Depremin sembol babası yabancı basının gündeminde: Kızı ile tablosu başucunda!

TV100 Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı Necat Gülseven ve eşi ünlü sanatçı Ebru Yaşar’ın ev hediye ettiği depremin sembolü haline gelen Mesut Hançer, yabancı basının gündemine taşındı.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde enkaz altında kalan kızını kaybeden ve elini bir an olsun bırakmayan depremin sembolü haline gelen Mesut Hançer, yabancı basının gündemine taşındı.

Depremde enkaz altında hayatını kaybeden kızı Irmak Leyla''nın elini tutarak yürekleri yakan depremzede baba Mesut Hançer’e ünlü sanatçı Ebru Yaşar Gülseven ve eşi TV100 Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı Necat Gülseven yardım eli uzatmış Ankara’dan bir ev hediye etmişti. O baba, yabancı basının da gündemine düştü.

TV100’de yer alan habere göre Fransız haber ajansı AFP muhabiri, Hançer’i ünlü sanatçı Ebru Yaşar Gülseven ve eşi TV100 Yönetim Kurulu Başkanı, iş insanı Necat Gülseven’in eşyalarını donatarak hediye ettiği Ankara’daki yeni evinde ziyaret etti.

Yeni evinin oturma odasında kızı Irmak''ın babasıyla birlikte bir melek olarak resmedildiği, bir ressamın bağışladığı tablo asılı. Üzerindeki turuncu mont ile depremde enkaz altında kalan kızının elini bırakmadan enkazda bekleyen baba Mesut Hançer’in Türkiye ve dünyada depremin sembolü haline gelen fotoğrafını çeken AFP muhabiri Adem Altan, üç hafta sonra bu kez Ankara’da Hançer’in izini sürdü.

“ELİNİ BIRAKAMADIM, MELEK GİBİ UYUYORDU”

Altan, Kahramanmaraş’tan Ankara’ya taşınan Hançer’le ünlü sanatçı Ebru Yaşar Gülseven ve eşi tv100 Yönetim Kurulu Başkanı, iş insanı Necat Gülseven''in tüm eşyalarını alarak hediye ettiği evde konuştu. Oturma odasında kızı Irmak''ın babasıyla birlikte bir melek olarak resmedildiği, bir ressamın bağışladığı tablo asılı. Hançer o anı, "Elini bırakamadım. Kızım yatağında melek gibi uyuyordu" diye anımsıyor.

Sekiz katlı apartmanın enkazı altında kızıyla birlikte ailesini kaybettiğini, "Annemi, kardeşlerimi, yeğenlerimi depremde kaybettim" diyerek anlatan Hançer ekliyor: "Ama hiçbir şey öz çocuğunu gömmekle kıyaslanamaz. Bu acı tarif edilemez."

SEKİZ KATLI BLOĞUN ENKAZINDA KALDI

Hançer, sabah 4.17''de deprem meydana geldiğinde fırınında çalışıyordu. Evi aradığında, karısının ve üç çocuğunun tek katlı evlerinde, yer sarsılırken hasar görmesine rağmen güvende olduklarını gördü. Ancak geceyi babaannesinin evinde geçiren en küçük çocuğu Irmak''a kimse ulaşamadı. Irmak, İstanbul ve Hatay''dan gelen kuzenleriyle vakit geçirmeyi planlamıştı.

Annesinin binasına koşan Hançer, sekiz katlı bloğun bir moloz yığınına döndüğünü gördü. O enkazın içinde kızı vardı. Kurtarma ekiplerinin gelmesini bir günden fazla bekleyen Hançer, çevredeki insanların desteğiyle beton blokları kaldırmaya, elleriyle enkazdan sevdiklerini kurtarmaya çalıştı.

“ÇOCUĞUMUN FOTOĞRAFLARINI ÇEK”

Kızını kurtaramayan Hançer, yanında oturmaya devam etti. O anları, "Elini tuttum, saçlarını okşadım, yanaklarından öptüm" diye anlatıyor. Mesut Hançer, daha sonra muhabir Adem Altan''ı olay yerinin fotoğraflarını çekerken gördü ve kısılmış sesiyle "Çocuğumun fotoğraflarını çek” dedi.

İlgili Haberler

AB'den Suriye'ye 420 tonluk yardım
Deprem sonrası bankalar harekete geçti: Aylarca geri ödenmeyecek... Ziraat, Vakıf ve Halkbank'tan görülmemiş kredi
Binlerce polisi ilgilendiriyor! Depremden etkilenen 4 il şark hizmeti bölgesine girdi

Gündem Haberleri