Asgari ücretlinin bir cebine giren maaş zammının fazlası diğer cebinden çıkacağını belirten Prof. Dr. Şenol Babuşçu, “ “Asgari ücretin 4 bin liraya çıkması yaklaşık yüzde 45 ila 50 arasında bir artışa tekabül edecek. Tabi işverenlerin de maliyeti arttığı için haliyle fiyatlara yansıyacak ve enflasyonun artışına neden olacak. Şuanda zaten gerçek enflasyon yüzde 50lerde. Haliyle 4 bin lira dahi yapılsa asgari ücretli geçinmekte zorlanacak.
Dolar bazında hesaplarsak 2021 yılının başında 382 dolar alabiliyordu asgari ücretli, şimdi ise 200 doların altında bir maaş almış oluyor. Yani asgari ücretin yılbaşındaki alım gücüne ulaşabilmesi için 5 bin 400 lira olması lazım. İşveren de bu maliyetleri sübvanse edemeyecek ve haliyle ürünlere bu fiyatlar yansıyacak. Yani asgari ücretlinin bir cebine giren maaş zammının fazlası diğer cebinden çıkacak” ifadelerini kullandı.
EKONOMİDEKİ SORUN VERİLER DEĞİL GÜVENSİZLİK
Dolar kurunun önlenemeyen artışına da değinen Babuşçu, “Merkez Bankası müdahalelerle doların 14 liraya çıkmasını engellemişti. Ekonomi sadece verilerle yönetilmiyor. Şuanda ekonominin kötü gidişatının temel sorunu veriler değil güvensizlik. Başta Merkez Bankası olmak üzere ülkedeki kamu kurumlarına güven kalmadı. Vatandaşlar tedirgin. Zamlardan, ekonomik gelişmelerden tedirgin. Merkez Bankası şu ortamda faiz indirmeye devam etmemeli.
Ekonomi bilimi böyle bir ortamda faiz indirimini kabul etmez. Fakat yapılan açıklamalara, toplantılara bakılırsa Merkez Bankası 100 baz puan bir faiz indirimi yapacağı kesin. 200 ila 300 baz puan faiz indirimi de beklenen sürpriz. Bu da konut kredilerinde faizin yüzde 0,89lara düşmesine neden olacak. Başlangıçtan beri iktidar konut kredilerindeki faizin yüzde 0,89larda olmasını eşik olarak görüyor. Yıl sonundan önce o eşiğe ulaşmak isteyecektir. Yani Merkez Bankası faizleri 100 baz puan kesin indirecek ama 200 – 300 baz puan indirimi de çok büyük bir sürpriz değil” diye konuştu.
(Ankara- Halil Yatar)