İstanbul'da kaldırıldığı hastanede 75 yaşında hayatını kaybeden yazar, senarist ve eleştirmen Selim İleri, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma töreninin ardından Üsküdar Vaniköy Camii'nde son yolculuğuna uğurlandı.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden yazar, senarist ve eleştirmen Selim İleri, kaldırıldığı hastanede önceki gün hayatını kaybetmişti. Selim İleri için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) anma töreni düzenlendi. İlerinin cenazesi törenin ardından Üsküdar Vaniköy Camii'ne götürüldü. İleri için burada cenaze töreni düzenlendi. Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazında taziyeleri İleri'nin yeğeni Prof. Dr. Ferhat Nutku ile eşi kabul etti. Cenazeye, İstanbul Valisi Davut Gül, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gazeteci Hasan Cemal, Türkan Şoray, Müjde Ar, Kerem Alışık, Sumru Yavrucuk, Nergis Çorakçı, Mehmet Gürhan, sanat ve edebiyat dünyasından çok sayıda kişi katıldı. İleri'nin cenazesi, Sahrayıcedit Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.
'HER ZAMAN KALBİMİZDE OLACAK'
Selim İleri'nin çok yakın dostu olan Türkan Şoray, "Hepimizin, edebiyat dünyasının başı sağ olsun sevenlerinin. Yakın bir dostu, sevdiğiniz bir arkadaşınızı kaybetmek gerçekten çok üzücü, çok hüzün verici. Bir boşluk oluyor. Bundan sonra onu aradığım zaman bulamamak... Onun hayatta olmamasını düşünmek... Ama ölümlü dünya hepimiz öleceğiz. Bunu da biliyorum. Unutulmayacak yaşayacak çünkü yazdığı o güzel kitaplarıyla, dostlarına bıraktığı sevgiyle her zaman kalbimizde olacak" şeklinde konuştu.
Mehmet Gürhan, "Selim İleri çok eski dostumdur. Çok beyefendi, hatırşinas. Çok karakter örneğiydi. Böyle sevimsiz bir durum çok üzdü beni. Herkesin başı sağ olsun" dedi.
'ÇOK BÜYÜK BİR DEĞERİMİZİ KAYBETTİK'
Müjde Ar, "Ben Selim İleri için çok kısa konuşamam. Sözcükleri seçmem çok zor. Türk edebiyatı gerçekten bir devini kaybetti. Hangi tarafından söz etmek isteseniz karşınıza onlarca eser çıkıyor. Sinemacı tarafı, yazarlığı, senaryoculuğu. Tabi Selim İleri'yi eğer okuduysanız onun bütün romanlarında sizin içinizdeki gizli pencereleri açtığını görürsünüz. Ruhunuza öylesi dokunur ki onun karakterlerinden biri olursunuz. Onun dışında Selim'in olağanüstü bir entelektüel yelpazesi vardır her konuda. Konuşabilirdiniz, tartışabilirdiniz ve size yol gösterebilirdi. Ben çok genç bir oyuncuyken tanıştım kendisiyle. 25'li yaşlarda. Benim birikimime gerçekten çok büyük katkıları olmuştur; kadınlık bilincimin gelişmesine, siyasi bilincime. Bir dosttan öte adeta bir öğretmenlik yaptı bana. Çok büyük bir değerimizi kaybettik ama ben yazarların öldüklerine inanmıyorum. O kadar üretken bir yazar ki. Başınızı dönseniz bir kitaba rastlarsınız. Onun, eserleriyle yaşayacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
'KIRIK BİR AŞK HİKAYESİYDİ AMA KİMSEYİ KIRMAZDI'
Kerem Alışık, "Kendi gibi ince ve derin bir kalemdi. Eleştirmen, senarist, kısacası yazandı. Yazardı. Hep yazdı. Romancıydı. Türk edebiyatının tarihiydi. Türk edebiyatının hafızasıydı. Hep biraz yalnızlık. Hep biraz sonbahardı. Gülümsemesinde bile eylül hüznü vardı her zaman. Kırık bir aşk hikayesiydi ama kimseyi kırmazdı. Kanlıca gecelerinde Sadri Alışık'la sohbetlerine hep güzellikler katardı. Atilla İlhan'ın o ay ışığına bakmış karabiber ağaçlarını iyi tanırdı. Hepimizden çok çok büyük parçalar götürdü ama çok büyük parçalar da bıraktı. Hep kalbimizde, Allah mekanını cennet etsin. Nur içinde yatsın inşallah" dedi.
Sumru Yavrucuk ise, "Birbirinden eşsiz, benzersiz eserler bırakarak buradan ayrıldı. Sevenlerine baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.
'BEN ÇOK YAKIN BİR DOSTUMU KAYBETTİM'
Nergis Çorakçı, "Bütün ülkenin başı sağ olsun. Çok büyük bir kayıptı. Kültür açısından, yazarımız açısından. Tarih babamız. Her şeyden önce ben çok yakın bir dostumu kaybettim. Çok şey öğrendim. Hala da öğreneceğiz ondan. Üzgünüm. Ama hep birlikte kitaplarıyla, dostumla yeniden buluşacağımızı düşünüyorum. Bütün ülkenin başı sağ olsun. Öyle bir yazar, öyle bir tarih babası. O kadar çok yönlüydü ki Selim'i anlatmak çok zor" şeklinde konuşu.
Gazeteci ve yazar Hasan Cemal ise, "Selim İleri benim çok sevdiğim bir edebiyatçı ve yazardı. Şahsen de tanıştık. Çok eskiye gidiyor dostluğumuz. Cumhuriyet yıllarında, Cumhuriyet Gazetesi'nde tanışmıştık. Cumhuriyet Gazetesi'nde o da yazardı. Sonraki yıllarda da kendisini izledim. Yine birlikte olduk. Arada bir aynı sofrayı paylaştık. Edebiyat severlerin başı sağ olsun. Ben de çok üzgünüm" dedi