Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Konuşmasında ekonomik ve siyasi sorunlara değinen Karamollaoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği 'yeni anayasa değişikliği'ne ilişkin, sadece gündemi değiştirmeye yönelik yapılan bir çaba olarak gördüklerini söyledi.
İktidarın, Doğu Türkistan ve Arakanlı Müslümanlar'a yapılan zulümlere sessiz kaldığını belirten Karamollaoğlu, "Şimdiki iktidardaki arkadaşlara bakıyorum da dizimizi dövmekten başka elimizden bir şey gelmiyor." diye konuştu.
Türkiye’de tarımın bitirildiğini belirten Karamollaoğlu, çiftçinin perişan halde olduğunu, banka borçları nedeniyle haciz geldiğini söyledi.
Temel Karamollaoğlu'nun açıklamaları şöyle;
"Hükümet, Doğu Türkistan ve Myanmar Müslümanları'na yapılan zulümlere ne yazık ki sessiz kalmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanını Müslüman coğrafyalardaki zulümlere karşı aleni bir tavır almaya davet ediyoruz.
Şimdiki iktidardaki arkadaşlara bakıyorum da dizimizi dövmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TARTIŞMALARI
Anayasa yeniden gündeme getirildi ama mecliste anayasayı değiştirecek güçleri yok. Bunu bile bile yeni anayasa yapacağız diye ortaya çıkmanın mantığı ne?
Türkiye’nin dertleri başka; ekonomi, tarım, adalet konuları sıkıntılı. Milletimiz muzdarip, bunlar bir kenara itiliyor efendim anayasa değişikliği yapacağız!
Biz muhalefetin de desteğini alarak Türkiye’yi demokratikleştiren, adaleti ve hakkı üstün tutan bir anayasa anlayışını getirirseniz buna destek veririz. Muhalefetin de buna destek vereceğine inanıyorum.
Hâlbuki bu sistemle Türkiye şahlanacak, ayağa kalkacak, uçacaktı ama gelinen noktada Türkiye dünü arar hale geldi.
Türkiye’de yeni bir anayasadan önce yeni bir zihniyete ve anlayışa ihtiyaç var.
Eğer ortak akıl yerine tek akıl, katılımcı demokrasi yerine tek adam anlayışı ile bir anayasa yapılacaksa 40 kere de anayasa değişse ülkemize bir faydası olmayacaktır.
Bu sebeple de anayasa değişimini gündemi değiştiren bir girişim olarak görüyoruz.
"ÇİFTÇİLERİN ELİNDEKİ TRAKTÖR ALINIYOR"
Çiftçimiz şuan perişan durumda. borçlarını ödeyemiyor. Çiftçimizin kamu bankalarına 89 milyar lira, toplamda 121 milyar lira borcu var. Şuanda maalesef çiftçilere haciz geliyor, elindeki traktör alınıyor.
Türkiye’de tarım bitirildi, çiftçimiz perişan edildi. Betona, asfalta, demire harcıyorsunuz ama çiftçimize vadedilen parayı vermiyorsunuz.
İktidara sesleniyorum; çiftçimizin birikmiş faiz borçlarını silin, geriye kalan borçlarını da taksite bağlayın ki çiftçimiz ayağa kalksın ve üretim artsın.
Dünyanın hiçbir yerinde iletişimle ilgili bir kurum gıda satışı yapmayı üstlenmemiştir. Bunu yaparken bile bakkalda yağın daha ucuz olduğunu göremiyorlar!
2020 yılında yapılan ihracat, 169 milyar 482 milyon dolar iken ithalat, 219 milyar 397 milyon dolar olarak karşımıza çıkmaktadır2019 yılında 29 milyar 512 milyon dolar olan dış ticaret açığımız, 2020'de 49 milyar 915 milyon dolara yükselmiştir.
Hükümet, ülke genelinde turizme öncelik tanırken Van’da sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle turizm kaynaklı ticari hayat sekteye uğramış durumdadır! Gerekli tedbirleri alarak yolcu giriş çıkışları başlatılmalı, Van ilimize sahip çıkılmalıdır.
BOĞAZİÇİ'NDE YAŞANANLAR
Boğaziçi önemli bir üniversite hiçbir zaman sınırların aşılmaması gerektiğine vurgu yapmayı bir görev biliyorum. Bizim inanç temellerimize saygısızlık kesinlikle yapılmamalı. İnsanları bu noktada kavga eder hale getirmemek gerekir.
Şimdi öğrenciler de, hocalar da bu atamaya karşı tepki gösterdiler. Bunu demekte onların hakkı…
Sn. Cumhurbaşkanı bundan birkaç yıl evvel yaptığı konuşmalarda; “iktidara boyun eğmeyin dik durun görüşlerinizden taviz vermeyin” diyordu.
Gençlerde bu çağrıya karşılık verdiler, dik duruyoruz, boyun eğmiyoruz dediler.