Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin davada, sanıklar dün Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez hakim karşısına çıktı. 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra çuval içinde, dere yatağında cesedi bulunan Narin Güran’ın ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve cesedi taşımakla suçlanan komşuları Nevzat Bahtiyar, duruşmada savunmalarını yapmıştı.
Bugün devam eden duruşmada mahkeme heyeti yerlerini aldı, tutuklu sanıklar salona getirildi. Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran, dün bulundukları yerlerde oturdular. Nevzat ise henüz salona gelmedi. Duruşmayı izlemek için Arif Güran da salona henüz girmedi. Mahkeme başkanı, dün salona alınmamasına karar verdiği Arif Güran’ın, bugün verilecek ara kararla salona alınıp alınmayacağına karar verecek. Öğleden sonra, ailelerden yalnızca 15 kişi salonda bulunacak.
Ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanan Salim Güran olay gününü anlatıyor
Salim Güran: Her gün olduğu gibi sabah erken kalktım, tarlaya gittim. Ramazan ve babasıyla tarladaki işlerimizi yaptık. İşlerimi düzene koyduktan sonra çarşıya gittik çocuklarımla. Hükümet konağı karşısında ATM’den 4 bin lira para çektim. İki tane oğlumu aldım çay ocağında oturduk. Süper çocuklarım alışverişi bitirdi köye döndük. Giderken yakıt aldım. Eve geldikten sonra hava sıcaktı klimanın önünde oturdum. Kahvaltılık bir şeyler yedim. İstirahat ettim 4 gibi yukarı tarlaya gittim. Elektrikçiler geldi. Arızaya gelmişler. Bir şeyler yediler. Sonra onların arabasına bindik ve tarlaya gittik. Amcamın oğlunun pamuk tarlası içinde yürüyordum. Ve kurtlanmış amcamın oğlunun tarlası. Onu arayıp söyledim, 'tarlan kurtlanmış' diye. Elektrikçiler gittikten sonra eve geldim. Evde fazla durmadım. O sırada Ramazan beni aradı burada şüpheli bir araba var dedi. Ramazan’ın yanına gittim. Orada tarla işleriyle uğraştım yine.
MAHKEMEDE NEVZAT BAHTİYAR'I İŞARET ETTİ
Salim Güran Narin’in kaybolduğu zaman kızım beni aradı, saat 8 gibi, 'baba Narin kayıp' dedi. Sonra köye geldim. Kalabalığı gördüm, psikolojik olarak zaten çöktüm. Yengem Yüksel Güran ağlıyordu. Hemen komutanı aradım 'yeğenim kayıp' diye. Okul kamerasına jandarmayla birlikte baktık. Narin amcamın kızının yanından ayrılıp patikadan çıkıyor. Narin sonra kayboluyor. Aramaya başladık. Tarlalara, bahçelere baktık. Yok Narin yok. Köpekle aramalar yaptık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, “Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!” dedi.
Amca Salim Güran, Nevzat Bahtiyar’ı işaret ederek “Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
KOLLUK KUVVETLERİNİ SUÇLADI
İfadesinin devamında kolluk kuvvetlerini suçlayan Güran, 'Kolluk kuvvetleri hep aileyi suçluyor. Ama kendileri eksik. Narin’in kaybolduğu saatten sonra neden kameralara bakmadın? Bakmadılar ailenin üstüne geldiler' dedi.
'BANA ÜFÜRÜKÇÜYE GİDELİM DEDİLER'
Salim Güran: Üfürükçü meselesine gelelim. "Bir tane üfürükçü var, ona gidelim" dediler. Dedim devlet gelmiş buraya, o bulacak Sonrasında yengemle birlikte üfürükçüye gittik. Üfürükçü Narin’in Çarıklı'da olduğunu söyledi. Şok olduk. Narin’in yanında iki kişi olduğunu, makarna yediğini söyledi. "Telefonla oynuyor" dedi. Heyecanlandım, bir an umutlandım. O arada yengemi köye bıraktım. Jandarmayla birlikte üfürükçünün dediği yere gittik. Metruk bina. Kapıyı kırdık orada bir şey bulamadık.
'BENİ MEDYANIN ÖNÜNE ATTILAR'
Salim Güran: Kalktılar beni gözaltına aldılar, tutukladılar. Psikolojikman çöktüm. Ömrü hayatımda cezaevi görmemişim. Benim bütün ifadelerim doğru. Kalktılar dediler Narin’in DNA’sı senin aracında çıktı. Dedim çıkmasa şaşardım çünkü aile arabasıdır. "Öyle değil kusma, kan var" dediler. Dedim asla. Sonra beni medyanın önüne attılar. Nevzat Bahtiyar’ın itirafçı olduğunu öğrendim televizyondan. Narin’in cesedi bulundu. Dedim bırakın yeğenimin mezarına gideyim. Bağırıyorum, çağırıyorum bırakmadılar. Bir medya bu kadar kötü olamaz, bir aileyi yok edemez. Beni neden tutukladılar?
BERAATİNİ İSTEDİ
Salim Güran: Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık. Nevzat’ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah’tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın. Bir insan hayatı bu kadar basit mi? Benim 7 çocuğum var. Narin yaşında kızım var. Bu kadar kolay mı ya? Allah peygamber aşkına. Vallahi benim yengem çocukları için ölür. Vallahi benim yeğenlerim kız kardeşleri için ölür. Kalktılar bize iftira attılar. Allah aşkına yapmayın. Namazımı kılıyorum. Allahım diyorum bizi koru. Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşinde. Suçlamaları asla kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum. Canımız gitti. Daha mezarına gidemedim. Lütfen şov yapmayın. Yeter artık. Bittik artık. Kendinizi bizim yerimize koysunlar.
'İLK SAVUNMAM NEVZAT'I RAHATSIZ ETTİ'
Salim Güran’ın sorgusu bitti, avukatı Onur Akdağ savunma yapıyor.
Avukat Onur Akdağ: İlk savunmam Nevzat’ı çok rahatsız etmişti. Odun gibi duran Nevzat dün tepki verdi. Rahatsız etmeye devam edeceğim. Bir yalan ortaya çıkaran kişinin diğer söylediklerine de itibar edilmez. Altı yalan beyanı nasıl akla, mantığa, hukuka ve vicdana sığdırabilir? Her gelişmede ve her ortaya çıkan delil durumunda Nevzat ifadesini değiştiriyor. Biz de maalesef buna seyirci kalıyoruz. Nevzat’ın artık bu hızlı ifade değiştirme huyuna bir son verilmesini istiyoruz. Biri çıkıp şu adama, “Yeter artık, sus! Yalanlarından bıktık!” demeyecek mi? Sayın Başkan, bir kişi nerede kayboluyorsa aramalara o noktaya en yakın yerden başlamak gerekir. Olağan şüphelinin kim olduğunu hepimiz görüyoruz. Nevzat oğlunun evinde yatağın altında korkak gibi saklanırken yakalandı. 19 gün sonra baktıkları çiftlik kamerasından buldular. Bu yüzden itirafçı değil. Ailem perişan. Yeter artık niye bu kadar kötülük.
'NARİN NEVZAT'IN KOLLARINDA CAN VERDİ'
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Bu cinayetin ne zaman işlendiğine dair yaklaşık bir zaman çizelgesi vardır. Narin, saat 15.15’te narin okul kamerasında son kez görüldü. O yol üzerinde öldürüldüğü belirtiliyor. İçinde ölü olarak taşındığı iddia edilen araç ise saat 15.40’ta bir noktada tespit ediliyor. Yani arada sadece 29 dakikalık bir zaman dilimi var.
Narin’in ölüm anını size söyleyeyim mi? Ölüm anı, saat 15.19 civarında Nevzat’ın evinin bulunduğu cadde üzerinde gerçekleşmiş olmalı. Narin, Nevzat'ın ellerinde can verdi. 27 dakikalık bir zaman dilimi söz konusu. Bu süre içinde, eğer çocuğun patikaya çıktığı düşünülüyorsa, bu süre en fazla 19 dakika olarak kalır. Şimdi soruyorum, bu 19 dakika içinde, karmaşık bir olay örgüsüyle bu cinayetin işlendiğini kim mantık ve akılla izah edebilir? Nevzat, "Yedim, içtim, hesabı size kitledim” diyerek cinayeti ailenin üstüne yükledi.
'SALİM NEVZAT'I EN SON MAYIS AYINDA ARADI'
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Şimdi, Nevzat ile Salim arasındaki iletişim kayıtlarından biraz bahsetmek istiyoruz. Nevzat’ın ve Salim’in iletişim tespit bilgilerine göre, Salim, Nevzat’ı en son 21 Mayıs 2024 tarihinde arıyor. O tarihten sonra Salim bir daha Nevzat’ı aramıyor. Arada sırada Nevzat kendisi arıyor. Toplamda aralarında 47 telefon görüşmesi mevcut. Daha önce bir düşmanlık olduğu gibi, Salim ile Nevzat arasındaki arazi meselesinden sonra Salim, Nevzat ile hiçbir ilişki kurmuyor, onunla görüşmüyor ve kendisine selam bile vermiyor.
Olay tarihinden geriye doğru baktığımızda, tam 3 ay boyunca Salim, Nevzat’ı aramıyor. Aramamış. 3 ay boyunca Nevzat ile konuşmayacağım, ona selam bile vermeyeceğim ama sonra bir çocuğu öldürüp, suçumu ve günahımı ona ortak edeceğim, öyle mi? Bu mantık dışı bir iddia. Şimdi deniyor ki, “Madem Nevzat yaptı, neden ilk başta Nevzat suçlanmadı?” Çünkü Nevzat, çocuk kaybolduktan sonra adeta bir rol yapıyor. Arif’in gözüne baka baka, “Allah büyüktür, üzülme, bulunur,” diyerek onu teselli ediyor. Sigara ikram ediyor, birlikte namaz kılıyorlar. Ailenin yüzüne baka baka anlatıyor. Nevzat resmen tüm aileyi hipnotize ediyor. Doğal olarak kimse kendisinden şüphelenmiyor. Ancak tüm bu davranışları ve olayların akışı, Nevzat’ın gerçek yüzünü bugün gözler önüne seriyor.
'NEVZAT BAHTİYAR'IN PEDOFİLİ GEÇMİŞİ OLABİLİR'
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Nevzat dere yatağına çocuğu götürüyor. Sonra rahatlamışçasına yemek yiyor. Bu bize ne düşündürüyor? Cinsel istismar sonrası rahatlamasını gösteriyor. Nevzat’ın karanlık zihin dünyasını kimse anlayamaz. Narin bir cinsel istismara maruz kalmışsa bunu Nevzat yapmıştır.
Raporda her ne kadar PSA tespit edildiyse de bunun kadınlarda da bulunabileceği belirtiliyor. Çocuk dere yatağında bulunduğu için dereye akan kirli sular, insan dışkıları bulaşmış olabilir deniyor. Yani ihtimaller dahilinde bir belirsizlik var. Ama eğer bir istismar ihtimalinden bahsedeceksek, faili ilk amca olarak mı, abi olarak mı düşüneceğiz? Yoksa aileye düşman olmuş, babaya kinlenmiş, belki de öç alma duygusuyla hareket eden ve psikolojisi analiz edildiğinde pedofili geçmişi olabilecek olan Nevzat’ı mı görmeliyiz? Hangisi daha yakın ihtimal?
Bu kadar tutuklu kadın, erkek, çoluk çocuk sırf Enes için mi kendini feda etti? İşkenceye rağmen itiraf etmiyorlar. Ne için? Enes için mi, Salim için mi? Eğer Nevzat oğlunun aracını o gün kullanmak için almışsa, Salim bunu nereden bilebilir? Bu soru da oldukça ilginç. Kendisine sorduk. Şimdi aranızda, Allah aşkına, bu senaryoların mantıklı olup olmadığını sorgulayacak bir akıl yok mu? Bu senaryoları ben uydurmuyorum, yanlış anlamayın. Bunlar, bazı aklı evvel, ilkesiz, şuursuzların 7/24 topluma empoze ettiği şeyler. Kimse şunu sormuyor: “Manevraları sürdüren Salim, neden tam da o gün fatura ödemesi yaptı?” Demez mi? Salim kardeşim, “Ne yapalım, ne edelim, böyle bir olay olmuş,” demez mi?
Şimdi her iki senaryomuzun da ortak noktasına, yani en komik kısmına gelelim. Salim, bu kadar olay başına gelmişken, mobil bankacılık üzerinden iki tane fatura ödüyor: biri saat 15:19’da, diğeri 15:28’de. 11 Eylül tarihli ön raporda bu bilginin dosyada yer almasına rağmen, biz yine de 15 Aralık’ta bu bilgiyi mahkemeye sunuyoruz. Biz, Diyarbakır Barosu’nun bir üyesi olmaktan onur ve şeref duyuyoruz. Bunun altını çizerek belirtmek isterim. Saygıdeğer eski Baro Başkanı Naif Eren’in savunmalarında bizden sık sık bahsetmesi hem gururlandırdı hem de düşündürdü. Ancak Nahit Eren, sosyal medyada şahsımı delilleri tartışmakla suçladı. Madem sen delilleri tartışıyorsun, ben de tüm savunmalarımı senin üzerinden kurgularım düşüncesine girdim. Bu dava tamamen sosyal medya ve korkunç bir halk algısı üzerinden alevlendirdiğini görüyoruz. Bu soruşturmadaki birçok soru, sosyal medyada yayılan iddialara dayanıyor. Örneğin benzinlikçi, örneğin direksiyonda kusmuk var gibi yalan beyanlar…
ONUR AKDAĞ, MAHKEMEDE NAHİT EREN'İ ELEŞTİRDİ
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ, eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren’in savunmasını eleştiriyor.
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, Sizce, bir baba kendi kızına zarar verecek ve bunu gizleyecek, ardından kimseye haber vermeyecek mi? dönüp demez mi: “Ulan, bari kızımı bir mezara atsaydın! Kızım hayvan mıydı, bu devlet bana gözünden mi bakıyor?”
'SAVUNMASINDA ADIM SAYARI KULLANDI'
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, müvekkilinin suçsuz olduğunu adım sayar yardımıyla ispatlamaya çalışıyor
Avukat Onur Akdağ: Sayın Başkan, adımsayara gelelim. Salim’in 15:20 ile 15:22 arasında bir hareketlilik başlıyor. Minimum giriş-çıkış mesafesi 120 adım. 15:22’de eve giriş yapıyor. 15:22 ile 15:32 arasında ise Arif’in evinin içinde ve diğer odalarda hareket etmeye devam ediyor. Senaryoya göre, evde 50 adım daha atıyor mu? Hayır, sadece 50 adım değil. Salih, 15:36 sıralarında tekrar ahırın arka kapısına geçiyor. Evden çıkışı ile ahırın arkasına girişi arasında 70 adım mesafe var. Gidiş-dönüş toplamda 140 adım oluyor. Çünkü aynı zaman diliminde Salih’in tekrar Arif’in evinde olduğu görülüyor. 15:41’de evden çıkarak ahırın arka kısmına geçiyor ve 60 adım daha atıyor. 15:42’de ise Arif’in evi ile kendi evi arasındaki yolda olduğu iddia ediliyor. Burada 80 adım daha kaydediliyor. 15:43’te yine Arif’in evinin önünde görülüyor ve minimum 20 adım daha atmış oluyor. Baz raporuna göre, Salih’in 15:22’de tekrar Arif’in evinin içinde olduğu tespit edilmiş. Burada 10 adım daha ekleniyor.
Burada çok büyük bir çelişki var. Bazı kişiler, “Adım sayar uygulaması verileri saat saat silinebiliyor,” diyor. Ancak bilimsel araştırmalarımız gösteriyor ki, adım sayar uygulamalarında saatlik veri silmek mümkün değildir. Salim’in kullandığı telefondaki uygulama yabancı bir uygulamadır. Bu uygulamada yalnızca belirli bir tarihe ait veriler silinebiliyor, ancak saatlik verileri silmek mümkün değil. Bu nedenle, adım sayar uygulamasının bir hata içerip içermediği veya verilerin manipüle edilip edilmediği detaylı olarak incelenmelidir. Ancak şu anki bulgularımıza göre, bu verilerde bir hata veya manipülasyon yapılması imkânsız görünmektedir. Bu durumda, Salih’in adım sayar verileriyle ilgili çelişkiler üzerine daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini savunuyoruz.
SALİM GÜRAN VE NEVZAT BAHTİYAR'IN İNTERNET KULLANIM HIZLARI KARŞILAŞTIRILDI
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Salim ile Nevzat’ın kısaca internetini değerlendirdik. Salim cinayet saatlerinde aşırı yoğun internet kullanımı yapıyor. Nevzat’a bakacak olursak cinayet saatlerinde uzun süre internet kullanmıyor. Nevzat net ve yoğun olarak 17.06’dan 17.40’a kadar uçak hızında internet kullanıyor.
Salim’in internet kullanımı:
•15:14’ten 15:45’e kadar yoğun bir internet kullanımı görülüyor.
•15:25:08’de Salim’in rekor düzeyde bir internet kullanımı kaydediliyor.
•15:26’da yine ciddi bir internet kullanımı var.
•15:27:43’te aşırı yoğun bir kullanım tespit ediliyor.
•15:28:54’ten 15:33:43’e kadar tekrar yoğun bir internet kullanımı mevcut.
•15:33:43’te veri akışı devam ediyor.
•15:36 ve 15:41 arasında da Salim’in interneti yoğun bir şekilde kullandığı kaydediliyor.
Nevzat’ın internet kullanımı:
•15:10:24’te internet kullanımı başlıyor. Ancak bu noktadan itibaren 15:15:30’a kadar internet kullanımı neredeyse yok. Arka plandaki uygulamalar bile kapanmış görünüyor. Çünkü cinayeti işliyor.
•15:15 ile 15:20 arasında az da olsa veri akışı mevcut, ancak kayda değer bir kullanım değil.
•15:26:09’da internet kullanımı neredeyse tamamen duruyor ve 16:01’e kadar herhangi bir yoğun veri akışı gözlemlenmiyor. Çünkü Narini dereye koyuyor.
•16:01’de kısa süreli bir yoğunluk yaşanıyor, ardından internet kullanımı tekrar kesiliyor.
•Nevzat, 17:06 ile 17:49 arasında ise rekor düzeyde, adeta uçak hızında bir internet kullanımı sergiliyor.
BİLİRKİŞİLERİN TARAFSIZLIĞINA İNANMIYORUZ
Avukat Onur Akdağ, ""Bilirkişilerin tarafsızlığına inanmıyoruz. Nevzat’ın ifadeleriyle baz raporu hikayesi hazırlanmış" dedi.
Amca Salim Güran'ın jandarmayı aradığı ses kaydı dinletildi. Salim Güran: Kardeşimin kızı kayıptır. Daha 8 yaşında. En 15.00- 15.30’da kaybolmuş. Çingene arabası görmüşler. Kırmızı eski bir araba ondan şüpheleniyoruz.
Salim Güran’ın Avukatı Onur Akdağ: Bu konuda, iki çingene ile kırmızı bir aracın görüldüğüne dair iddialar ve Salim’in ses kaydından bahsediliyor. Savcılık makamı, muhtarın bu ifadesiyle aramaların yanlış yönlendirildiğini ve dikkatlerin başka yerlere çekilmeye çalışıldığını iddia ediyor.
Bu kayıtta net bir şekilde görülüyor ki Salim, köy halkından ne duyuyorsa onu anlatıyor. Bir nevi köyde dolaşan bilgileri yansıtarak aktarıyor. Hatta yanındakine sorular yöneltiyor, çünkü duyduğu bilgiyi ondan öğrenmiş. Salih’in ifadeleri kendi gözlemlerine değil, başkalarından duyduklarına dayanıyor. Bu ses kaydını dikkatlice incelediğimizde, Salih’in herhangi bir yönlendirme ya da kasıtlı bir çaba içinde olmadığını görebiliriz. Onun amacı yalnızca duyduklarını paylaşmaktır. Bu nedenle, bu kaydın suç teşkil eden ya da şüphe uyandıran bir unsur olarak değerlendirilmesi adil değildir.
12.16'da verilen duruşma arası sona erdi. Nevzat Bahtiyar sanık kürsüsünde
'CESEDİ BANA KENDİ ELLERİYLE VERDİ'
Nevzat Bahtiyar: Narin’i ben öldürmedim. Ben sadece cesedi taşıdım, sadece bu suçu işledim. Başka da bir şey yapmadım. Salim, tüm suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Cesedi kendi elleriyle bana verdi. Yüzüne de söylüyorum. Kendisi bana işaret etti. Parça parça yap ve kaybet dedi. Salim’in avukatı bana “vahşi papağan” dedi. Ben papağan değilim. Vahşi de değilim. Eğer öyle olsaydım, ormanda yaşardım. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi. Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim, korktum. Ailem cezaevine gelince rahatladım. Güvence altına alındığımda, “Her şeyi söylemeye hazırım,” dedim. Ben papağan değilim.
'BANA NARİN'İ TESLİM EDEN SENSİN'
Nevzat Bahtiyar sanık kürsüsünden Salim Güran'a seslendi.
Nevzat Bahtiyar: Sen beni çağırdın, Narin’i teslim ettin. Narin’i bana teslim sensin, bir de gelmişsin inkar ediyorsun. Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ben inkar etmiyorum cezam neyse verilsin. Ben Narin’i öldürmedim. Taşıyıp oraya bıraktım. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem. Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın.
Nevzat Bahtiyar: Sen beni çağırdın, Narin’i teslim ettin. Narin’i bana teslim sensin, bir de gelmişsin inkar ediyorsun. Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ben inkar etmiyorum cezam neyse verilsin. Ben Narin’i öldürmedim. Taşıyıp oraya bıraktım. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem. Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın.
NEVZAT BAHTİYAR'IN AVUKATI SAVUNMA YAPARKEN AĞLADI
Bahtiyar'ın vekili Avukat Ali Eryılmaz herkesin şüpheli konumda olduğunun altını çizerek savunmasına başladı.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Aileden kimseye ithamda bulunmadık. ‘Katil’ demedik. Bütün sanıklar şüpheli konumundadır. Müvekkilime de şüpheli olarak bakılsın. Namus ve şerefleriyle ilgili bir söz söylemedik, iftira atmadık. Diğer sanıklar müvekkilim gibi konuşsaydı olaylar buraya gitmeyecekti. Kendi kabahatlerini başkalarının üzerine atıyorlar. Tek yapabildikleri müvekkilime suçu yüklemek.
Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz savunma yaparken ağlanmaya başladı 'ben bir babayım' diye konuştu.
'NEVZAT'DAN İYİ KUKLA BULAMAZLAR'
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Nevzat bunlara köpek bile olamaz. Tavuklarına kışt kışt diyemez. Kendi ifadeleri bunlar. Cinayeti işleyen bunlar. Ani işlenen bir cinayet. Nevzat’ın bu cinayete ne katkısı olabilir ki. Karnını zar zor doyuran bir adam. Bu suça onu da soktular sonunda. Peki neden Nevzat? O gün düğün için herkes gitmiş. Köyde kimse kalmamış. Salim’in en yakın arkadaşı da Nevzat. Salim’in çağıracağı ilk insan tabii ki Nevzat olacaktı. Başka kimi çağıracaktı? Ve 10 dakika önce de konuşmalar. Nevzat’tan daha iyi kukla bulabilirler mi? Bulmuşlar yaptırmışlar.
'KENDİLERİNE YALANCI TANIK ÜRETMİŞLER'
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Narin kaybolduktan sonra kendileri bol bol tanık üretmişler. 15.00 ile 16.00 saatler arasında Salim 7 kişiyle muhatap olmuş. Enes 16 kişiyle muhatap olmuş. Nevzat 3 kişiyle görüşmüş. Onlar da Salim, Yüksel ve eşi. Ne yapmışlar kendilerine yalancı tanık üretmişler.
ALİ ERYILMAZ'DAN NAHİT EREN'E TEŞEKKÜR
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, amca Salim Güran'ın avukatının eleştirdiği eski Baro Başkanı Nahit Eren’e övgü dolu sözler söyledi. Eryılmaz, "Nahit Eren çok güzel bir savunma yaptı. Bu yüzden detaya girmeden savunma yapacağım" dedi.
'BAZ RAPORUNU KABUL ETMİYORUZ'
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, "Nevzat Bahtiyar’ın bu davada cinayete iştirakten yargılanmasına ilişkin tek delil, aleyhinde hiçbir şey yok. Ama siz bir raporla onu iştirak etmiş gibi gösteriyorsunuz. 15.10 sıralarında evin orada gezdiği belirtiliyor. Nevzat’a soruyorum, ‘Oğlum, var mı böyle bir şey?’ diyorum ‘Allah kitap çarpsın, yok’ diyor. Dolayısıyla baz raporunu kabul etmiyoruz" dedi.
Eryılmaz’ın savunmasında ise dikkat çeken iddialar da yer aldı. Eryılmaz mahkemedeki savunmasında “Enes'i kurtarma filmi bu! Koskoca köy bir araya gelmiş biz nasıl Enes'i bu işin içinden kurtarırız. Ya düşünün 3600 insan... Enes'i kurtarmak için her şeyi yaptılar” ifadelerini kullandı.
'NEVZAT'IN YANINDA KİMSE KALMADI'
Nevzat Bahtiyar’ın ikinci avukatı Adnan Ataş, "Nevzat’ın soğukkanlı gözükmesi hiçbir şekilde bir izlenime sebep olmamalı. Dediğim gibi, yalnız kaldı. Ailesi yanında değil, avukatı yanında değil. Bu, insanın psikolojisinin geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
'EVDEYİM DİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALACAK DEĞİLİM'
Mahkemeye verilen yemek arasının ardından Enes Güran savunma yapmaya başladı
Mahkeme Başkanı: Evet Enes gel. Aile yakınlarına söylüyorum geçen seferki taşkınlık yok tamam mı? Sessizce dinleyin.
Enes Güran: Narin’i ben öldürmedim. Kabul etmiyorum. Evdeyim diye ağırlaştırılmış müebbet alacağım diye bir şey yok. Olay günü evdeyim ben.
'NEVZAT BAHTİYAR BİZİM KÖPEĞİMİZ OLAMAZ O BİR KATİLDİR'
Enes Güran: Nezarethanede her şeyi hatırladım. Ve bildiklerimi anlattım. Gözümdeki morluğa geleyim. Olay günü benim gözüm mor değil. Benim gözüm mor olsa ben hastaneye, kameraların olduğu yere gitmezdim. Kolumdaki ısırığa geleyim. Ben ısırdım. Üçüncü gün kolumu ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum jandarmaya. Çoluk çocuktan çıksın. Gerekirse kafamı gövdemden koparın ama bacımla suçlamayın. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalayım. Benim vicdanım rahattır. Bileyim kardeşim geri gelecek kafama sıkayım. Nevzat Bahtiyar bizim köpeğimiz olamaz; çünkü o katildir.
Enes Güran: Annemin beni koruduğu söyleniyor. Annem beni korumuyor. Bugün hep doğruyu konuştum. Ben o saatte gerçekten evdeydim. Aleyhimde bir şey yoktur.
DURUŞMADA GERİLİM ÇIKTI
“Enes: Kızından anlayacaksın
Nevzat: Şerefsizlik yapma”
“salonda gerilim çıktı”
Sanık Enes Güran:
Nevzat Bahtiyar, benim kardeşimin üzerine üç taş koymuş. Bu adam bana, “İnşallah bulursunuz,” diyor, sonra işe gidip çalışıyor. Hiçbir şey umurunda değil. Nevzat’ın oğlu, her gece bizimleydi. Onu camide gördüm, yardım ettim, keşke etmeseydim. Ama siz kafanızda bir şey uydurmuşsunuz, öyle olacak diye karar vermişsiniz.
İnsanlar diyor ki, “Güran ailesi, Güran ailesi.” Bana savcılar, “Annen yapmıştır,” diyor. Gelsinler, burada yüzüme karşı söylesinler.
Cezaevi dediğinizde sadece dört duvar düşünmeyin. Benim yanıma, beni bulmaya gelen kişiler var. İsmimi değiştirdim, ne olur ne olmaz diye kimseyle konuşmuyordum. Keşke kolumu ısırmasaydım. Benim namusumu konuşan kişilerin kendilerinin namusu yoktur. Biz suçsuz olarak çıksak ne diyecekler? Onlara zehir edeceğim.
Bugün burada yatarım, 50-60-90 yıl da yatarım, ama ahirette ne diyeceğiz? O zaman karşılaştığımızda ne yapacaksınız? Ben bu mahkemede konuşmayacağım, Nevzat hakkında da konuşmam.
“KEŞKE BEN ÖLSEYDİM. HERKESİ DE ÖLDÜRSEYDİM”
Sanık Enes Güran:
Keşke yatağın altındaki keleşi (silahı) alsaydım ve hepsini tarasaydım. Şimdi HTS kayıtlarını çıkardılar. “Evdesin,” dediler, evet evdeyim. Ben doğruyu konuşuyorum. İşkence yapıldı diyorum, jandarma korkuyor ve kaçıyor. Orada kadın gibi davranan erkekler, kızlar var, ama ben konuşuyorum. Bana yaptıklarını konuşsalar ya!
Takmışlar, “400 dönüm tarla” diyorlar. Diğer mahkemeye kadar sizi iade ederim. 400 dönüm tarla yok! Ben bacımın mezarına bile gitmedim. Hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum.
Benim kardeşim eve gelmedi. Suçsuzum, hiçbir suçu kabul etmiyorum. Son olarak, keşke ben ölseydim. Herkesi de öldürseydim. Keşke buraya gelmeseydim. Bu iftiraları kabul etmiyorum.
“OLASI FAİL DİYE BİR ŞEY YOKTUR”
Enes Güran’ın Avukatı Mahir Akbilek:
Sayın Başkan, iştirak halinde işlenen cinayet fiilinin nasıl gerçekleştiği konusunda herhangi bir tartışma gayreti bulunmamaktadır. Olası faillerden bahsediliyor, ancak ben burada “olası fail” diye bir kavram kullanacağım. Çünkü bu, yasada olmayan bir tarafı temsil ediyor. Olası fail diye bir şey yoktur. Bu fiilin hangi sanığın hangi eylemiyle ve bu eylemin üzerindeki hakimiyetiyle bağlantılı olduğuna dair somut bir tespit bulunmamaktadır.
Gelelim müvekkilim Enes’in olayda nasıl bir rol oynadığına… İddianame ve mütalaada, Enes’in suç oluşturan eylemi hangi vasıtalarla gerçekleştirdiği ya da bu suça nasıl iştirak ettiğine dair net bir açıklama bulunmamaktadır. Keza, hiçbir cinayet, bir saniyelik de olsa bir karar alınmadan işlenemez. Ancak bu karara müvekkilimin nasıl iştirak ettiği konusunda herhangi bir tespit yapılmadan, az önce eleştirdiğimiz bir yöntemle müşterek fail olarak değerlendirildiği görülmektedir.
Sayın heyetin bu değerlendirme ile mutabık kalmış olsa da, bu yaklaşımın reddedilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Suçun iştirak boyutu, deliller ve fiil üzerindeki hakimiyet bağlamında somut bir şekilde ortaya konulmadan, müvekkilimin bu suça dahil edilmesi hukuka aykırıdır.
“ENES’İN BERAATINI TALEP EDİYORUZ”
Avukat Mahir Akbilek:
Sayın Başkan, biz eminiz ki mahkeme, kimseye aldırış etmeden ve duygusal bir yaklaşım sergilemeden doğru kararı verecektir. Bu sebeple, müvekkilim Enes Güran hakkında beraat kararı verilmesini ve tüm tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Eğer mahkeme farklı bir görüşte ise ve tutukluluğun devamına karar verilecekse, müvekkilime ev hapsi verilmesini talep ediyoruz.
Kürsüye savunma yapmak için sanık Enes Güran’ın avukatı Muhammet Fatih Demir geldi.
Avukat Muhammet Fatih Demir:
Önyargılar var. Bu önyargılarla insanlar idam istiyor. Böyle bir dünya yok. Paylaşımlara bakıyorum, ‘Sanıklar en ağır cezayı alsın,’ diyorlar. Bir dakika! Sanıklar değil, fail cezalandırılsın. Ya masum biri varsa? Ya gözden kaçan bir gerçek varsa?
Avukat Muhammet Fatih Demir:
Şimdi burada, karşımızda bir anne yok, bir baba yok, bir ağabey yok, bir abla yok. Artık karşımızda yalnızca “aile tertibi” denilen bir kavram varmış gibi gösteriliyor. Bu mantıkla hareket ederek, saldırı üzerine saldırı yapılıyor. Kamuoyu oluşturulmuş, haberler paylaşılmış, iddialar yayılmış. Ancak biz böyle bir yaklaşımı kabul etmiyoruz.
"AİLE ÜYESİ TERTİBİ"
Bu tür bir kanunlama ya da saldırı mantığı hukukta yoktur. Bu çizgilerin vasfı bellidir. İddia makamının iddianame ve esas hakkındaki mütalaasında “Güran Ailesi” ya da “aile üyesinin tertibi” kavramıyla ortaya koyması kabul edilemez.
Bu ifadelerin kabul edilemez olmasının nedeni, bunların yalnızca bir iddia olmasıdır. Çünkü bu davada hüküm, dört kişinin cinayet faili olup olmadığı üzerine kurulacaktır. Hüküm, bu tarz temelsiz beyanlar üzerine icra edilmeyecektir.
Dolayısıyla, mütalaada anlatılan bu tür beyanlar temelsizdir ve bunlara katılmamız mümkün değildir.
“NEVZAT GERÇEKTEN ÇOK ZEKİ”
Avukat Muhammet Fatih Demir:
Sayın Başkan, Nevzat Bahtiyar gerçekten çok zeki. Önce, “Salim’i aramadım,” diyor, sonra “Aradım,” diyor. Bu şekilde bir kurgu yaratıyor. Köyden ayrıldıktan sonra söyledikleri genel olarak tutarlı görünüyor. Ancak saat 15:08’e geldiğimizde, bu kurgu devreye giriyor.
Hem annenin evinden su çektiğini söylüyorsun hem de Salim’i su için aradığını belirtiyorsun. Peki, neden tam o saat? Oysa orada olmaman gerekiyor. Eğer su için aradıysa, bu durum samimi gelmiyor. Ayrıca, annesinin evinin önünde sulama yaparken Narin’i görme ihtimali oldukça yüksek.
Şimdi, Narin’in camiden geldiği an ile Nevzat Bahtiyar’ın karşılaşması gerekiyor. Ancak Nevzat, “Görmedim,” diyor. Halbuki o saatte Narin’e en yakın kişi Nevzat Bahtiyar.
Dahası, dün yapılan duruşmada, “Ben oradan naaşı alacaktım,” dedi. Peki, senin motivasyonun neydi? Narin’in cesedinin bulunmasını istiyorsun ama jandarma cesedi buluncaya kadar tek bir kelime bile etmiyorsun. Bu durum, ciddi şüpheler uyandırıyor.
DURUŞMA SONA ERDİ
Bir sonraki duruşma yarın saat 10.00’da başlayacak. Geriye savunma yapacak tek sanık, Yüksel Güran kaldı.