Unutkanlık ve bunamanın farklı şeyler olduğunu söyleyen VM Medical Park Pendik Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı unutkanlıktan yakınan hastaların çoğunda anksiyete, depresyon ya da stres artırıcı faktörler bulunduğunu, bu kişilerde görülen unutkanlığın nedeninin genel olarak dikkat dağınıklığı olduğunu ifade etti. Açıklanamayan hafıza kaybı, kafa yaralanması sonrası unutkanlık ya da bilinç bulanıklığı yaşayan herkesin acilen tıbbi yardım alması gerektiğinin altını çizdi.
“UNUTKANLIK VE BUNAMA AYNI ŞEY DEĞİL”
Unutkanlık çeken hastaların çoğunda yakın zaman hafızasında bozukluk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bölükbaşı: “Yakın zamanda öğrenilmiş bilgiler ve olaylar unutulurken, eski hatıralar kaybolmaz. Bu durumdaki kişiler çocukluk dönemindeki olayları ya da başkalarının ismini hatırlarken günümüzdeki güncel olaylar ya da isimleri unutmuş görünürler. Sınırlı hafıza kaybı, kişinin zekâ, genel kültür, dikkat, yargılama, kişilik özellikleri ya da kimlik algısını etkilemez. Unutkanlıktan yakınan kişiler yazılı ve sözlü ifadeyi anlar. Bisiklet sürme ya da piyano çalmayı öğrenebilir. Bir hafıza sorunları olduğunun bilincindedirler. Unutkanlık ve bunama aynı şey değildir. Bunama yani demans, hafıza kaybının yanı sıra günlük işlevlerin sürdürülmesini engelleyen ciddi bilişsel sorunları da içerir. Unutkanlık ise hafif bilişsel bozukluk durumunun bir parçasıdır. Fakat burada bilişsel işlev yitimi, bunamada olduğu kadar belirgin değildir” şeklinde konuştu.
NELER UNUTKANLIĞA YOL AÇIYOR?
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, unutkanlığa yol açan nedenleri ise şöyle sıraladı: “Kafa travması, epilepsi, başka nedenlere bağlı nöbetler ve beyin felçleri sıklıkla unutkanlığa yol açar. Özellikle tiroit gibi hormonal sorunlar, yatıştırıcı ilaçlar, Parkinson ilaçları, uzun süreli alkol kullanımı, yetersiz beslenme ve özellikle tiyamin eksikliği sık görülen unutkanlık nedenleri arasındadır. Bunun dışında erken çocukluk dönemindeki ruhsal sorunlar, beyin tümörleri, beyin enfeksiyonları, beyin ameliyatları, kanser tedavileri, elektrokonvulzif tedavi (EKT), en sık nedeni Alzheimer olan bunama yapan hastalık grupları ve vücudu bütün olarak etkileyen herhangi bir hastalığın seyri de unutkanlığa neden olabilir.”
"BİBERİYE, KARABİBER, YEŞİLÇAY VE ZERDEÇAL"
Beslenmenin unutkanlık üzerinde etkilerinin olduğunun altını çizen Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, özellikle paketlenmiş gıdalardan, trans yağdan ve şekerli besinlerden uzak durmak gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Okan Bölükbaşı her gün yeterli sıvı alımına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek hangi besinlerde unutkanlığa iyi gelen maddelerin olduğunu şöyle sıraladı: “Alfa lipoik asit, vücutta doğal olarak üretiliyor. Kırmızı et, ciğer ve mayada bulunur. Asetil-L karnitin, özellikle koyun kırmızı eti, süt ürünleri, tahıl, kuşkonmaz, avokado, fıstık yağında bulunuyor. Fosfatidilserini ise vücut bir miktar üretir. Soya, inek beyni ve uskumruda bulunur. Antioksidanlar, taze sebze ve meyveler, betakaroten, likopen, A, E ve C vitaminlerinde bulunuyor. DHA (Dokosaheksaenoik Asit), bazı yosunlar, soğuk deniz balıkları (uskumru, tuna, somon), morina balığı karaciğeri yağı, tam tahıllar, süt ürünlerinde yer alıyor. Çinko et, sakatat, balık ve diğer deniz ürünleri, sardunya, uskumru, fıstık yağında yer alıyor. Koenzim Q10, sakatat, biftek, soya yağı, sardunya, uskumru, fıstık yağında, yerba mate (Yerba çayı) mate çayı, tam tahıllar, yeşil lifli sebzelerde bulunuyor. Bunların yanında sarı kantoron, biberiye, karabiber, yeşil çay ve zerdeçal da unutkanlık için yararlı olarak gösteriliyor.”
"ASLA AYNI ANDA BİRKAÇ ŞEY YAPMAYIN"
Hafif strese maruz kalmanın bile beyin kimyasını değiştirdiğini, kronik stresin unutkanlığa yol açtığının altını çizen Prof. Dr. Okan Bölükbaşı unutkanlık ve bunamadan korumak için şu tavsiyeleri verdi: “Dengeli ve düzenli beslenin. Çocukları tüm paketlenmiş ve özellikle şeker ilave edilmiş tatlı gıdalardan uzak tutun. Düzenli egzersiz yapın. İyi uyuyun. Asla aynı anda birkaç şey yapmayın. Her zaman tek bir işe odaklanın ve tüm dikkatinizi ona verin. İşinizi sevin. Sevmiyorsanız, değiştirin. Çok yoğun bir iş sırasında ‘beyninizin durduğunu’ düşünüyorsanız kısa bir süre için ara verin. Ajanda kullanın. Gereksiz hiçbir şeyi hafızanızda tutmayın. Derin düşüncelere dalmayın, kafanızdaki korkuları uzaklaştırın. Elektronik ekranlara bakarak geçen süreyi sınırlandırın. Olumsuz insanları etrafınızdan uzaklaştırın. Sizi olumlu yönde etkileyen, yaşama sevinci veren insanlarla görüşün. Ailenizle daha çok sohbet edin. Yemeğe birlikte oturun. Bir müzik aleti çalın ya da resim yapın.”