Türkiye'de ise astımın giderek yaygınlaştığına işaret ediyor ve yetişkinlerin yaklaşık %5-10'u, çocukların ise %10-15'i astım ile yaşamlarını sürdürdüğünü belirtiyor.
Astım hakkında bilgi verirken, solunum yollarının kronik inflamatuar bir hastalığı olduğunu vurguluyor. Bu hastalık, hava yollarında iltihaplanma, ödem ve bronşların daralması gibi durumlarla kendini gösterir. Nefes almayı zorlaştırarak nefes darlığı, öksürük, göğüs sıkışması ve hırıltılı solunum gibi semptomlara yol açar. Astımın her yaşta görülebilen yaygın bir hastalık olduğunu da belirtiyor.
Prof. Dr. Köksal, astımın belirli risk faktörlerine de değiniyor. Bunlar arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörler, hava kirliliği, sigara dumanı, pasif içicilik, alerjenler ve solunum yolu enfeksiyonları gibi etkenler bulunuyor. Tanının genellikle semptomlar ve solunum testlerinin bir kombinasyonuna dayandığını ifade ediyor.
Astım tedavisinde önemli olanların başında, tetikleyici faktörlerden kaçınmak ve düzenli doktor kontrolleri gelir. Tedavi genellikle önleyici ve semptomları kontrol altında tutmak için bronkodilatör tedavisi şeklinde yapılır. Önleyici tedavi, düzenli olarak alınan inhaler kortikosteroid ilaçlarını içerirken, semptomlar ani bir şekilde kötüleştiğinde kullanılan bronkodilatör tedavisi ise acil durumlar için uygun.
Astımın tedavisinde hasta eğitimi de önemli bir rol oynar. Hastaların astımıyla ilgili bilinçlenmesi ve tedaviye uyumu sağlanması, hastalığın kontrol altına alınmasında önemli bir faktör.