CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir süredir sosyal medya hesabından evinde çekilen videolu açıklamaları paylaşıyor. Genellikle genç kesimlere seslenen ve “AKP’nin sizden aldığı her şeyi geri vereceğiz” diyen Kılıçdaroğlu’na Sabah yazarı Melih Altınok ilginç bir eleştiride bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin içeriğini ve gençlerin sorunlarını pas geçen Altınok, dekorasyonla meşgul olmayı tercih etti. Altınok, CHP liderinin evindeki mutfak dolaplarının demode olduğunu savunarak videoyu hazırlayanların mesajı güçlendirmek için ‘dolap efekti’ni kullandığını öne sürdü. İnşaat sektörünün önemli aktörlerinden müteahhitlere seslenmeyi de ihmal etmeyen Sabah yazarı, “Aynı fiyata envai çeşit alternatif var. Az para vereceğiz diye en kötüsünü seçmek zorunda mısınız?” ifadesini kullandı. Altınok’un “Türkiye bu mutfak dolaplarından artık kurtulmalı!” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"AYNI FİYATA ENVAİ ÇEŞİT ALTERNATİF VAR"
“Eğer videoyu izlediyseniz eminim siz de Kemal Bey'in ne söylediğini değil, o olmaz olası mutfak dolaplarını hatırlıyorsunuzdur. Bu durumda, propaganda videosunu hazırlayan profesyonellerin "demode mutfak dolapları efektini", mesajı güçlendirmek için başarıyla kullandıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak alıcıların bu göstergeye tepkileri farklı oldu. Kimileri, "Kılıçdaroğlu bizden biri, mutfağı da bizimki gibi" dedi...
Kimileri de Kemal Bey'in iddialarını kanıtlayamadığı için mahkûm olduğu tazminat davalarını hatırlatıp "Parayı nereye harcayacağı kendi tercihi. Daha az hakaret edip mutfağına pekâlâ güzel dolaplar yaptırabilir" dedi. Bense bu tartışmayla ilgili söz hakkımı, topluca karar almışlar gibi yaptıkları evlerin mutfaklarına böyle bir örnek dolapları döşeyen zevksiz müteahhitlere seslenerek kullanmak istiyorum.
Bırakın artık bu dolapları! Aynı fiyata envai çeşit alternatif var. Az para vereceğiz diye en kötüsünü seçmek zorunda mısınız?
Bari değişik renkler seçin. "Hayır bizce en iyisi bu" diyorsanız da sizi, günde üç öğün zevksizliğinizden içi daralan kiracıların vicdanına havale ediyorum.”