Ünlü gazeteci Ayşenur Arslan'nın halktv.com.tr'de yazdığı "Erdoğan’ın masasında hangi “U dönüşü” var?" başlıklı yazısı şöyle:
Murat Yetkin, Erdoğan’ın üst üste gelen aksilikleri aşmak için U DÖNÜŞÜ yapabileceğini.. Hatta şimdiden buna hazırlandığını yazdı. Döner mi? Daha önceki kıvrak manevralarına bakınca, neden olmasın! Milli Görüş gömleğini giydi, çıkardı, yeniden giydi.. Hikmetyar’la, Fethullah Gülen’le, Papa ile.. Trump’la, şimdi Biden’la.. Beşar Esad’la, sonra El Nusra ile.. Bir ara Kandil’le, şimdilerde Bahçeli ile.. Hepsiyle ve ayrı ayrı her biriyle dost oldu, düşman oldu.
Aslında Murat Yetkin’in yazısındaki U DÖNÜŞÜ bir siyasi ittifakı yada buluşmayı işaret etmiyor. Daha ziyade göç politikasından ve söylem revizyonundan söz ediyor. Ancak siyaset kulisleri bambaşka senaryolarla bambaşka dönüşlerden dem vuruyor. Örneğin -belki de kasıtlı olarak yayılan söylentilere bakılırsa- iktidarın yeniden HDP’ye yönelmesi şaşırtıcı olmayacak. Bir başka ihtimal de Sedat Peker’in gündeme getirdiği gibi, FETÖ ile yeniden müzakere masasına oturulması. İkisine de şaşırmam. Her iki manevranın yol haritasının da ABD’de çizildiğini söyleyen olursa hiç şaşırmam. Erdoğan’ı tanıyorsak, koltuğunu (saraylarını) kaybetmemek için her şeyi yapacağını tahmin edebiliriz. Ancak…. Hem de ne ANCAK!
"ERDOĞAN NABIZ YOKLUYOR"
Ankara’nın siyasi kulislerine hakim ve bir hayli deneyimli bir isim “ANCAK” dedi. Millet İttifakı dışında olduğu için AKP dahil pek çok kesimle ilişkili olduğunu biliyorum. O yüzden anlattıkları “akla uzak” gelse de, “katiyen olmaz” diyemiyorum. O isim bir başka seçeneğini daha masada olduğunu iddia ediyor: “Erdoğan daha şimdiden “onurlu ve güvenli bir çıkış” için nabız yokluyor. Devr-i sabık yaratılmayacağından.. Tıpkı Trump gibi yarın gidip öbür gün “nerede kalmıştık” diye mücadeleye dönebileceğinden emin olursa.. İlk seçimde gider, ardında bıraktığı krizleri yerine geleceklerin sırtına yükler.. Ve son 20 yılda -TSK’dan Emniyet’e akademiden yargıya- oluşturduğu kadroları DAHA GÜÇLÜ BİR GERİ DÖNÜŞ için seferber eder.” Bu seçenek şimdilik “yangında basılacak” düğme gibi. Peki sahiden gün gelir de devreye sokulur mu? İktidar, devreye sokulması için ikna edilir ya da sıkıştırılır mı? Diyelim ki oldu, sonrasında evdeki hesaplar çarşıya uyar mı? Kim bilir! Ama şu bir gerçek: Erdoğan siyasi hayatının en sıkışık döneminde. Üstelik sonrasının daha iyi olacağına da yandaş medyadaki üç beş ismin ve Erdoğan’a körü körüne bağlı seçmenlerin dışında inanan çıkmaz.
"SARAY’DAN GÜVENLİ TAHLİYE OLABİLİR Mİ?"
Saray’ın arka bahçesindeki endoktrinasyon uzmanlarının yazılarını boş verin. Patronlarının dahi okumadığı o yazılar gerçeği örtme çabasının zavallı ürünleri. Esas raporları başka! Masaya verileri koyuyorlar. AKP’nin nasıl oy ve kan kaybettiğine dair araştırmaları yorumluyorlar. Sonra? Sonra ne olabilir ki! Kimileri FETÖ’yü hatırlatıyor. Kimileri YENİDEN AÇILIM diyor. Her ikisinin de Washington’un ve Pentagon’un onaylayacağı -hatta belki şimdiden onayladığı- dönüşler olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Nitekim, Ankara’daki kaynayan kazanı anlatan o isim, malum adresleri hatırlatıp şöyle diyor: “Erdoğan’ın kendi tabanına bile ters düşen Taliban mesajlarında asıl muhatap ABD. Biden’a ‘ben Afganistan’da senin askerlerinin ve dostlarının güvenli tahliyesini sağlayayım, sonrasında vekaleten devrede olayım, sen de benim yanımda ol.” Destekten kasıt, SARAY’DAN GÜVENLİ TAHLİYE olabilir mi?
"GÜNLÜK SALDIRILACAKLAR LİSTESİ..."
Başta ekonomi, içeride ve dışarıda hiçbir kritik veri Erdoğan lehine değil. Haftada bir “ŞAHLANIYORUZ” demesine bakmayın. Çok ama çok sıkışık durumda. Düşünün, Sedat Peker çıkıp -hem de Erdoğan’ın kara kutusu denilen Mücahit Aslan’ın adını yekten vererek- “AKP ile FETÖ mahrem görüşmeler yapıyor” diyecek.. Saray’dan veya yandaş medyadan kimse feryat figan yalanlamayacak! Küfür kıyamet saldırmayacak! O kadar da değil; 28 Şubat davasındaki generaller cezaevine gönderilerek FETÖ’ye çiçek gönderilecek.. Son günlerde HDP dikkat çekici biçimde hakaret sağanağı dışında tutulacak! Günlük SALDIRILACAKLAR LİSTESİ neredeyse CHP ve genel başkanı ile sınırlandırılacak. Ve ayrıca, Erdoğan’ın, oyu yüzde 6-7’lere inmiş Bahçeli’nin elini bırakmayacağına inanmamız beklenecek! Nereye, ne zaman, nasıl döner bilmiyorum ama yakında sahiden bir U DÖNÜŞÜNE, dahası GÜVENLİ ÇIKIŞ mesajlarına tanık olursak şaşırmayalım! “Ya muhatapları” diyeceksiniz. Evet, onlardan söz etmedim. Zira biliyorum ki her iki cephede de Erdoğan elini açmadan renk vermeyecekler, vermezler. Onlar da bizler gibi dikkat kesilmiş Erdoğan’ı izliyor.
Fragman bu kadar!
Devamı haftaya!!!