Suçun şahsiliği ve Münevver Karabulut cinayeti

Suçun şahsiliği ve Münevver Karabulut cinayeti

Oyuncu Nilperi Şahinkaya'nın da olduğu bir fotoğraf karesinin sosyal medyada paylaşılması sonrası Münevver Karabulut cinayeti ve akabinde yaşanan olaylar silsilesi yeniden gündem oldu.

İlk bakıldığında 3 kişinin masumane bir şekilde çektiği fotoğraf karesi daha sonra nasıl bir linç kampanyasına dönüştü?

Nilperi Şahinkaya'nın açıklaması kendi çapında haklı. Sonuçta her oturduğu veyahut yemek yediği kişinin sicilini bilemez. Bilmediği gibi böyle bir lince uğrayacağını da aklının ucuna getiremez. Zaten burada meselenin öznesi Nilperi Şahinkaya da değil.

Meselenin özü gündem olan fotoğraf karesinde olan 3. kişinin Sakine Garipoğlu olmasıydı…

17 yaşında henüz hayatının baharını yaşarken canice öldürülen Münevver Karabulut'un katili olan Cem Garipoğlu'nun kardeşi...

‘E iyi de ağabeyi katil diye kardeşi de katil olacak değil ya?’ diyebilirsiniz. Evet, benim de ilk aklıma gelen suçun şahsiliği oldu. Elbette aileden biri canice bir cinayet işledi diye herkes suçlu olacak diye bir şey yok. Suçu işleyen suçludur ancak bu suç anında ve sonrasındaki silsilede suça bulaşan, katile yardım eden de en az onun kadar suçlu değil mi?

Türkiye'de hemen hemen her gün bir kadın cinayetinin yaşandığı, failinin 'tahrik indirimi' aldığı, ataerkil yapıdaki ailenin 'erkek' evladını aklamak için çabaladığı düzende yine benzer bir senaryo yaşanmış ve katil Cem Garipoğlu cinayeti işledikten 197 gün sonra teslim olup cezaevine gönderilmişti. Yakalanmadığı süreçte yardım ve yataklık yapanların ise kim oldukları aşikâr…

SUÇUN ŞAHSİLİĞİ MESELESİ...

Elbette abisinin işlediği cinayetten dolayı hapis yatmalı diyen yok. Nitekim toplumsal adalet ve kamu vicdanı ekseninde suçun şahsiliği tartışılabilir. Suç şahsi, şahsi de işlenen cinayetten sonra ailenin yaşam tarzı ve yapısı nasıl bir değişkenlik gösterdi?

Suçun şahsiliği ilkesine aykırılık bu noktada konuşulabilir. Daha doğrusu suçun şahsiliği kadar, suçun sınıfsallığı da konuşulabilir. Zira zengin aile yapısının 'gereği', "Memleket meselesi haline getirdiniz, bir o mu cinayet işliyor, korkuttunuz çocuğu" denilerek korkunç vahşeti basite indirgenmesi gibi...

Veya cinayetin yıldönümünde ailenin 'mutlu aile pozu' vermesi, suçun sınıfsallığı olarak konuşulabilir...

Nitekim kardeş Sakine Garipoğlu'nun paylaşımı olduğu iddia edilen ekteki görsel suçun ne kadar şahsi olmadığını tartışır nitelikte.


*Görselde büstün boğazında V şeklinde duran makas, akıllara yeniden Münevver Karabulut cinayetini getirdi. Çünkü Münevver Karabulut'un otopsi raporunda boynunun altında V şeklindeki 2 kesik akıllardan silinmeyecek bir ayrıntıydı.

İlgili Haberler

Youtuber Merve Veziroğlu Yıldırım eşi tarafından 32 yerinden bıçaklandı: Kan donduran olayın detayları belli oldu
Kredi kartı borcu olanlar dikkat! İki kat daha fazla arttı
Naci Görür ‘6 Şubat'taki depremden daha büyük zarar verir’ diyerek uyardı: İstanbul’da 2,5 milyon insan ölümle burun buruna

Yazarlar Haberleri