Sabah'tan Arzu Kaya'nın özel haberine göre; olay, geçtiğimiz ocak ayında İstanbul Sancaktepe'de yaşandı. 55 yaşındaki öğretim görevlisi E.Ü. yeni doğan yeğenine hediye almak için kuyumcuya gitti.
Çocuk altın bilekliklerine bakan E.Ü. daha sonra altın kolye uçlarına da bakmak istedi ve satış danışmanının gösterdiği altınları inceledi. Altınlara baktıktan yaklaşık 6-7 dakika sonra kuyumcudan bir ürün satın almayan kadın, geri döneceğini söyleyerek kuyumcudan ayrıldı.
Şüpheli davranışlar sergilemesi üzerine kuyumcudaki çalışan kamera kayıtlarını inceledi ve E.Ü.'nün bileklik çaldığını fark etti. Vakit kaybetmeden kadının arkasından seslenen çalışanın dikkati sayesinde E.Ü. dükkâna geri dönerek bileklik çaldığını itiraf etti.
İLK DÜKKÂNDA DA HIRSIZLIK YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI
Yaklaşık yarım saat sonra yan kuyumcuya polis ekiplerinin girdiğini gören satış danışmanı, ne olduğunu öğrenmek için komşu kuyumcuya gittiğinde kısa bir süre önce kendi dükkânlarına gelen E.Ü.'yü gördü.
Kadının orada hırsızlık olayına karıştığını öğrenen satış danışmanı, kendi kuyumcusundaki kamera kayıtlarını inceledi ve aklına gelen başına geldi. E.Ü.'nün arkasını döndüğünde baktığı bebek künyesi ve altın kolye uçlarını çaldığını fark etti.
"Bir anlık gafletle baktığım bir künye iki de kolye ucunu ücretini ödemeden alıp oradan ayrıldım. Yan dükkâna girip oradan da künye aldım. Mağazadan çıkınca görevli bana seslendi.
Durumu anladığım için rızamla, pişman olduğumu söyleyerek bilekliği iade ettim. Psikolojik ve maddi olarak zor bir dönemden geçmekteyim.
Depresyon ilaçlarımın dozunu artırdığımda farklı davranışlar sergileyebiliyorum. Mağazaya girerken ürünleri alma gibi bir fikrim yoktu. Bir anlık davranıştı. Yeğenime hediye almak istedim ama param da yoktu" dedi.
Altınlar kuyumculara teslim edildi. E.Ü.'nün "bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan 10 yıla kadar hapsi istendi.