CHP'li Muharrem İnce'nin partisinden ayrılarak yeni bir parti kurmaya hazırlandığı yönündeki tartışmalar sürüyor.
Muharrem İnce'nin yeni bir siyasi parti kuracağını ilk duyuran Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, bugün bir yazı daha kaleme alarak, parti hakkında 'ipucu' verdi.
Bayer, "Bu parti “kadro partisi” olacak, onun için Muharrem İnce’nin önemli kişilerle görüştüğü, bunlar arasında şimdiye kadar kendisini reddeden olmadığını da ekleyelim." ifadelerini kullandı.
İŞTE O YAZI
İNCE’DEN ‘LİDER’ DEĞİL ‘KADRO PARTİSİ’ GELİYOR
GEÇEN haftaki perşembe ve cuma yazılarımızda “Muharrem İnce’yi izlememiz gerekiyor” demiştik. Dünyada olsun, Türkiye’de olsun bu haberde ender bir olay yaşadık. Gerçek ‘bomba’ etkisi yarattı yazımız. Son yıllarda böyle tek kişiye bağlı yüksek bir ‘reyting’ olayı da olmadı sanıyoruz. 320’yi aşkın internet sitesinde yayınlandı haber. Gün itibarıyla iki haberin de değişik saatlerde ortalama anlık okunma sayısı 520 ile 780 arasında değişti. İnternet yayıncılığının uzmanları “Hele sayfada kalma süresi 3 dakikayı buluyorsa bu çok önemlidir” dedi.
Kendimizi övmek istemeyiz tabii... Ancak CHP içinden/dışından, meslektaşlarımızdan da ‘haset’lik yapanları, sinir olanları, yalan söyleyenleri ve senaryo üretenleri sergilemek de istemeyiz. Utanmışlar mıdır, bilemeyiz. İçten tepki duyanlar arasında bizim ‘maksatlı’ haber yazdığımızdan tutun da CHP’yi çökertmek istediğimize, Cumhurbaşkanı’na gizli mesaj gönderdiğimize kadar bir sürü mantık dışı yorum yapmaya kalkanları da ayrı bir yerde tutuyoruz. “Bu adam normal değil” diyenleri de... Abdulkadir Selvi dünkü yazısında olayın gelişimini yazdı.Muharrem İnce’nin manipülasyon yapanlara Twitter üzerinden cevap verdiğini gördük. Parti kurmayacağına ilişkin haberleri de yalanladı açıkça.
PARTİLER İYİ YÖNETİLMİYOR
Tek adam rejimi ve tek adam partileri Türkiye siyasetini itibarsızlaştırdı, niteliğini düşürdü, Türkiye’yi demokrasi liginde geriletti. Bu siyaset anlayışı Türkiye ekonomisini, demokrasisini, hukukunu, huzurunu bozdu. Bir tarafta iktidara yapışmış, iktidardan düşerse Türkiye’nin yıkılacağını düşünen parti var; diğer tarafta koltuklarına yapışmış, onlar giderse partilerin yıkılacağını düşünen muhalefet partileri ve liderleri var. Bu anlayış Türkiye’yi dışarıya, içerde ise partileri dışarıya kapatıyor. Türkiye’nin potansiyelini yok ediyor, gençleri umutsuzluğa, işsizliğe mahkûm ediyor.
Bir şeyi vurgulamak gerekiyor: Hem Türkiye iyi yönetilmiyor, hem partiler iyi yönetilmiyor.
Oy vermek dışında siyasetin dışında kalan, partilerin genel merkezlerinden içeri alınmayan ama alanının uzmanı, otoritesi kişilerle görüşmelerini sürdüren Muharrem İnce’nin ortak aklı, çoğulculuğu öne çıkaran bir yapılanmayla siyasete yeni bir anlayış getireceği kesin.
Delege sistemi olmayan, genel başkanın partinin tüm üyeleri tarafından seçildiği, iç işleyişi demokratik bir parti üzerinde çalıştıklarını duyuyoruz.
Partileri demokratikleştirmeden Türkiye’yi demokratikleştirmek, Türkiye demokrasisini ilerletmek zor görünüyor.
Umarım söyledikleri gibi yaparlar; kalkınma hızı ve insani gelişmişlik düzeyi yüksek, demokratik bir hukuk devletini inşa edecek bir program ve ekiple milletin karşısına çıkarlar ve siyaseti de ülkeyi de bu çıkmaz sokaktan kurtarırlar.
NASIL BİR PARTİ?
Bu üçüncü yazımızda da bir ipucu vermek isteriz: Bu parti “kadro partisi” olacak, onun için Muharrem İnce’nin önemli kişilerle görüştüğü, bunlar arasında şimdiye kadar kendisini reddeden olmadığını da ekleyelim.
Bir heyecan var da bu heyecanın kaynağının biz değil, CHP’deki gelişmeler olduğunun altını çizelim.