Çat ilçesinde yaşayan 3 çocuk babası çiftçi Aktaş, 4 gün önce evinde uyurken aniden rahatsızlandı.
Uyandığında el, kol, bacak ve ayaklarını hissetmeyen ve dili tutulan 48 yaşındaki Aktaş, kardeşi ve eşinin yardımıyla hemen Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine getirildi.
Burada yapılan ilk müdahale sonrası İnme Merkezine sevk edilen Aktaş, sorumlu Dr. Öğr. Üyesi Alper Eren ve ekibince acil tedaviye alındı.
Aktaş, zamanla yarışan doktorların erkenden yaptıkları 1 saatlik müdahaleyle sağlığına kavuşarak felçli kalmaktan kurtarıldı.
Çiftçi Suat Aktaş, AA muhabirine, gece yatağa girip uyuduktan bir süre sonra aniden uyandığını belirterek, el, kol, bacak ve ayaklarını hissetmediğini söyledi.
"ALLAH'A ŞÜKÜR FELÇ KALMAKTAN KURTULDUM"
Durum karşısında şaşkınlık yaşadığını ve çok korktuğunu anlatan Aktaş, "Dilim, elim, her yerim tutulmuştu, hareket etmiyordu. Hemen kardeşimle Atatürk Üniversitesi Hastanesine geldim. Burada sağ olsun doktorlarımız tedaviye aldı ve Allah'a şükür felç kalmaktan kurtuldum." dedi.
Aktaş, Erzurum'da İnme Merkezi olduğu için şanslı olduğunu belirterek, tedavi sürecinde hastane hizmetlerinden de memnun kaldığını dile getirdi.
Erkenden yapılan tedaviyle hayatta kaldığını ve sakat kalmaktan kurtulduğunu anlatan Aktaş, "Umarım aynı durumu kimse yaşamaz. Elimi ve ayaklarımı hiç kullanamıyordum. Doktorlarıma, herkese çok teşekkür ederim, hayatımı kurtardılar. Şimdi el ve ayaklarımı eskisinden daha iyi kullanıyorum. Allah devletimize zeval vermesin." diye konuştu.
"HASTANIN HEM KONUŞMASI HEM DE FELÇ DURUMU DÜZELDİ"
İnme Merkezi sorumlusu Dr. Eren ise merkezde inme hastalarının takip ve tedavilerini yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"İnmeye akut dönemde damardan pıhtı eritici tedavi ve anjiyografi ünitemizde endovasküler tedaviyle yani kasıktan girerek beyindeki tıkalı damarı açarak tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Hastamız geldiğinde konuşma bozukluğu ve felç şikayeti vardı. Kolu ve bacağını kullanamıyordu. Damardan pıhtı eritici 1 saatlik tedavi uyguladık ve tedavi sonucunda hastanın hem konuşması hem de felç durumu düzeldi."
İnmenin yetişkinlerde özürlülük bırakan önemli bir hastalık olduğunu ifade eden Eren, bu hastalıkta erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Eren, geç müdahale edildiğine hastaların sakat kalma riskinin yüksek olduğundan bu tarz hastaların vakit kaybetmeden İnme Merkezine yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Eğer endovasküler gibi müdahalelerle damar açılmazsa, genellikle bu hastalar yatağa bağımlı kalıyor, yani ağır felçli ve konuşma bozukluğuyla sonuçlanıyor. O yüzden erken ve çok hızlı şekilde müdahale edilmesi gereken bir hastalık. Özellikle beyindeki büyük damar tıkanıklıkları nerdeyse 3'te 1 oranında ölümle sonuçlanıyor, eğer tedavi edilmezse çok ağır sakatlık ve engelliliklere yol açıyor. Bu hastalara genellikle ilk 6 saate müdahale edebiliyoruz, sonrasında müdahale edildiğinde komplikasyon riski artıyor ve tedavi başarısı düşüyor."