Gazeteci Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlayan Teoman, Necip Fazıl'la ilgili soruya şu yanıtı verdi:
EKONOMİ VE TOPLUMSAL BARIŞ MEVZUSU VAR
Ben, gençliğimde Necip Fazıl’a da Nazım Hikmet’e de bakıp bunlar benim adamlarım değil demiştim. Geçmişe dair insanları, Mustafa Kemal şöyleydi, Vahdettin haindi, Abdülhamit Kızıl Sultan’dı, Menderes şunu yaptı, İsmet İnönü bunu yaptı. Lozan barış mıdır zafer midir artık bu konuları geçip 21.yüzyılın kodlarıyla düşünsek. Geçmişten yanlış çıkarımlar yapıyoruz. Dünyayı, kendimi anlamaya çalıştım. Dünya çok garip bir eşikte. Bir sene sonra yapay zekâ bütün iş kollarını ele geçirdiğinde bizim sorunlarımız Necip Fazıl mı olacak, Teoman’ın albümü mü olacak yoksa Yapay Zeka’da geri kalmış olmak mı olacak? Türkiye ekonomik anlamda çok zor bir durumda. Türkiye’nin iki tane sorun var. Bu sorun Teoman müziği bırakacak mı değil. Ekonomi ve toplumsa barış mevzusu var. Dünyanın geri kalanı pek ilgilendirmiyor. Bu toplumu seviyorum. İyi bir şekilde yaşasın istiyorum.
"BEN DE GENÇLİĞİMDE PARYA GİBİ HİSSETTİM"
Necip Fazıl sağın ideoloğudur. Hiç tasvip etmediğim kindar görüşleri vardır. Ama kalbime dokunan parya meselesi. Bu adam böyle şeyler hissetmiş. Benim de gençliğimde hissettiğim, buraya ait değilim dediğim. Dünyada sol aydın kavramı artık işlevini yitirmiş. Sol aydın kendisini artık parya olarak hissediyordur. Hitap ettiği kitle faşizme doğru gidiyor.
NE SANAT DÜNYASINI NE DE MÜZİK DÜNYASINI CİDDİYE ALAMIYORUM
Kendimi geride hissediyorum. Müzik dünyasını ve toplumu açıklayamıyorum. Algıların olguların yerine geçtiği bir dönemdeyiz. Biz Avrupa’ya özenirdik değerleri var diye. Kendi değerlerini reddeden durumdalar. Ama Batı’da böyle diyeceğimiz yer kalmadı.
Ne sanat dünyasını ne de müzik dünyasını ciddiye alamıyorum. Yaptığım iş çok tırışka bir iş mi demeye başladım. Kendimi sanatçı zannediyordum meğer şovmenmişim demeye başladım.