Seçime sayılı günler kala döviz kurundaki artan talebi dengelemek için Merkez Bankası sürpriz bir kararla faiz oranlarını yüzde 50 artırdı ve bu durum döviz kurlarında keskin bir düşüşe yol açtı.
Bu hafta ABD doları, yüzde 0,64'lük bir değer kaybıyla 32,0130 liraya gerileyerek, avro da yüzde 1,46 azalışla 34,6330 liraya düştü. Dolar kuru dün düşüş eğilimini sürdürürken, akşam üstü sürpriz bir girişle hafta sonuna doğru yükselmeye başladı ve dolarda alım talebi arttı.
Böylece, doların fiyatının tekrar yükselmeye başlamasına neden oldu. Kapalıçarşı'da 1 liralık makas aralığı genişleyerek doların kuru 32,72 kuruşa yükseldi.
Ünlü ekonomist Selçuk Geçer, doların Türkiye için düşmesinin olumlu bir gelişme olmadığını ve Merkez Bankası'nın doların yükselişini frenlemek için faiz artışına gittiğini belirtti.
Geçer, doların 35 TL'ye doğru artış eğilimindeyken Merkez Bankası'nın müdahalesiyle 32 TL civarında tutulduğunu ifade etti. Ancak, bu hamlenin doların 20 TL olacağı ya da 10 TL olacağı anlamına gelmediğinin de altını çizdi.
Ünlü ekonomist, doların yükselmeye devam edeceğini ve mevcut değerinin enflasyona göre oldukça düşük olduğunu belirtti. TÜİK'e göre doların gerçek değerinin 50 TL, ENAG'a göre ise 60-70 TL seviyelerinde olduğunu ifade etti. Vatandaşların ise enflasyonuna göre doların 80 TL'nin üzerine çıktığını düşündüğünü dile getirdi.
Doların bu kadar ucuz seviyelerde olmasına rağmen insanların dövizden çıkmak istemediğini, ikna olmadıklarını söyledi. Seçim sonrasında faiz artırımı yapılmasının beklenmediğini ve bu durumun dolar kuru üzerinde yeni rekorlara yol açacağını dile getirdi. Bu durumun Türkiye'yi ciddi bir krize sürükleyebileceğini ifade etti.
Merkez Bankası'nın faiz kararının doğru olduğunu ancak dövizi baskılamak için yapıldığını ve bu nedenle yanlış olduğunu söyledi. Krizle karşı karşıya olduklarını kabul etmeleri gerektiğini ve buna göre bir plan yapmalarının önemli olduğunu vurguladı.