Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin marka değerine katkıda bulunmak üzere bu yıl 16 şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin on altıncı ve son durağı Türkiye’nin turizm başkenti Antalya oldu. “Kazı Başkanları ile Antik Kent Gezileri” kapsamında Prof. Dr. Sedef Çokay Kepçe ile Perge Antik Kenti ziyaretini gerçekleştirme fırsatı edindik.
Perge, Antalya'nın Aksu ilçesinde yer alan ve tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan, antik bir Pamfilya şehri. Akdeniz'in sıcak ve ılıman ikliminin kucağında, bir zamanlar görkemli bir uygarlığın kalbi olan bu antik kent, günümüzde hem tarih meraklılarını hem de doğa severleri büyülemeye devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Perge, Akdeniz Bölgesi'ndeki kültürel mirasın en değerli parçalarından biri olarak korunuyor.
HENÜZ SADECE YÜZDE 17'Sİ KEŞFEDİLDİ!
Prof. Dr. Sedef Çokay Kepçe'nin önderliğinde gerçekleştirdiğimiz turda uzman isim güncel değerlendirmelerde Perge'nin yalnızca yüzde 17'sinin gün yüzüne çıkartıldığını belirtti. Henüz çeyreği bile keşfedilmemesine rağmen ziyaretçilerini büyüleyen antik kentin, zaman içerisinde Gece Müzeciliği projeleri kapsamında da rol oynayabileceğini söylemek sanıyorum ki yanlış olmaz.
HRİSTİYANLIK TARİHİ AÇISINDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ
Bölgede 12 ay aralıksız gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile hızla günümüze taşınmak istenen bu tarih harikası kentte, akropol yani tapınak bölgesi özellikle Hristiyanlık tarihi açısından da önem taşıyor.
Hititler Dönemi'nde Büyük İskender'in gerçekleştirmiş olduğu fetihlerle birlikte Roma idaresindeki Perge'nin en parlak dönemini yaşadığı biliniyor. Bu bölge, Hristiyanlık tarihi açısından da oldukça mühim. Hristiyanlık inancında önemi büyük olan misyoner Aziz Paul'ün birden fazla kez bölgeyi ziyaret edip vaaz verdiği biliniyor. Bölgedeki akropol ve çevre bölgelerden adanan adakların varlığı ve İncil içerisinde dahi ismi geçtiğine inanılan Perge kenti bu anlamda döneme ve inançlara dair önemli veriler elde edilmesine de yardımcı oluyor.
SİDE'NİN GÖLGESİNDE YAŞAYAN BİR TARİH
Son çalışmalarla birlikte obsidyen taşlardan yapıldığı anlaşılan ok uçlarının bulunması, sürdürülen nekropol çalışmaları, restore edilerek sergilenmeye başlanan arena kısmı ve her bir detayı, sütunu ile dikkat çeken Perge, pek çok kez Side'nin gölgesinde kalıyor. Liman kenti olarak bilinen ve çok daha popüler olan Side, hemen herkes tarafından bilinse de Perge'nin sırlarını bilen kişi sayısı çok daha az.
MÜTHİŞ BİR ŞEHİR PLANLAMACILIĞI ÖRNEĞİ
Perge'nin en dikkat çeken özelliklerinden biri şüphesiz ki kusursuz şehir planlaması ve mühendislik harikası yapıları. Özellikle sütunlu caddesi, ziyaretçilere adeta geçmişe bir yolculuk yaşatıyor. Bu uzun ve geniş cadde, iki tarafını süsleyen sütunlarla Antik Çağ’ın ihtişamını hissettiriyor.
Kentin girişinde ise etkileyici bir tiyatro karşılıyor sizi; burası, halkın toplanma alanı olmasının yanı sıra tiyatro oyunlarına ve sosyal etkinliklere ev sahipliği yapmış. Roma döneminde oldukça gelişmiş olan bu antik şehirde, büyük hamam kompleksi, agora (pazar yeri) ve stadyum gibi alanlar da bulunuyor. Hatta Perge’nin stadyumu, Türkiye’de en iyi korunan antik stadyumlardan biri olarak da öne çıkıyor.
Şehrin planlaması, pek çok antik kente göre çok daha 'derli toplu' olarak tanımlanıyor. Müthiş bir şehircilik planlaması ile tarihe kazandırılmış kent, daha korunaklı bir alanda olduğu için de vakti zamanında oldukça güvenli ve huzurlu bir yerleşim yeri olarak biliniyormuş. Şehrin içinden geçen ve Düden Şelalesi'nden gelen suyun değerlendirilmesine olanak tanıyan su yolu da görenleri kendine hayran bırakıyor. Sanıyorum ki Perge ziyaretinde en gözümü alamadığım noktalardan biri de bu bahsini geçirmiş olduğum su yoluydu.
Kent, aynı zamanda ünlü matematikçi ve astronom Apollonius'un da memleketi olarak biliniyor. Apollonius, konik kesitler üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmış ve kendi döneminde matematik alanında önemli bir yere sahip olmuştur. Bu yönüyle Perge, sadece kültürel ve ticari bir merkez değil, aynı zamanda bilimsel anlamda da bir çekim noktası olarak tarihe geçmiş durumda.
METROYLA GİDİLEBİLEN TEK ANTİK KENT!
Perge’yi ziyaret etmek, antik bir şehrin atmosferini solumak, taş yollarda yürümek ve binlerce yıl öncesinin izlerini hissetmek demek. Antalya merkeze oldukça yakın olan bu antik kent, ulaşımın kolaylığı ve büyüleyici atmosferi ile her yıl çok sayıda turisti ağırlıyor. Kent, aynı zamanda 'metro' ile ulaşılabilen ilk ve tek antik kent oluşuyla da dikkat çekiyor.
Aksu'ya metroyla ulaşım sağladıktan sonra ziyaret saatleri içerisinde Müze Kart kullanarak Perge'ye giriş yapılabiliyor. Üstelik Kültür Yolu Festivali kapsamında rehberlerle birlikte hareket ederek şehre dair tüm detayları dinlemek mümkün.