Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin,“Özellikle tuvalet, banyo, temiz su ihtiyacı ve çadırlarda kalabalık yaşam şartlarında uyuz, kızamık, tetanoz ve ishal gibi yüksek bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini arttırıyor. Bu türden bulaşıcı hastalıklar, depremi takip eden ilk 4 günden 4 haftaya kadar sürebilen bir süreçte ortaya çıkabiliyor ve etkili önlemler hemen alınmazsa çok hızlı bir şekilde salgınlara dönüşebiliyor” ifadelerini kullandı.
“KUDUZ SALGINI ENDİŞESİ DİKKAT ÇEKİYOR”
Hakan Bilgin, “Özellikle tuvalet, banyo, temiz su ihtiyacı ve çadırlarda kalabalık yaşam şartları uyuz, kızamık, tetanoz ve ishal gibi yüksek bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini arttırıyor. Enkazın neden olduğu asbest ve toz, bölgedeki herkes tarafından solunmakta ve solunum yolu hastalıkları açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bununla birlikte uzmanlar, depremden etkilenen bölgelerde kuduz salgını endişesine dikkat çekiyor. Bu türden bulaşıcı hastalıklar, depremi takip eden ilk 4 günden 4 haftaya kadar sürebilen bir süreçte ortaya çıkabiliyor ve etkili önlemler hemen alınmazsa çok hızlı bir şekilde salgınlara dönüşebiliyor” şeklinde konuştu.
“UYUZ GİBİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİ İÇİN İLAÇ DAĞITIMI YAPILMASI ELZEMDİR”
Sağlık Bakanlığı, depremden etkilenen bölgelerde salgın hastalık riskine karşı gezici eczanelerin faaliyete geçtiğini, tetanoz ve kuduz dahil olmak üzere kritik aşıların gönderildiğini açıklarken alınan önlemlere ilişkin konuşan Bilgin, “Alınan önlemleri memnuniyetle karşılıyoruz ve depremlerden etkilenen bölgenin toplam alanı ve salgınların yayılma hızı göz önüne alındığında, kamu otoritelerini ve uluslararası toplumu bu önlemleri - özellikle aşılar ve gerekli ilaç temini konusunda yoğunlaştırmaya çağırıyoruz. Bölgedeki tüm çadırlara koruyucu maske ve uyuz gibi hastalıkların tedavisi için ilaç dağıtımı yapılması elzemdir” diyerek dezenfeksiyon ve hijyene yönelik önlemlerinin azami dikkatle alınması gerekliliğine dikkat çekti. (İHA)