Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'ne bağlı Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından yayımlanan regülasyon, otonom sürüş ve otonom sürüş için olay/veri kaydı yapan sistemlerin validasyonunda kullanılacak.
Bu önemli adımın ardından Avrupa'da Tesla'ya ilk iznin önümüzdeki aylarda verilmesi bekleniyor ve FSD'nin tahmini olarak Ekim 2024'te kademeli olarak araç sahiplerinin erişimine açılması planlanıyor. Avrupa regülasyonlarına tâbi olan Türkiye'nin de benzer tarihlerde FSD özelliğine kavuşması bekleniyor.
OTONOM SÜRÜŞ TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ Mİ?
Otonom sürüş teknolojisi, sürücünün araç kontrolünü devrettiği ve aracın çevresel koşulları algılayarak, trafik kurallarına uygun şekilde seyrettiği bir sistemdir. Ancak, otonom sürüş teknolojisinin bazı riskleri ve potansiyel tehlikeleri bulunmaktadır.
1. Teknolojik Sorunlar: Otonom sürüş sistemlerindeki yazılım veya donanım hataları, aracın doğru şekilde çevresel koşulları algılayamamasına veya yanlış kararlar almasına neden olabilir. Bu durum, kazalara yol açabilecek potansiyel bir tehlikedir.
2. Çevresel Koşullar: Otonom araçlar, özellikle karmaşık trafik durumları, değişen hava koşulları ve zorlu yol şartları gibi durumlarda bazı zorluklarla karşılaşabilir. Örneğin, yoğun trafikte veya kaygan yollarda otonom sistemlerin başarısı sınırlı olabilir.
3. İnsan Hataları: Otonom sürüş sistemlerinin gelişimiyle birlikte, sürücülerin araç kontrolünü devretmeleriyle ilgili güvenlik riskleri de artabilir. Sürücüler, otonom moddayken dikkatlerini tam olarak yola vermemeleri ve acil durumda müdahale etme becerisini kaybetmeleri gibi insan hataları potansiyel tehlikeler oluşturabilir.
4. Yasal ve Düzenleyici Belirsizlikler: Otonom sürüş teknolojisinin yasal çerçevesi henüz tam olarak belirlenmemiş olabilir. Bu da hukuki sorunların ortaya çıkmasına ve cezai sorumluluğun netleşmemesine neden olabilir.
5. Gizlilik ve Güvenlik Endişeleri: Otonom araçlar, birçok sensör ve veri toplama sistemi kullanır. Bu da kişisel gizlilik ve siber güvenlik endişelerine yol açabilir. Özellikle, araçların hacklenmesi veya kişisel verilerin kötüye kullanılması gibi durumlar potansiyel tehlikeler oluşturabilir.
Sonuç olarak, otonom sürüş teknolojisi potansiyel olarak trafik güvenliğini artırabilirken, henüz tamamen risksiz değildir. Teknolojinin gelişimi ve yasal düzenlemelerin netleşmesiyle birlikte, bu risklerin azaltılması ve otonom sürüşün daha güvenli hale gelmesi beklenmektedir.