Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasıyla, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü arasında benzerlikler olduğunu belirtti.
Selvi, "İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinin düşmesiyle Muhsin Yazıcıoğlu suikastı yeniden gündeme geldi. Olay birbirine benziyor. Ancak Muhsin Yazıcıoğlu’nun bilinçli bir yönlendirmeyle doğru olan yerde değil, tam tersi istikamette arandığı ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
FETÖ PARMAĞI ORTAYA ÇIKTI
Ayrıca, Selvi, "O zaman teknik donanımı yüksek olan İHA’larımız yoktu. Muhsin Yazıcıoğlu’nun naaşı bulunmadan bir gün önce enkaza ulaşan görevlilerin uçuş kayıtlarını gösteren cihazları söktükleri tespit edildi. Bu kişilerin FETÖ operasyonunda yakalanmaları, Yazıcıoğlu suikastının arkasındaki parmağı ortaya çıkardı" şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Muhsin Yazıcıoğlu, siyasi faaliyetleri kapsamında 5 Mart 2009 tarihinde katıldığı Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesindeki bir mitingden sonra Yozgat'ın Yerköy ilçesinde düzenlenecek olan bir başka mitinge gitmek üzere yola çıkmıştı. Seyahat ettiği helikopter, henüz belli olmayan bir nedenle Keş Dağı'nın sarp yamaçlarına düştü. Helikopter enkazına dair ilk bilgiler, İHA muhabiri İsmail Güneş'in 112 Acil Servis hattını arayarak yaptığı ve durumu anlattığı acil çağrı sırasında ortaya çıktı. Güneş, bu görüşmesinde, kazadan yalnızca kendisinin ve BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ'ın sağ kurtulduğunu, ancak diğer yolculardan herhangi bir işaret alamadığını belirtti.
Arama kurtarma ekipleri, bölgeyi yoğun bir şekilde taradıktan ve 48 saat süren çabaların ardından, enkaz ve kazada hayatını kaybeden altı kişinin naaşları, yerel halkın da yardımıyla bulundu. Bulunan yer, arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin oldukça dışında, Keş Dağı'nın Kuru Dere Kanlıçukur mevkiindeydi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefat haberi, Büyük Birlik Partisi Genel Sekreteri Yalçın Topçu tarafından 28 Mart 2009'da resmen duyuruldu.
Yazıcıoğlu için düzenlenen cenaze töreni, 31 Mart 2009 tarihinde Ankara Kocatepe Camii'nde gerçekleşti ve TBMM'de özel bir anma töreni düzenlendi. Yaklaşık 700 bin kişinin katıldığı törende Yazıcıoğlu'nun naaşı, Türk bayrağına sarılı şekilde ve çiçeklerle süslendi. Yazıcıoğlu'nun vasiyeti üzerine, naaşı Taceddin Dergâhı'na defnedildi, bu amaçla bakanlar kurulu özel bir karar yayınladı. Yazıcıoğlu'nun ölümünden sonra Sivas başta olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde onun adına parklar ve caddeler isimlendirildi, anısına vakıflar kuruldu.