Ekonomist yazar Şeref Oğuz, Dünya’daki köşesinde, Merkez Bankası’nda yaşanan tartışma ve dolar, dolar stokçuluğu konusunda değindi. Şeref Oğuz ayrıca, stokçuluk, dolar ve hükümetin ekonomi politikaları hakkında kritik uyarılarda bulundu.
İşte Şeref Oğuz’un yazısının bir bölümü:
“Merkez Bankası Başkanı, bugün de TOBB’da iş dünyasına “dövizin izindeyiz” mesajı verecek. Geçen Cuma İSO Meclisinde Merkez Bankası Başkanı; “döviz stokluyorsunuz, liste çıkardık” demiş ve sanayiciyi suçlamıştı. Bu kez de TOBB’da; “bu işin takipçisiyiz” kararlığını dile getirecek. Cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez olarak sanayici ile Merkez Bankası, bu kadar sert münakaşaya girmiş oldu. Ucuz kredi alıp döviz stokladıkları suçlamasıyla sanayicilere yönelik uyarılar, bu defa TOBB üzerinden tüm iş dünyasına yapılacak. TOBB üyelerinin “döviz stokçuluğu” suçlamasına vereceği cevap, önemli…
‘ŞİRKET KASALARINA STOK BASKINI’
tırmanma sürecinde hükümet, stokçuluk suçlamasını zincir marketlere ve gıda depolarına yapıyordu. “Mağarada soğan stokluyorlar” diye haber yaptırılıyor, TV kameraları eşliğinde baskına gidiliyordu. Oysa soğan zaten mağarada saklanmak zorundaydı.
Bu defa banka kasalarına ve işyerlerindeki kasalara baskınlar yapılmaya başlandı. Parasını sistemde tutmak istemeyenleri “döviz stokçuluğu” ile suçlayıp, döviz darboğazını zaptiye tedbirleriyle aşma gayretindeler. Heterodoks politikanın iflas ettiği noktada şimdi döviz stok avına çıkılıyor.
‘PARAMA EL KONULACAK’
Heterodoks politikalarla üretim, yatırım, istihdam ve büyüme tırmanacak, cari fazla verecektik. Ancak tam tersi oldu ve ülke hızla derin krize gömüldü. Hükümet, iflas eden politikadan vazgeçmek yerine sanayiciyi, iş dünyasını suçlamayı tercih etti. Ancak şirketler de bireyler de “bankadaki dövizime el konulacak” endişesiyle parasını sistemin dışına çıkarmaya yöneldi. Merkez Bankası, bazı iş adamlarını arayıp; “döviz bitti, lütfen dolar satın” ricasında dahi bulundu.
Fakat hükümet, parasını kasalara, yastık altına veya yurt dışına çıkarmak isteyenleri suçlamakla kalmıyor, seri baskınlara hazırlanıyor. Tıpkı enflasyonla savaşı etiketler üzerinden vermeye kalkmaları gibi… Peki, ne olacak? Olacakları söyleyeyim; her getirilen suçlama, yeni suçlar yaratacak. Her getirilen kısıtlama, yeni kaçak ve kayıplara yol açacak. Her doların başına bir jandarma dikemezsin. Sistemi iyileştir ki dövizin sistemde kalsın, halk “parama el konulacak” kaygısından uzaklaşsın.”