Şah damarı tıkanıklıklarıyla ilgili önemli bilgiler veren Prof. Dr. Bilgin Emrecan, “Beynin bir bölgesine giden dolaşımın birkaç dakikadan daha fazla kesilmesiyle o bölgedeki beyin hücrelerinin tahrip olması sonrasında ortaya çıkar.
Bu durum, hastada geçici bile olsa kol ve bacaklarda uyuşma, güçsüzlük, göze perde inmesi, peltek konuşma gibi şah damarı tıkanıklığı veya darlığı belirtileri gösterir. Belirtilerin bir kısmı geçici olabilir, ancak bir kısmı dakikalar içinde geçebilir. Bu duruma geçici 'iskemik atak' denir.
Oluşan pıhtı kendiliğinden eriyebilir ya da tedaviyle erir ve damar sistemi yeniden düzgün olarak çalışmaya başlar. Ancak bu durum geçmez ve kalıcı hale gelirse inme veya felce yol açabilir. İnme, sakatlıkların ve ölümün başlıca nedenlerinden biri olup, şah damarı darlıkları veya karotis stenozları inmenin en önemli ve önlenebilir nedenlerinden birisidir. Aynı zamanda kalp ve kanser hastalığından sonra en sık rastlanan ölüm sebebidir" diye konuştu.
Şah damarı darlıklarından kaynaklanan can kaybı veya felç gibi tehlikeli durumlardan korunmak için düzenli kontrollerin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Emrecan, “Yüksek tansiyon, diyabet, kolestrol yüksekliği gibi risk faktörlerine sahip hastaların yanı sıra ailesinde inme veya kalp krizi öyküsü bulunan bireylerin, şah damarı için halk arasında bilinen 'renkli ultrason' yani doppler ultrason çektirmelerini öneriyoruz” şeklinde uyarılarda bulundu.