Bundan sonraki süreçte "ağır bir fatura" çıkacağını belirten Özdemir, "Batı''nın bizi kıskandığını düşünen o kesim, bu faturayı ödemeyecek çünkü ömrü yetmeyecek. Kendilerinin körü körüne inanmasının ve onun desteği ile uygulanan bu vahim ekonomi programının faturasını çocukları ve hatta torunları ödeyecek. Türkiye artık eski Türkiye değil! Emin olun bugünleri daha çok arayacağız. Çünkü artık paraşütsüz düşüyoruz ve olan çocuklarımıza olacak" dedi.
Remzi Özdemir''in konuyla ilgili görüşleri şöyle:
"Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. B3 demek artık dibin bir tık üstü. Yani C düştüğünüz zaman oradan çıkmak çok zor. Moody’s Türkiye ile ilgili bu kararı Cuma gece saat 24.00’den sonra açıkladı. Borsa kapalı, döviz piyasaları kapalı. Moody’s ektisi pazartesi görülecek. Herkesin kafasında aynı soru: Pazartesi ne olacak? Borsa ve döviz bu karara nasıl tepki verecek! Hemen şunu söyleyeyim çok büyük hareketler beklemeyin en azından yarın için. Normal şartlarda olsaydı eğer borsa taban yapar, döviz en az yüzde 10 yükselirdi. Yani küme düşmesi kesinleşmiş bir takımın son maçı kaybetmesi gibi bir şey…
Peki pazartesi neden çok önemli bir gelişme beklemiyoruz? Çünkü notun bu derece kötü bir noktaya kadar düşmesi ülkemizdeki yabancıların hemen kaçmasına neden olurdu. Oysa ülkemizden çıkış yapacak yabancı yatırımcı yok denilecek kadar az. Devlet iç borçlanma senetlerinde yüzde 1’in altında. Geriye kalıyor borsa. Borsada geçen yıl yüzde 60’larda olan yabancı payı bugün yüzde 30 seviyesinde. QNB Finansbank ve Garanti takaslarını saymazsak bu oran yüzde 25’in bile altında.
"ÜLKEDE YABANCI SERMAYA KALMADI"
Yani ülkede AKP’nin saçma sapan ekonomi, hukuk ve dış politikaları sayesinde yabancı sermaye kalmadı gitti. Bu nedenle yarın elbette bir tepki verecek piyasalar bu karara. Ancak bu tepki sınırlı olacaktır. Ben tepkiyi borsada görebiliriz diye düşünüyorum. Onun da bir süre sonra yeniden toparlayacağını söyleyebiliriz. Bu iyi bir gelişme mi? Elbette hayır! Kredi notunun getireceği sıkıntıyı çok değil birkaç ay sonra çok daha şiddetli bir şekilde göreceğiz.
Şu an Rusya’dan gelen para ile belki bir ayı kurtardık ama eylül ayında bankaların yüklü sendikasyon kredisi var. Kısa vadede 182 milyar dolar dış borç var. Bu borcun bir kısmı borçla yenilenecek. Tabii ki düşük kredi notunun etkisi ile 5 ile değil en az yüzde 15 dolar faizi ile borçlanabileceğiz. Bunun maliyeti daha çok vergi ve zam olarak bize yansıyacak. Düşük not nedeniyle ülkemize dolar girişi olmayacak. Ne hisse senedine ne tahvillere. Bu da efektif yani dolar kıtlığına neden olacak. Unutmayın bulunmayan şeyin değeri artacaktır. Belki kamu bankalarının arka kapı operasyonu ile yarın piyasalar önemli bir sarsıntı yaşamayacak ama bunun faturası bir iki ay içerisinde hem döviz kurunda hem de günlük hayatımızda ağır olacaktır."