Yaz aylarında yaşanan sert yükselişlerin ardından Borsa İstanbul, Türkiye'de milyonların cazibe merkezi haline gelirken, halka arz furyası ile birlikte toplam yatırımcı sayısı 8 milyonu geçti.
Buna karşın Ekim ayına rekorlarla başlayan BIST100 endeksi, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sonrası baş aşağı giderek haftayı satıcılı olarak kapatmıştı.
Yaşanan düşüşlerin anlık bir refleks mi yoksa uzun vadeli bir düşüş trendinin başlangıcı mı olduğunu ise zaman gösterecek. Pazartesi günü paritede yaşanacaklar, borsada bulunan acemi yatırımcılar için kader belirleyici konumunda.
Türkiye ekonomisi ve borsada yaşanan talep yoğunluğu hakkında yaptığı yorumlarla dikkatleri üzerine çeken Atilla Yeşilada, gelecek haftalarda borsada neler yaşanacağı hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı.
KISA VADELİ DÜŞÜNENLER BORSADAN UZAK DURSUN
Borsa İstanbul geçtiğimiz aylarda olduğu gibi ucuz değil. Birkaç yıllık yatırımlar düşünenlerin, şu anda borsa tarafında dolar karşısında ve enflasyon karşısında bir getiri sağlama ihtimali çok düşük.
Borsadaki riskler gün geçtikçe yükselmeye devam edecek ve en önemlisi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararları gösteriyor ki artık borsaya para gelmesi de çok muhtemel değil.
BORSA İSTANBUL'UN EN BÜYÜK TEHLİKESİ BU
Büyük yatırımcılar ve yabancı fonlar için çok daha cazip bir TL mevduat ve tahvil durumu ortaya çıkmak üzere. Halka arz furyası ile yatırımcı sayısı 8 milyona çıktı ve ben bunun bir felaket olduğunu düşünüyorum.
Çünkü borsaya çekilen acemi ve para yönetimi hakkında bilgisi olmayan milyonlarca vatandaş, halka arzlar bitmiş olsa da birikiminin tamamını kontrolsüz bir şekilde Borsa İstanbul'da heba edebilme tehlikesine sahip.
"PAZARTESİ BORSA BEKLENEN YÜKSELİŞİ YAPMAZ"
Borsada yaşanacak rallinin sonuna gelindiğini söylemek isabetli olacaktır. Zaten bir ülkede enflasyon yüzde 60 ise borsanın TL bazında büyük bir yükseliş yaşaması ralli anlamına gelmiyor. O yüzden anlık düşüş oldu, gelecek haftalarda rekorlar devam eder düşüncesine katılmıyorum. Pazartesi beklenen yükselişi alamayabilirsiniz.
İkincisi, borsanın fırsat maliyeti mevduat. Mevduat tarafında yüzde 50'yi geçecek faiz durumunda borsaya katılmak için bir neden kalmayacak. Ben mevduat tarafında yüzde 45 faiz bile alacak olsam, borsanın daha riskli olduğunu düşünürsek neden gireyim? Borsa İstanbul'un en az yüzde 60 prim yapması gerekir ki bu da bana pek makul gelmiyor.
GEÇTİĞİMİZ HAFTA BORSA İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK
Borsa tarafında benim fikrimi değiştirecek ve yeniden yükselişi başlatabilecek tek şey vardı, yabancı sermayenin Türkiye'ye girişi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalar ve Batı ülkelerine adeta meydan okuması bu ihtimalin varsa bile artık mümkün olmadığını düşünmeme neden oldu.
Türkiye şu anda döviz krizi yaşamaktan uzak bir durumda. Seçim öncesi bu risk oldukça ciddiydi ancak artık kış aylarında bir kur patlaması yaşanacağını beklemiyorum. Bu kadar enflasyon olduğunda Türk lirasının değer kaybetmesi zaten kaçınılmaz olacak. Şu anda 20-30 milyar dolar civarında sıcak para gerekiyor ve o da gelmeyecek. Türk lirası kontrollü şekilde değer kaybetmeye devam edecek. Sene sonuna kadar yüzde 10-15 kadar bir değer kaybı olur ama 21 Aralık 2021'de yaşandığı gibi ve sonucunda KKM'ye başvurulan o döviz krizi yeniden yaşanır mı? hayır böyle bir şey beklemiyorum.
UZUN VADELİ YATIRIMCI İÇİN EN CAZİBİ BORSA OLMAYA DEVAM EDİYOR
Bu söylediklerim, birkaç yıl içerisinde yapılacak yatırımlar için geçerli. Elbette siz 20'li 30'lu yaşlardaysanız ve çok uzun süreli yatırımlar düşünüyorsanız, alacağınız her hisse senedi size ilerleyen yıllarda büyük bir getiri sağlar.
Uzun vadeli olarak en çok kazandıran şey her zaman borsadır ama şu aşamada kısa vadeli olarak farklı kazanç fırsatları bulunuyor.
KISA VADELİ KAZANÇ İSTEYEN İÇİN EN İYİ YOL BU
Kısa vadeli olarak düşünenler içinse şu an en makul yol eurobondlar gibi gözüküyor. Özellikle BES tarafına yapılacak yatırım, devletten alınacak yüzde 25 destekle birlikte hem borsa hem eurobond tarafında değerlendirilebilir.