Son günlerde dolardaki yükselişin yavaşlamasıyla ilgili olarak ünlü ekonomist Selçuk Geçer, önemli bir detaya dikkat çekti.
Merkez Bankası, enflasyon ve kur ile mücadele kapsamında faiz artışı ve parasal sıkılaşma politikaları uygulamıştı. Enflasyonun geçmiş dönemdeki hızlı artışının yavaşlamasına rağmen devam ettiği gözlemleniyor. Dolar/TL kuru ise Merkez Bankası'nın faizleri yüzde 50'ye çıkarması sonucunda mevduat ve borsaya olan ilgiyi artırdı.
DOLAR VE ENFLASYON İKİLEMİ
Dolar ve enflasyon arasındaki denge süreci, son zamanlarda büyük önem taşıyor. Enflasyon oranı yıllık bazda %70'e kadar yükseldi ve bu artışın eski ekonomi politikalarıyla ilişkili olduğu belirtiliyor.
Ancak Mehmet Şimşek'in yeni politikalarıyla yükselişin önüne geçildiği ifade ediliyor. Peki enflasyon oranındaki düşüş devam edecek mi?
Dolar/TL kuru ise gelecekte ne yönde ilerleyecek? Bu konuda görüş bildiren ünlü ekonomist Selçuk Geçer, önemli açıklamalarda bulundu.
“YÜKSELİYOR”
Geçer, enflasyonun yükseldiği algısının yerine şu anda doların durduğunu ve bunun enflasyonu artırdığını belirtti. Kamu harcamaları ve zamların etkisiyle ticaret erbabının ürünleri 30 TL değil, aslında 45 veya 50 TL gibi fiyatlandırdığını ifade eden Geçer, yurt dışından mal getiren veya ham madde ithal edenlerin fiyatlamalarının da bu durumu ortaya koyduğunu söyledi.
MERKEZ BANKASI’NDAN ENFLASYON MESAJI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, son dönemde Türk lirasına olan güvenin arttığını ve bu durumun tasarrufları ve finansal varlıklara yönelimi hızlandırdığını açıkladı.
Karahan, özellikle Nisan ayı başından itibaren Türk lirası mevduatlarında ve finansal varlıklarda artış gözlendiğini belirtti. Bu artışın, Kur Korumalı Mevduat hesaplarındaki düşüşle birlikte döviz tevdiat hesaplarından kaynaklandığını vurguladı.
Türk lirasına olan talebin geçen yıl Ağustos ayındaki düşük seviyelerden bu yana artarak, mayıs sonu itibarıyla mevduatların toplam içindeki payının yüzde 48'e yükseldiğine dikkat çekti.
Aynı dönemde yurtdışı yatırımcıların da Türk lirası varlıklara olan talebinin arttığını ifade eden Karahan, Nisan ayı başından itibaren ülkeye gelen portföy akımlarının 10 milyar doları aştığını bildirdi.
Bu gelişmelerin, parasal sıkılaşma politikaları izleyen diğer ülkelerde olduğu gibi sermaye akımlarının dezenflasyon ve finansal istikrar hedeflerine uygun şekilde yönetilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Not: Haberde yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.