Hemen her fırsatta, “Mutfağınızı Çeşitlendirin’. ‘Sofranızı Küçük Dokunuşlarla Zenginleştirin’ diye neredeyse veryansın ediyorum ya…
Bunlardan biri de, ‘Sos’ denen, küçücük gramajlarıyla lezzete lezzet katan yiyecekler…
Aslında direkt ‘Yemek’ demek yanlış, ‘Yemeklere yardımcı tat’ desek daha hoş duruyor…
Tıpkı tabaklarda hoş durdukları gibi…
Soslar, gastronomi tarihi boyunca ki, insanlığın ateşi bulması ve pişirmesini öğrenmesi ile beraber başlar, sofraların en yaygın yardımcıları olmuşlardır…
Tabii ki çoğu, ‘Deneme-Yanılma’ yöntemi ile bulunmuşlardır ama neticede tabakların ve lezzetlerin resmen mütemmim cüzleridir…
Bugünkü ekonomik şartlarda, ulaşması her zaman mümkün olmasa da, biftek, bonfile ya da benzeri bazı yiyecekleri yiyoruz, bu tavuk bonfile de olur, fileto kemiksiz göğüs de olur, her yerde bulunmasa da, kemiksiz hindi fileto da olur, bunların tabakta yavan kalmaması için, hemen her keseye uygun ya da bazen de biraz masraflı soslar eşlik etmeli…
Görsel açıdan da bir zenginlik olacaktır bu…
Haydi başlayalım o halde…
İlk sosumuz, daha çok kırmızı ete yakışan bir sos…
Çok iyi kıyımlık maydanoz, biraz iri çekilmiş taze karabiber, kişniş, reyhan ve taze kekik yapraklarını, derin bir kasede iyice harmanlayın, sonra da minik bir kase içinde, tabaktaki etin sol üst kısmına yerleştirin…
Etten lokmalar aldıkça, bu sosa batırın…
Bu arada unutmayın, bu minik sos kâsesi, hemen her sosumuz için sunum kâsesi anlamına gelmektedir.
Bunu da en baştan bir köşeye yazın…
İkinci sosumuz, kırmızı etle de, tavuk etiyle de, hindi etiyle de sunumu yapılabilecek bir sos…
Bulabilirseniz kuşburnu, bulamazsanız birer buçuk çorba kaşığı erik marmeladını, sıcak suya dayalı derin bir borcama alın ve içine bir tutam zencefil ve bir tatlı kaşığı tereyağı ile ‘benmari’ usulü on dakika pişirin ve yine o minik sos kâsesine alarak, tabağınızla birlikte servis edin…
Bu kez ihtiyacımız olan 250 gram peynir, bir çorba kaşığı tereyağı o kadar…
Bunu da benmariye uygun bir kasede eritin, sonra da çorba kaşığı ile tabağa koyacağınız sos kasesine alın ve servis edin…
Burada tercihan ya da damak tadınıza uygun olarak, ya bir tatlı kaşığı toz tatlı kırmızı biber, ya çekilmiş bir tatlı kaşığı tane karabiber, ya bir tatlı kaşığı zerdeçal, ya bir çay kaşığı toz havlıcan ya da bir tatlı kaşığı çörekotu koyabilirsiniz…
Bu kez domatesli bir sos tarifi vereyim:
İki domatesi, bir iri çarliston biberi ve üç diş sarımsağı, incecik kıyıp, bir tutam tuz ekip, oda sıcaklığında benmariye dayanıklı bir kasede, bir saat bekletelim, sonra da içine bir çorba kaşığı zeytinyağı ekleyip, sıcak buda benmari usulü on dakika pişirip, sos kâselerine alalım ve etle servis edelim…
Bir de ‘Marinara’ adı verilen bir sos tarifi vereyim.
Bu tarife hem acı, hem de tatlı versiyon ekleyeceğim…
Önce acısı ile başlayalım:
Küçük bir soğanı, iki diş sarımsakla incecik kıyıp, kıskı ateşte karamelize edin, yarım kahve fincanı kaynak su ekleyip, bir kaşık acı biber salçası ile yine kısık ateşte üç dakika daha pişirip, içine en fazla üç damla balzamik sirke koyalım ve üstüne reyhan yaprakları koyup, sos kâsesine alıp servis edelim…
Marinara’nın tatlısı ise biraz farklı:
İçinde yine soğan ve sarımsak var ama, bu kez domates salçası koyuyoruz ve servise almadan iki dakika önce, pişirme tavasına, bir buçuk kahve fincanı dut ya da keçiboynuzu pekmezi ilave ediyoruz, pişirme bittikten sonra ise, en sıcak haliyle sos kâsesine alıyoruz…
Piyasada, içinde mecburen koruyucu katkısı ile bulabileceğiniz her sos, aslında evde de yapılabilecek soslardır, bu nedenle bence kendi sosunuzu kendiniz yapın…
Son olarak size bir de patenti bana ait olan mayhoş-acı bir sos tarif edeyim…
Ya ayva ile ya da az şekerli çikita muz ile hazırlayacağınız bir sos…
Ayva ise malzemeniz, kabuğunu soymadan iri iri rendeleyin, derin benmari kasesinde, tereyağı ile on dakika kısık ateşte helvelendirin, sonra da içine kekik ve karabiber ekleyerek bir dakika daha harlı ateşte pişirip, sos kâsesine alın..
Şayet muz denemek isterseniz, bir az şekerli çikita muzu ezerek, yine tereyağı ile benmaride pişirin, içine son üç dakikada bir fincan sıcak su ile bir tatlı kaşığı tatlı biber salçası ekleyip pişirin ve sosu özellikle tavuk eti ile servis edin…
Bu soslarla ikram edeceğiniz et tabağının yanında, somun ekmek gitmez…
O halde size bir küçük harika dokunuş daha…
Dilimli kepek ya da çavdar tost ekmeğine ihtiyacınız var…
Üç çorba kaşığı tereyağına, bir çorba kaşığı sarımsak tozu ekleyip, oda sıcaklığında krema haline getirin ve ekmeklerin üzerine sürün…
180 derece fırının orta kısmında, beş dakika pişirip, fırını söndürün ve iç sıcaklığı ile o ekmekleri tepside en az iki saat bekletin…
Ekmekler kuruyacak ama soslu tabağa çok yakışacaktır…
Afiyetler olsun…