Survivor All Star 2022''de sezonun başarılı isimlerinden Berkan Karabulut, Nisa''nın şampiyonluğundan, Ogeday ile olan ilişkisine; aile özleminden, Avatar Atakan''ın erken elenmesine; sevgilisi Lale''ye olan aşkından, tutkusu Fenerbahçe''ye kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hürriyet.com.tr''den Ferit Ömeroğlu''na konuşan Berkan''ın röportajda verdiği yanıtlar ise şöyle...
- Survıvor''dan elendiğin zaman ne hissettin?
- Konsey’e eleneceğimi hissederek girdim. Babaannem, ben yarışmadayken rahmetli olmuş. Yarışmadan çıkınca öğrendim. İçerideyken bildiğim bir şey değildi bu. Konsey gününün önceki gecesinde rüyamda eski evimizdeki mutfağa girdim. Çikolatalara, keklere, dolaptakilere bakıyorum. Derken bir anda uzaktan babaanem geldi. “Oğlum, senin için çok mutluyum. Artık rahat rahat Yemek yiyeceksin.” dedi. Ben, zaten enerji işlerine de inanan biriyim. Her sabah uyanıp rüya tabirlerine bakarım. Açıkçası rüyayı görünce de ben eleneceğimi hissettim. Konseye girdiğim zaman da eleneceğimin çok bilincindeydim.
- 2 yıl arayla ikinci kez gittin yarışmaya. Adada yaşam anlamında hangi dönem daha zordu?
- Açık söyleyeyim Survivor bu sene çok daha zordu. Hem yaşam olarak hem açlık olarak hem psikolojik savaş olarak çok daha bilinçli yarışmacılar vardı. Oyunu kuralına göre oynamaya gelen yarışmacılar vardı ve bunu hissediyordun. Belli kişiler dışında herkesten normal hayatta aldığımız samimiyeti alamıyoruz. Alamadığımız yerde de çok fazla kendini düşünen insan oluyor. Bunların hepsinin bir araya gelmesi, mental anlamda da daha zor hale getirdi Survivor’u.
SAMİMİYETİNE İNANMADIĞIM İSİMLER VARDI
- Survivor''da yarışırken oradaki takımda arkadaşlık nasıl güvenilir ya da mümkün kılınabiliyor?
- Askerlik gibi. İster istemez kendine yakın gördüğün kişiler ile bir anda sohbete başlıyorsun. Zaman içinde sana bir yanlış yapmadığı takdirde samimiyetine inandığın insanlarla arkadaşlığını devam ettiriyorsun. Samimiyetine çok inanmadığın, enerjinin tutmadığı insanlarla da bir şekilde devam etmiyor.
- Orada kaldığın gecelerde hiç korktun mu?
Hayır, normal hayatımda da kamp yaptığım için oraya daha ait hissettiğim geceler olmuştur. Yeşillik içinde, açık havada olmaya o kadar alışmışız ki ödül olarak gittiğimiz otelde uyuyamadım. Öyle bir garipseme de oldu.
- Survivor final yaptı, Nisa Bölükbaşı şampiyon oldu. Görüşlerini öğrenebilir miyiz?
- Nisa çok doğal bir kız. Ben yarışmaya gittiğim zaman aramız çok iyi değildi. Yarışmanın başında da çok iyi değildi. Ogeday aşkını ilan ettiği için rahat konuşabilirim. Sevgililerdi ve Ogeday’ı çok sevdiğim için ekstra bir saygım arttı. Çok sevdiğim bir arkadaşımın kız arkadaşı. Evet, bir yarışma içerisindeyiz ama zaman içerisinde beraber takıla takıla aramız daha iyi bir hale geldi.
12 SENE SONRA ŞAMPİYON BİR KADIN!
- Aranızda gerginlik neden vardı? Elektriğiniz mi tutmadı?
- Hayır, 2020’de çok iyi arkadaştık. Yarışmadan sonra farklı psikolojiler oldu ve arkadaşlığımız bitme kıvamına gelmişti. Nisa çok doğal bir kız. Sona kalan yarışmacılar arasında bu geldiği yere, en plansız gelen bir yarışmacı. Aynı zamanda senenin başında şampiyon olacağım diye bir hayali olmayan yarışmacıydı. Hayali demeyim ama inanılmaz ısrarcı değildi. Açıkçası şundan 2 ay önce bütün yarışmacılara “Nisa şampiyon olur mu?” diye bir anket yapılsa kimse olura çevirmez. Farklı bir sene oldu diyebilirim. Böyle farklı bir seneye, farklı bir şampiyon oldu. 12 sene sonra bir kadın şampiyon çıktı. Bu anlamda çok mutluluk verici. Aynı zamanda benim şöyle de bir mutluluğum var; öyle ya da böyle bütün seneyi aynı takımda paylaştık. Çok kısa bir dönem karşıya geçti ama senenin başından beri ateş başında her konuşmamızda bizim takımdan şampiyon çıksın diyorduk. Ne olursa olsun son noktada bizim takımdan çıksın istedik. Çünkü ben bir takım sporcusuyum. 9 sene basket oynadım. Bu kadar takım sporcusu olmuşken senenin sonunda “Gönüllüler” takımından şampiyon çıkması da mutluluk verici.
- Spora mı devam edeceksin? Berkan ne yapacak?
- Açıkçası Berkan’ın biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Şu an en önceliğimde olan şey bu. Çünkü 6 aydır çok yoruldum. Geldiğimden beri de inanılmaz bir tempodayım. Günde 4 saatlik uykuyla bir şekilde ayakta kalıyorum. Çünkü sevdiklerimi çok özledim, onlar da beni özledi. Bu kadar özlemiş bir insan varken günlük hayatından ne kadar zaman ayırabiliyorsan o kadarını ayırıyorsun.
- Geldiğinden beri en çok ne yedin?
- Annemin böreğini yedim. Çünkü annem sağ olsun hiç boş bırakmıyor. Yazlığa gittik, orada denize geliyor ağzıma tıkıştırıyor. 2 gündür biz de kalıyor. En çok annemin böreğini yedim. Ben, Ortaköy’de oturuyorum. Orada çok sevdiğim bir Uzak Doğu restoranı var, arkadaşlarımın dükkanı. Altı beyaz lahanalı üstü çıtır karides olan bir tabak yapıyorlar. Ben, Dominik’teyken en çok aşerdiğim şey buydu. Geldiğimden beri 3 kere filan yedim. Bir hikaye anlatayım. 2020’nin sonlarındayız, 7-8 yarışmacı kalmışız. Yönetmenimiz Mustafa ağabey, bir ödül olacak istediğiniz yemeği yiyebilirsiniz ne yemek istersiniz diye soruyor. Yine aynı dükkanda karides salatası yapıyorlar. Ben de o gün ona orada karides salatası demiştim. O da bana; “Oğlum, biz bile yemiyoruz karides salatasını. Sana nasıl getirelim?”
- En son en çok istediğin şey neydi?
- Vallahi sevdiklerimi sarılmaktı.
SAFARİDE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİM!
- En son en çok hüzünlendiğin anı paylaşabilir misin?
Yarışmanın içerisinde bacağımdan bir sakatlık yaşadım. 17-18 gün sakatlık sürecinden sonra oyuna döndüm dedim ama ilk oyunda tekrar bacağım attı. Psikolojik olarak o kadar kötüye gittim ki. Safariye bindim ve ufak çaplı bir sinir krizi geçirdim. İnsan bir yandan diyor ki benim ne işim var burada bir yandan da aslında gelmemin bir sebebi var ve bunu unutmaman lazım. Sonrasında bir şekilde geri dönüş yakaladım.
- En son en çok neye şaşırdın?
Avatar Atakan’ın elenmesine şaşırdım. Çünkü çok yakın arkadaşım, çok şey paylaştık. Adam giderken üzülemedim bile. Oradaki herkes şaşırdı. O kadar şaşırdım ki gitmesine üzülemedim. Bu sene erken elenmeler oldu. Atakan’ın elenmesi de kesinlikle bunlardan dedi.
- Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Anlatamam. Çünkü ona aslında öyle olmadığını anlatabileceğim biri değil. Bence anlamaz. Hayatta bu tarz insanlar var; kendine öz eleştiri yapamayan ve sen yaptığın zaman bunu saldırgan bir eleştiri olarak algılayabilenler. Ona bu şekilde anlatmaya çalışsam beni anlamaz.
- Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?
- Seni, bu dünyadaki bugüne kadar yapılan evlerin içindeki tuğlalar kadar çok seviyorum. Kimisi çok farklı şekilde bir insana sevgisini gösterir. Ben, Lale beni ne kadar seviyorsun dediğim zaman cümlesi seni dünyadaki ile başlar ve her seferinde farklı bir şey ile devam eder.
- Aşık mısın?
- Çok.
- Dilediğin kişiye, dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorma imkanı verildi sana. Bu kim olurdu ve ona ne sorardın?
- Ben, bir Fenerbahçe taraftarıyım. Çocukluğumdan beri çok severim. Hatta çocukken deplasmanlara bile gitmeye çalışırdım. Ali Koç başkanımıza sormak isterdim. Başkanım, kulübümüz ne hale gelecek? Bu sene ben uzaktaydım izleyemedim. O eski Fenerbahçe ruhunu bir incede olsa yakalamışız duyduğum kadarıyla. Önümüzdeki sene her şey nasıl olacak? Beni yükseltecek bir cevabınız var mı demek isterdim. En son en çok neye şaşırdın?
Avatar Atakan’ın elenmesine şaşırdım. Çünkü çok yakın arkadaşım, çok şey paylaştık. Adam giderken üzülemedim bile. Oradaki herkes şaşırdı. O kadar şaşırdım ki gitmesine üzülemedim. Bu sene erken elenmeler oldu. Atakan’ın elenmesi de kesinlikle bunlardan dedi.
- Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Anlatamam. Çünkü ona aslında öyle olmadığını anlatabileceğim biri değil. Bence anlamaz. Hayatta bu tarz insanlar var; kendine öz eleştiri yapamayan ve sen yaptığın zaman bunu saldırgan bir eleştiri olarak algılayabilenler. Ona bu şekilde anlatmaya çalışsam beni anlamaz.
- Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?
Seni, bu dünyadaki bugüne kadar yapılan evlerin içindeki tuğlalar kadar çok seviyorum. Kimisi çok farklı şekilde bir insana sevgisini gösterir. Ben, Lale beni ne kadar seviyorsun dediğim zaman cümlesi seni dünyadaki ile başlar ve her seferinde farklı bir şey ile devam eder.
- Aşık mısın?
Çok.