Sinan Ateş davasının 3. gün oturumu başladı

Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin açılan davanın 3. gününde sanıkların savunmalarıyla devam ediyor. Davada ilk iki gün sanıkların savunmaları alındı. Bugün ise sanık avukatların savunmasına geçilecek.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın üçüncü celsesi başladı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ve CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da duruşmayı takip ediyor.

Davanın ilk duruşmasında 8, ikinci duruşmasında ise 13 sanığın savunması dinlendi. Duruşmaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam edilecekti ancak davanın son sanığı Umut Ersoy'un avukatının duruşmada olmaması nedeniyle avukat beyanlarının alınmasına geçildi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Ekmen, Parti Sözcüsü İdris Şahin ve CHP Genel Başkan yardımcısı Murat Bakan 3. günde duruşmayı izleyen siyasetçiler arasında yer aldı. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş de mahkeme salonunda Babacan ve Bakan’ın yanında oturdu.

22 sanığın jandarma eşliğinde salona getirilmesinin ardından duruşma başladı. Mahkeme başkanı daha önce duruşma salonundan çıkarılanların 1 kereliğine mahsus olmak üzere salona geri alınmasına karar verdi.

Dünkü duruşmada yaşanan tartışma sonrası bir avukat ve Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır duruşmadan çıkarılmıştı. Mahkeme başkanı bugünkü duruşmada siyasilerin duruşma düzenini bozması durumunda bunun siyasi bir müdahale olarak kabul edileceğini söyledi.

Duruşma tetikçi Eray Özyağcı’nın avukatı Ziynettin Aktürk’ün savunmasıyla başladı.

Olay olurken bölgede bulunan bir tanığın ifadesine başvurulmadığını öne süren Aktürk, “Biz kamera görüntülerine baktığımız olay olurken aracın içerisinde bir tanık görülmektedir. Ancak bu tanığın ifadesine başvurulmamıştır” dedi.

Aktürk, savunmasında cinayet esnasında Sinan Ateş’in yanında bulunan kişilere dikkat çekerek Ateş’in kafasına sıkılan merminin bu kişilerin silahından çıkmış olduğunu öne sürdü.

Aktürk şöyle konuştu:

“Olay yerinden alınan kamera görüntüleri çok açık. Otopsi raporunu incelediğimizde raporda birden fazla çelişki bulunmaktadır. Bunlar da müvekkilimin atışlarıdır. O esnada yanında bulunan Selman Bozkurt ateş ederken müvekkilim kaçıyor. Bu esnada ateş ediyor ve Selman Bozkurt’u omuzundan yaralıyor. Olay yerinde sizin ilk amacınız neyse onu yaparsınız ilk. Müvekkilim burada yaralama amacı olduğu için ayaklarından vurup kaçmayı planlamıştır. Otopsi raporundan anlaşılacağı üzerine maktulün kafasına işaret eden mermi sağ alt çenesinden çıkmaktadır. Otopsi raporundan ne hikmetse ayaklara gelenler de dahil tüm mermiler öldürücü olarak sayılmıştır.”

'ÖLDÜREN MERMİ BAŞKASININ SİLAHINDAN ÇIKTI'

Ateş’in yanındaki isimlerin “Reisi vurduk” şeklinde bağırdıklarını savunan avukat şöyle devam etti

“Belirtilen şahıslardan birinin reisi vurduk demesi çok önemlidir. Oradaki şaşırma ifadesi çok nettir. İrkilme ifadesinden hemen diğer tarafa dönüp tekrar ateş etmeye başlamıştır. Anlattığımız deliller nazara alındığında maktulü öldüren mermi başkası tarafından ateşlendiği açıkça görülecektir. Bir açı vardı, o açıyı yakalamak kolay değildir. Ön taraftaki ayakların hangi açıdan vurulduğu çok önemli. Kafasına aldığı merminin tamamen başkası tarafından ateşlendiği yapılan incelemelerde ortaya çıkacaktır. Müvekkilin kasten yaralama suçundan muaf tutulmasını talep ediyoruz.”

'SİLAHLAR KAÇIRILIYOR' İDDİASI

Avukat Aktürk savunmasında Ateş’in yanındaki isimlerin silahları kaçırdıklarını öne sürerek, “Silahlı olaylarda sizin yanınızdan geçen bir silah sesi duyduktan sonra yanında olan birini refleks olarak kaldırırsınız ama biz bu hareketi görmüyoruz bu olayda. Ne hikmetse apar topar silahlar alınıyor ve bu silahlar kaçırılıyor. Hangi düşünceyle bu silahlar kaçırıldı. Yapılan incelemede bu durum hiç irdelenmemiş. Bir insan bir olayın içindeyse ya tanık olur ya şüpheli olur ya şüpheli ya da mağdur olur. Bir şüphelinin neye dayanarak ifadesi alınmıyor? Olay esnasında 3 kişi var. Bu 3 kişinin ifadesi tam anlamıyla alınmamıştır” dedi.

Avukat, Sinan Ateş’in kaç telefonunun bulunduğunun araştırılmasını ve bunun ortaya çıkarılmasını talep etti.

NE OLMUŞTU?

Ateş, Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde 30 Aralık 2022'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmiş, cinayetle ilgili 22 kişi hakkında dava açılmıştı. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve olay sırasında beraberindeki Selman Bozkurt'un "müşteki" sıfatıyla yer aldığı 22 sanıklı iddianamede, "müşterek fail" olarak yer alan sanıklar tetikçi Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Özyağci'nin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Demirbaş'ın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın ise "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi talep ediliyor. Eski cinayet büro amiri Aykal'ın ayrıca kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle ayrıca 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Politika Haberleri