ardından 04.46''ya doğru yani 30 dakika falan sonra buradan alttan su kaynadığına dair kamera kayıtlarını bulduk. İskenderun''da müthiş bir zemin oturması var. Yaklaşık 60 santimetre oturma var. Kıyıya doğru basma var. Kıyıdaki limanı koparmalar var. Bunları araştırdık, bunu hızla bir makaleye çeviriyoruz" ifadelerini kullandı.
Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 60 santimetre oturma var. Kıyıya doğru basma var. Kıyıdaki limanı koparmalar var. Bunları araştırdık, bunu hızla bir makaleye çeviriyoruz.
İskenderun’u bitirdik, yayına hazırladık. İskenderun’da zayıf zemin koşullarında yüksek bina yapılması ve suya doygun zeminde su sıvılaşması. Zayıf zemin denize doğru yanal yayılıyor ve çatlaklardan su çıkıyor. Orayla ilgili raporumuz var.
İki bölgede çalıştım. Samandağ ve İskenderun. Samandağ’da da, Belen’den Samandağ’a giden fay hattı kırıldı. Kırılamayan yerler vardı, son 6.3’lük depremle herhalde tamamlanmış olsa gerek. Samandağ’ı artık kırılmış olarak kabul ediyoruz.
Ancak yine depremler olacak. Neden çünkü çok büyük bir deprem oldu. Çok büyük deprem olunca ne olur? O enerji kolay kolay geçer mi? Çok büyük bir yangının devamı olmaz mı? Büyük bir afet var. Onun tetiklediği başka segmentlerde kırılma olması kaçınılmaz.
Bomba değil bu. Patlayıp gitmiyor. Yerin 10 kilometre derinliği kırıldı. Kırık boyunca alttan bu bloklar birbirini itiyor. Doğu Anadolu Fayı’nın Diyarbakır''ın olduğu kısım Kuzey’e doğru Ermenistan’a doğru sıkıştırdı gitti.
Kırşehir’deki blok ise Kıbrıs’a doğru hareket etti. Birbirine göre sol yönde hareket eden bir kırılma var.
Bu önündeki trenleri sıkıştırıyor, onlar onlara çarpacak onlar onlara çarpacak. Dolayısıyla hangisi ekstra enerjiyi patlatacak bunu bilemiyoruz."