Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci hak ihlali kararının hukuki bir değeri olmadığına ve Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına hakkında karar verdi.
Yargıtay verdiği kararının gerekçesinde ise Pakistan Anayasa Mahkemesi’nin Pakistan Başbakanı İmran Han hakkında verdiği ve başbakanlığının düşürülmesine yol açan bir karara yer verildi.
PAKİSTAN ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN REFERANS ALINDI
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin verdiği kararda “2022 yılında Pakistan’da Meclis’te çoğunluğu ele geçiren muhalefet tarafından güvensizlik oylaması yapılarak seçilmiş ve meşru Başbakan İmran Han değiştirilmek istenmiş, bunun üzerine siyaseti dizayn etme çabasının bir ürünü olarak Pakistan Anayasa Mahkemesi, Başbakan İmran Han tarafından alınan Meclis’in feshi ve erken seçim kararını yok saymak yok saymak suretiyle güvensizlik oylamasının yapılmasına karar vermiştir” ifadelerine yer verdi.
Yargıtay'ın kararındaki ilgili bölüm şöyle:
"Anayasa Mahkemesi tarafından önüne gelen başvurular arasında sübjektif nitelikte sonuç doğurması gereken bireysel başvurular sonucunda verilen kararların, Resmi Gazete'de yayımlanma zorunluluğu mevcut değildir. Bu zorunluluk söz konusu olmadığı halde, Anayasa Mahkemesi'nin yasal yetkilerini aşarak ve hukuki değerden yoksun şekilde bireysel başvurular sonucunda verdiği bazı kararların Resmi Gazete'de yayımlanması ile Anayasa Mahkemesi kararlarının objektif etkisine sığınılmakta, bu kararlar denetimden yoksun kalmakta ve bu durum, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'dan almadığı bir yetki ile yargı kurumlarının üzerinde bir süper temyiz merci olarak vesayet makamı haline gelmesini sağlamaktadır. Dairemiz de 08.11.2023 tarihinde verdiği hükümlü Şerafettin Can Atalay hakkındaki değişik iş kararı ile bu denetimsizlik nedeniyle adeta juristokrasiyi andırır şekilde yorumla Anayasa hükümlerini uygulanamaz hale getiren keyfi kararlar verilmesi ve bu keyfiliği denetleme konusundaki yasal boşluk haline dikkat çekmiştir. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa hükümlerini işlevsiz hale getiren kararlarının denetlenemeyeceğinin ileri sürülmesi ve sınırsız yetkilerle donatılması, bazı büyük tehlikeleri de bünyesinde barındırmaktadır. Örneğin, 2022 yılında Pakistan'da Meclis'te çoğunluğu ele geçiren muhalefet tarafından güvensizlik oylaması yapılarak, seçilmiş ve meşru Başbakan İmran Han değiştirilmek istenmiş; bunun üzerine siyaseti dizayn etme çabasının bir ürünü olarak Pakistan Anayasa Mahkemesi, Başbakan İmran Han tarafından alınan Meclis'in feshi ve erken seçim kararını yok saymak suretiyle güvensizlik oylamasının yapılmasına karar vermiştir. Siyasi krize neden olan bu karar sonucu yapılan güvensizlik oylamasında İmran Han, Pakistan'da görevden alınan ilk başbakan olmuştur. Böylece Pakistan'da Meclis çoğunluğunu ele geçiren muhalefetin, Anayasa Mahkemesi kararı sayesinde yaptığı güvensizlik oylaması ile İmran Han'ın başbakanlığı düşürülmüştür."
NELER OLMUŞTU?
AYM, 14 Mayıs 2023 tarihli seçimlerde TİP Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ı, milletvekili seçilmiş olmasına rağmen hala tahliye edilmemesinin “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal ettiğine karar vermişti ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, TİP Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi için gerekçeli kararı iletmişti.
Kararı bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yetkinin kendilerinde olmadığını ifade ederek, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa’nın hükümlerine rağmen Can Atalay hakkında tahliye kararı verilmeyeceğine karar vermiş ve Can Atalay hakkında hak ihlali kararına veren AYM üyeleri için suç duyurusunda bulunulması yönünde bir karara imza atmıştı.
Can Atalay’ın avukatları ise bu durum üzerine AYM’ye ikinci bir başvuru daha yapmış ve Atalay’ın “bireysel başvuru” hakkının da ihlal edildiğine parmak basmıştı.
21 Aralık’ta ikinci defa Can Atalay’ın dosyasını görüşen AYM, Can Atalay’ın seçilme hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla, ilk AYM kararının uygulanmayarak Can Atalay’ın tahliye edilmemesi nedeniyle bireysel başvuru hakkının da ihlal edildiğine ise oybirliğiyle bir karar vermişti.
AYM, hak ihlali kararının giderilmesi için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tekrar göndermiş ve bu konuda yetkinin Yargıtay 3. Ceza Daire’sinde olmadığını, yerel mahkemede olduğunu ifade etti
Dosyayı bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bir kez defa daha tahliye kararı vermeyerek dosyayı tekrar Yargıtay’a göndermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay için 2. defa verilen hak ihlali kararına direndi ve Can Atalay hakkında verilen hak ihlali kararını yine tanımadı.