Ünlü ekonomist Alaattin Aktaş günler öncesinden Merkez Bankası'nın faizi kaça yükselteceğini açıkladı

Ünlü ekonomi yazarı Alaattin Aktaş bugünkü köşe yazısında, Merkez Bankası'nın bu hafta alacağı faiz kararında seçenekleri değerlendirdi.

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın bu hafta alacağı faiz kararındaki seçenekleri kaleme aldı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 26 Ekim Perşembe günkü toplantıdan sonra yapacağı açıklamayla ilgili olarak “Merkez Bankası politika faizini şöyle belirledi” yerine, “Merkez Bankası’nın politika faizi şöyle belirlendi” diyeceğini söyleyen Aktaş, “Faizde tamam mı, devam mı?” başlıklı yazısında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Aktaş, konuya ilişkin “Baksanıza nasıl geniş bir yelpazeden söz ediyoruz... Faiz sabit de bırakılabilir, 5 puan artırılarak yüzde 35’e de çıkarılabilir. Ama bir de bakmışsınız, 5 puan da aşılmış ve yüzde 35’in üstünde bir oran belirlenmiş. Amacın ne olduğuna, zihinlerden ne geçtiğine bağlı..." yorumunu yaptı.

Aktaş, yazısında ihtimalleri şöyle değerlendirdi:

MAKUL ORAN 35 Mİ?

Politika faizi perşembe günü yüzde 35 olarak ilan edilirse bunun nasıl yorumlanacağı belli:

* Cumhurbaşkanı Erdoğan demek ki faizde bir sınır çizmemiş; en azından çizmişse bile o sınır daha yukarıdaymış.

* Parasal sıkılaştırmadan vazgeçilecek duruma henüz gelinmemiş.

* Enflasyonla mücadele için çaba gösterilmeye devam ediliyormuş.

* Dövizin artmaması için samimi olarak çaba gösteriliyor ve kurun buralarda kalmasına gayret gösterilecekmiş.

* Yabancı yatırımcının yüzde 30 dolayında faizle Türkiye’ye gelmeyeceği artık iyice görülmüş. Şimdi yüzde 35’lik oranla bir cazibe oluşturulmaya çalışılacakmış.

DAHA YÜKSEK OLUR MU?

"Faiz yüzde 35 de, yüzde 36 ya da 37 de olsa; bu oranlar enflasyonla mücadele için yeterli değil. Bir yıl sonrasının enflasyonu bile en iyi olasılıkla yüzde 35-40 aralığında gerçekleşecekken ve 35-40’a inilmeden çok daha yüksek oranlar bekleniyorken bu politika faizi enflasyonla mücadeleye yetmez.

Dolayısıyla biz faizi ne amaçla artırıyoruz; buna odaklanmak gerekir.

Faizi enflasyonla mücadele amaçlı olarak mı artırıyoruz; yoksa yabancı yatırımcı çekmek, döviz sorunumuzu hafifletmek için mi?

Bu oranlarla iki konuda da başarı sağlanamadığına göre, gerçekten bir başarı hedefimiz varsa daha yüksek oranlar kaçınılmaz.

Yok eğer 'Seçime kadar böyle idare edelim, sonra bakarız' diyorsak, o başka..."

İlgili Haberler

Hastaneye sığınan Filistinli çocuklardan yürekleri burkan "şehitçilik oyunu"
Asgari ücret için net rakamı 2 ay önceden açıkladı! Cem Küçük canlı yayında son bilgileri paylaştı
TOGG'a birebir benziyor... Otomobil devi Türkiye piyasasına hızlı giriş yaptı

Ekonomi Haberleri