Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi’nden 2019 yılında Kastamonu Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Ahmet Hamdi Topal dönemindeki mevzuata aykırı uygulamalar, denetimlere takıldı. Göreve başladıktan çok kısa bir süre sonra akrabasını ve arkadaşını üniversitenin yönetici kadrolarına atayan Topal dönemindeki vekâleten dekan görevlendirmelerinde Yükseköğretim Kanunu’na uyulmadığı tespit edildi.
Birgün'den Mustafa Bildirici'nin haberine göre, Kastamonu Üniversitesi bünyesinde bulunan bazı fakülte dekanlarının asaleten atamalarının yapılmayarak görevlerini vekâleten yürüttüğü belirlendi. Yükseköğretim Kanunu’nda vekâlet süresine yönelik öngörülen altı aylık sürenin aşılmasına karşın dekanlık koltuğuna vekâlet oturan isimlerin görevlerini sürdürdüğü öğrenildi. Süre aşımını tespit eden Sayıştay denetçisi, “Altı aylık süre bir hak değildir. Bu süre, dolu olan dekanlık kadrolarına çeşitli nedenlerle vekâlet edilmesi durumunda belirlenen bir sınırdır” değerlendirmesinde bulundu.
ALTI FAKÜLTEDE VEKALETEN ATAMA
Dekanlık koltuğuna vekâleten atamalar yapılan fakültelerin sayısının toplam altı olduğu belirtildi. Veterinerlik Fakültesi Dekanlığı’nın Kasım 2019’dan, turizm fakültesinin Temmuz 2019’dan, ilahiyat fakültesinin ise Temmuz 2020’den beri vekâleten yürütüldüğü bildirildi. Dekanlık görevini vekâleten yürüten isimlerden birinin Rektör Ahmet Hamdi Topal olduğu anlaşıldı. Kendisini Orman Fakültesi’nin dekanı olarak görevlendiren Topal’ın, bu görevini Şubat 2020’den beri sürdürdüğü ifade edildi.
Üniversite bünyesindeki şube müdürlüğü kadrolarına, “Eşitlik, liyakat ve kariyer ilkelerini” yok sayan atamalar yapıldığı da raporlara kaydedildi.
Raporda, tespite ilişkin şunlar kaydedildi: “2020 yılında fakülte ve yüksekokul sekreterliğinden şube müdürlüğüne atanan iki kişiden biri 2 ay, diğeri ise sadece 3 ay fakülte ve yüksekokul sekreterliğinde bulunmuştur. Böylelikle, kısa süreli atamalarla üst görevlere getirilen kişiler, Yönetmelik’in söz konusu istisna hükmünden yararlanarak şube müdürlüğü kadrolarına getirilmiş, mevzuatla getirilen eşitlik ve liyakat esası göz ardı edilmiştir.”