Abdullah Oğuz'un yönetmenliğini üstlendiği "Zaferin Rengi", tarihin ve sporcunun kesiştiği bir noktada büyüleyici bir hikaye sunuyor. Milli Mücadele dönemindeki gerçek bir olaydan esinlenen film, Fenerbahçe futbol takımının İngilizlere karşı kazandığı "Harington Kupası"nı temel alıyor. Bu destansı zafer, hem bir spor başarısı hem de bir milletin direnişinin simgesi olarak öne çıkıyor.
Filmin en dikkat çekici yönlerinden biri, tarihi ve sporu bir araya getirerek izleyicilere farklı bir deneyim sunması. Sadece bir futbol maçının ötesinde, film Milli Mücadele'nin askeri, siyasi, kültürel ve sosyal boyutlarını da ele alarak tarihi bir derinlik sunuyor. İşgal altındaki İstanbul'un acıları, direnişin heyecanı, aşkın gücü ve futbolun tutkusu, seyirciyi duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.
Oyuncu kadrosunun başarılı performansı da filmin önemli bir unsuru. Kubilay Aka'nın Galip karakterine getirdiği samimiyet, izleyiciyi hikayenin içine çekiyor. Timuçin Esen'in Mehmet karakteriyle sergilediği akıl hocası rolü ise filmdeki duygusal derinliği pekiştiriyor.
"Zaferin Rengi", gerçekçi ve duygusal bir anlatımla tarihi bir olayı beyazperdeye taşıyarak izleyicilere hem göz yaşartıcı hem de gurur verici bir deneyim sunuyor. Fenerbahçelilerin ve Türk milletinin zaferini kutlarken, sporcunun ve tarihin gücünü bir kez daha hatırlatıyor.