Burada basın mensuplarına açıklama yapan Palandöken, şunları söyledi;
Türkiye''de 2 buçuk milyon iş yeri, 2 milyona yakın esnaf, çünkü birden fazla iş yapan da var. Bir taraftan beyaz eşya satıyor, diğer taraftan büfesi var. Biz diyoruz ki elimizi taşın altına koyuyoruz, siz de koyun; bu perakende yasasını çıkarın. Rekabet unsuru değiştiği zaman fiyatlar düşer. Dünyada da zaten fiyatların dengelenmesinin tek yönü bu. İkincisi de düzenli ticaret olması.
Herkes Cumhurbaşkanından fiyatların düşmesinden de müştekiler, düşmemesinden de. Düşmesi için elinden gelen çabaları gösteriyorlar ama söylediğim gibi ancak bu yasal güvenceyle olur. Yasal güvencenin çalışması için de piyasada rekabetin oluşması sağlanır.
10 bin kişinin paylaşacağı yük belki grama bile denk gelmeyecek ama bir kişi olduğu zaman 10 bin kişinin kaldıracağı yükü kaldıramayacak bir sistem olacak. Tabii iyi niyetli olarak da biliyorsunuz bir tarafımız savaş, bir tarafımız pandemi, esnaf bu arada en küçük halka. Bugün belki ihracatta önemli noktalara gelebiliyoruz ama yaşayış itibarı ile onlara yan sanayi dediğimiz üretimi yapamadık.
“MÜCADELE ETMESİ ZOR”
Türkiye''nin yaşadığı sıkıntı sadece bu bölgelerde değil, doğusuyla batısıyla, Ege’siyle, Karadeniz’iyle, Akdeniz’iyle bütün bölgelerde. Maalesef bu pandemi bütün dünyayı saran ekonomik sıkıntı nedeniyle hem ülkemizdeki fiyatların yükselmesi, dolayısıyla esnafların mağdur olmasına neden olan bildiğiniz üzere en çok bizim gizli maliyetlerimiz elektrik, doğalgaz ve petrol.
Bunu çeşitlendirebiliriz; benzindir, mazottur, LPG''dir, en çok şoför odasının sıkıntılarından bir tanesi. Taşıyıcı esnafı, kamyoncu esnafı, nalburun yüksek oluşundan maliyetleri aksayan fiyatlar vatandaşın da en bolluk olduğu dönem dediğimiz temmuz, ağustos aylarında bile fiyatların gerçekten çok yüksek oluşu vatandaşları, esnafı çok etkiliyor. Haksız rekabet alabildiğine gidiyor.
Yerel esnafın burada mücadele etmesi son derece zor. Dolayısıyla sermaye sahipleri artık sanayiye yatırım değil, buradaki geleneksel dokuyu bozacak şekilde ticareti yürütmeye gayret ediyorlar. Artık sokaklarda esnaf yerine ulusal marketlerin dolaştığı, dolayısıyla ticaretin değişmesiyle de buradaki esnafın büyüyüp sanayici, tüccar olma şansının elinden alındığı bir dönemdeyiz. Tabii yıllardır perakende yasası ile uğraşıyoruz.
“TEK YOL PERAKENDE YASASI”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, fiyatlarla mücadele etmenin tek yolunun perakende yasası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi;
Fiyatların kimler tarafından yükseldiğini, esnafın bu konudaki mağduriyetini ve birçoğunun kapanmasına rağmen yine devletine, milletine bağlı kalmak suretiyle mahallelerin, bulunduğu semtin, caddenin en büyük etkeni yine esnaf sanatkârı oldu.
Piyasadaki bu fiyat yükselişinin en büyük nedenlerinden bir tanesi bunların alıcıları ve bu arada devletin de kolluk kuvvetlerine rağmen, yerel yönetimlerin zabıtalarına rağmen fiyatlarda bir düşüş sağlanamadı.
Bunlarla mücadelede onlar da müştekilen rahatsızlar ama devletin her dükkâna bir tane zabıta koyma şansı yok. Dolayısıyla vatandaşın da kontrollü olarak semtindeki esnafı korumasının gerekliliğini vurgulamak istiyorum.
Herkes kendi işini yapmalı, dolayısıyla esnaf sanatkârı da burada haksız mücadeleyle ilgili şimdiye kadar her yol gündeme getirilip, perakende yasasının meclisten bugüne kadar çıkmaması da bir sorun.
BAĞ-KUR MAAŞI AÇIKLAMASI
Esnafın sosyal güvenlikte de bir sorunu var. Kaç gündür dile getiriyoruz. Esnafsınız, dolayısıyla BAĞ-KUR’lusunuz. En çok hizmeti siz vereceksiniz. 18 saat çalışacaksınız. Netice itibarıyla 9 bin iş gününde emekli olacaksınız. Aynı şekilde yanınızda çalışan işçi kardeşiniz yeni 7 bin günde emekli olacak, siz 9 bin günde emekli olacaksınız. Dünyada görülmeyen bir sistem. Özel sigortalılık hariç.
BAĞ-KUR''luluk ne demek; kendi cebinizden parayı vereceksiniz, raftaki ürünü satacaksınız ve direksiyonun başında müşteri taşıyacaksınız veya bir mal, bir şey üreteceksiniz. Demircisiniz, bakırcısınız, dolayısıyla üzümü satıp yatırdığınız paranın sonunda da yanınızda çalışan kadar emekli aylığı alamayacaksınız.
Sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmıyor. Bugün BAĞ-KUR''dan emekli olan bir vatandaş 3 bin 500 lirasının çıkmasına sevindi. 3 bin 500 lira açlık sınırının altında. Emekli aylığının asgari ücretten aşağı olmaması acizane teklifimiz.
Diyoruz ki esnaf insan istihdam eden, dolayısıyla devlete katma değer üreten, marka oluşturan, en uzun çalışma saati olan insan. Dolayısıyla bunlar belki de birkaç gün içinde hallolacak meseleler. Yani bir torba kanuna ilave edilmeli.
Palandöken, esnafın mağduriyetlerinin başında gelen en önemli hususun haksız rekabet olduğunu ifade ederek, “Haksız rekabet vatandaşı tedirgin ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde ben bu işi yaparım demeyle olmuyor. Yeni esnafın yetişmesiyle ilgili yeni tedbirler alınmalı. Tabii ortadaki bugüne kadar yapılan işlerde devletin destekleri olmasaydı esnaf bugünkünden çok daha kötü duruma düşerdi.
Borçların ötelenmesi, işyerlerinde kira desteğinin verilmesi, esnafın cansuyu kredileri dediğimiz ucuz faizli kredilerin verilmesi. Ama bunlar ne oldu hepsi kümülâtifte üst üste geldi. İnsanlar borçlarını yapılandırdılar ama şimdi ödeyemez hale geldiler. Bir taraftan kredi borcunuz, diğer taraftan yapılandırma borcunuz, diğer taraftan sosyal güvenlik prim borçlarınız ve benzer. (İHA)