Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi kararını tanımayarak, TİP Milletvekili Can Atalay hak ihlali ve tahliye kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Gerek muhalefet cephesinden gerekse medya tarafından çok tartışılan Yargıtay’ın bu kararına iktidar cephesinden de dikkat çeken bir açıklama geldi.
Eski TBMM Başkanı, eski Adalet Bakanı ve şu anda da Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Cemil Çiçek, Yargıtay’ın, TİP milletvekili Can Atalay hakkında “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerini sert sözlerle eleştirerek suç duyurusunda bulunması hakkında dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu.
“Türkiye’de sorunu çözecek olanlar sorunun baş kaynağı hale gelirse, bu ciddi sıkıntıları da beraberinde getirir” diyen Çiçek, Hürriyet yazarı Sedat Ergin’e, Yargıtay ile AYM arasındaki hukuk krizine değindi.
Hukuk çerçevesinde ve sağduyuyla hareket edilmesi çağrısı yapan Çiçek, “Türkiye’de tecrübeye sıkça atıf yapılır ama kimse tecrübeden istifa etmez. Çünkü Türkiye’de tecrübenin karşılığı yoktur. Tecrübe mağazası açsak kira parasını zor çıkarırız, çünkü tecrübenin müşterisi yoktur. Şayet olsaydı yaşadığımız bunca üzücü olaylar tekrar tekrar yaşanmazdı” ifadelerini kullandı.
Çiçek, “İki testi çarpışırsa biri kırılır, diğeri çatlar. Sonuçta ikisi de işe yaramaz hale gelir. O zaman yetki kullanılarak böyle bir akıbete duçar olmamak için, ülkeye zarar vermemek için ciddi düşünmeleri gerekir” dedi.
“Türkiye benzer sıkıntıları geçmişte de yaşadı” diyen Çiçek “Her zaman makul bir yol bulunur; toplum da rahatlar, tansiyon da belli ölçülerde yumuşamış olur. Yeter ki tecrübe önemsensin. Hukuk her şeye bir çare bulur. Ancak önce tansiyonun normale avdet etmesi lazım. Üstün olan hukuktur. Yargıda hiçbir kurum diğerinden üstün değildir, üstün olan hukuk ve adalettir. Bu manada illa bir üstünlük aranacaksa o da TBMM’dir, çünkü devleti kuran TBMM’dir” şeklinde konuştu.
Sedat Ergin’in yazısının ilgili kısmı ise şöyle;
"Yeniden Cemil Çiçek’e dönelim. Sohbetimizde yaptığı tespitlerin toplam bir değerlendirmesi olarak yargıyla ilgili şu sonuca varıyor Çiçek:
“Bu çatışmalar, bu üstünlük iddiaları ve yukarıda söylediğim devrime ve davaya hukukun feda edilmesi meselesi, zaman zaman geçmişte fiile değil faile bakarak karar verme, Türkiye’de hukuku da, huzuru da, kamu düzenini de tahrip etmiştir.
Olup bitenlere bu açıdan bakmak lazım. Bakıp gerekli dersleri çıkartmazsak, Türkiye her zaman bu huzursuzlukları yaşamaya devam eder. Artık bazı sıfatlar bir kısım ayıpları örtmeye yetmiyor. Hele yargıda hiç yetmez. Onun için herkesin hukuk çerçevesinde ve sağduyuyla hareket etmesi lazım ki, biz de huzur bulalım.”
Çiçek, dolaylı ifadelerle konuşuyor; ancak herkesin hukuk çerçevesinde kalması gerektiğini vurgulama ihtiyacını duymuş olması bile, bu ölçülerin dışına çıkıldığının tersinden bir ifadesi olarak yorumlanabilir."