Siyasal ve sosyal olayların etkisinde gelişen Türk sosyolojisinin bir alt bölümü olan iktisat sosyolojisinin de olaylara paralel olarak ayrıca ülkemizde izlenen iktisat politikalarına göre de bir gelişim gösteriyor denilebilir. Elbette ki yeni kurulan Cumhuriyetin sanayileşme, kalkınma, yeni bir ekonomik düzen oluşturulmasında izlenecek yollar hakkında çıkmazları olduğu için eserlerin büyük bir bölümü bu alanlarda veriliyor.
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ağırlıklı olarak iktisat sosyolojisi ve yöntembilim konuları üzerine odaklanır. Çok sebepli yöntemle olayları açıklarken; Karl Marx ve Max Weber’in yöntemlerinin de bir çeşit karşılaştırmasını yapar. iktisadi faktörleri inkar etmeyip, gerektiğinde iktisadinin diğer sosyal sorunlar üzerindeki etkisini olgular üzerinde uygulamaya çalışır. Yine Fındıkoğlu’na göre iktisat sosyolojisi politikası ile genel anlamda sosyolojinin çakıştığı intibak alanı bilhassa sosyal mesele denilen alandır.
İktisat sosyolojisi üzerine eserleri olan bir diğer düşünür de aslen iktisatçı olan Sabri F. Ülgener’dir. Çalışmalarında iktisat ahlakının ve zihniyetinin genel bir tablosunu ortaya çıkarmaya çalışır. Ülgener, Weber’den de etkilenerek ahlak ile zihniyet dünyasını incelerken birçok faktörün ele alınması gerektiğini ifade ederek, ancak bunlardan bir tanesinin büyüteç altına alınmasının faydalı olacağını vurgular.